Toplum olarak umut verip umutları boşa çıkaranlardan, hayal kurdurup hayalleri boşa çıkaranlardan bıkmış usanmıştık.
Ekonomide, eğitimde, sağlıkta, yönetim zafiyetlerinde çok bitkin, çok yorgun bir hale gelmiştik. Hep yeni birilerini aramak ve istemek umutları ile çileli yolumuza devam ediyorduk. Aramak ve istemek umutları bir anda canlandı. Vatan aşkıyla yanan “canım Türkiye Cumhuriyeti Devletine feda olsun diyerek vatan yönetmek AŞK ister, bu AŞK’ta bende var.” Sözlerine söz vererek yola çıkan bir Aşık çıkmıştı.
Bu Aşığa insanlar çok büyük umutlar bağlayarak “bizde sana feda oluruz” nidalarıyla insanlar bu aşığın etrafında toplandı.
Ve kendisine, aşkını ispat etmek için makamların en üst seviyesine getirdi.
Bu Aşık; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ülkemizde huzur, güven, istikrar ışıkları yanmaya başlamış, hizmetler de kendini göstermeye başlayınca çok iyi olacak, çok güzel olacak nidaları tüm ülkeyi sarmıştı.
Yaşamda insanların gözünden AŞK gözyaşları akmaya başlamıştı.
-Sağlıkta atılan dev projeler, Tüm illere Hastaneler,
-Eğitimde dev projeler, Tüm illerde Üniversiteler,
-Ekonomi de dev projeler, çıkarılan kanunlar ülkemizi tüm dünyaya artık bizde varız görkemi, yeniden doğuşumuzun kokusu tüm cihanı kaplamıştı.
Evet; bu güzellikler liderimizdeki vatan aşkını ispatlamış, artık güvenle yarınlara adımlar atmaya başladık. Huzurluyduk, güvendeydik.
Ne olduysa 2016 yılında oldu
Artık her şey ters gitmeye başlamıştı. İçimizde vatan hainlerinin çok çok fazla olduğunu öğrendik.
Yapılan darbe girişimleri, dış güçlerin hain planları suyu tersine akıtmaya başlamıştı.
Çok şükür!
Liderimizle beraber toplum olarak tek vücut olmuş, aşk ve sevgiyle tankların önüne yatarak bu olumsuzlukların üstesinden gelmiştik.
Üstesinden geldiğimize inanmıştık ki; liderimizde AŞK yorgunluğu hissi yaygınlaşmaya başlamıştı. Artık lider yorgun idi.
Bu yorgunluğu fark edenler liderin etrafında menfi çıkarları için toplanmaya başlamış, ufak ufak kadrolaşmalar, ihale vurgunları, adaletin yavaşlaması, torpil ve rüşvetin tepe noktasına çıkışı, hizmet bedellerinin kat kat fazlasının devletten tahsil edilişi, zimmete aktarmalar, ehli olmayan kişilerin devletin en hassas noktalarına yerleştirilmesi artık devletin ekonomisinde çok büyük çöküntülere, aşırı pahalılığa, aşırı güvensizliğe sebebiyet verdi.
Örnekler;
-2015 Yılında dolar 3 TL 2024 Yılında 33 TL
-2015 Yılında mazot 4 TL 2024 Yılında 45 TL
-2015 Yılında ekmek 1 Buçuk TL 2024 Yılından Ekmek 7 TL
-2015 Yılında ev kirası 2000 TL 2024 Yılında 20000 TL
“Ben ekonomistim” diyen aşk yorgunu liderimizin gözleri, düşünceleri, hesapları alt üst olmuş, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasını 818.2 Milyar zarar ettiğini, Belediye Başkanlarının 200 Milyar TL’den fazla vurgunları bizleri ekonomik çöküntüye sürükledi.
Son seçim sonuçları her şeyi gözler önüne serdi.
Sonuç;
Liderin silkelenmesi, ayağa kalkması gerekiyor. İlk Adaleti ayağa kaldırmalı, etrafındakileri çok çok analiz etmeli işi ehline vermeli.
Yoksa 500 Bin TL ‘ye ıstakoz ve şarap masalarında hesap ödeyenlerin sayısı daha da artar.
Ya da istifa edip işi ehline vermeli.