10 Ekim gece Ay dolunaydı. Balkonda çayımı yudumlarken birden gözlerim gökyüzünü seyre daldı. Ay’ın muhteşem parlaklığı, Ay’ın parlaklığına eşlik eden gökyüzüne serpilmiş yıldızlar ve gökyüzünün muhteşem berraklığı adeta beni benden aldım.
Dünya üzerinde birçok insan için umut, gökyüzünün çağrıştırdığı duygulardan biridir. Gökyüzü birçok insanın hayatına etki eder, birçok insan da olumlu duyguları çağrıştırır.
Gökyüzü birçok insanın umutlarını hayallerini biriktirdiği yerlerden biridir. Eski zamanlarda birçok genç aşık birbirlerinin şuanda aynı Ay’ a ya da aynı Güneş’e baktıklarını düşünerek hayaller kurarlardı.
Daraldığında kafanı kaldırıp yukarıya bak Gökyüzü ruhların özgürlük timsalidir. Somut olmasına rağmen elimizle değil de kalbimizle dokunduğumuz tek şey gökyüzüdür.
Gökyüzünün yeryüzüne selamıdır bu yağmurlar. Gökyüzünün yaşları yeryüzünde ‘’rahmet’’ diye anılır.
Mevlana der ki; ‘’dibi yosun tutan denizlerle ilgilenme sen dağları seyret, yenik düşüyorsan özlemlerine aldırma, kalbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset, ışıklar sönmüşse ve karanlıksa ona a aldırma, Ay ışığını seyret, sabret…sabret ki her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun!...
Gelin hep beraber gökyüzünü seyredelim. Seyredelim ki umutlarımız, ümitlerimiz canlansın, basiretimiz keskin hesaplarımız sağlam olsun. Kalplerimize ektiğimiz tohumlar filizlensin, ruhumuzda genişleme zihnimiz de feraset olsun.
GÖĞE BAKALIM!...
Gelin hepimiz gökyüzüne bir not bırakalım!...
Benim Notum:
‘’sen benim GÖKYÜZÜMSÜN’’
İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL
34 34 34