Yazılarıma aşk ile başladım, hep aşktan bahsettim, aşk ile yoluma devam edeceğim.
Her insanın hayalini süsleyen geleceğine yön veren onunla yaşayan kişinin ölümünden sonra bile anılan ölümsüzlük iksiri içirtilen ‘’aşk ne ister bizlerden, içimizde nasıl oluşur, nasıl bizi çepeçevre kuşatır.?’’
Bu yazımda bu soruların cevabını aşkın dilinden dökülen itirafı ile cevap vereceğim. Öncelikle geçmişe yolculuk yapalım sonrada günümüze dönüp sorularımızın cevabını verelim.,
Hz. Yusuf tek Allah aşkıyla yola çıkmış Mısır’ı zindandan kurtarmıştı, Züleyha, Yusuf aşkıyla yola çıkmış Yusuf’una kavuşmuştu.
Hz. İsa hak aşkıyla yola çıkmıştı Hak onu huzurunda misafir eyledi.
Hz. Muhammed (s.a.v) ümmet aşkıyla yola çıkmıştı Rabbimin huzurunda bile ÜMMETİM, ÜMMETİM, ÜMMETİM dedi. Rabbim onu ümmetine şefaatçi eyledi.
Sultan Fatih İstanbul aşkıyla yola çıktı. Karadan gemiler yürüttü, aşkına kavuştu.
Seyyid Ahmet Rufai, Hz. Muhammed aşkıyla yola çıktı, Hz. Muhammed’in kabri şeriflerinde ‘’Essalamu Aleyküm, Ya Ceddi’’ selamına binlerce insanın şahitliğinde ‘’Aleykümselâm Ya Veledi’’ cevabıyla şereflendirildi.
Hüdai yolunda sultanlara sultanlık eden aziz Mahmut Hüdai Hazretleri, Hak aşkıyla yola çıkmış aşk ateşiyle üstadının abdest suyunu ısıtmıştı.
Mustafa Kemal, vatan aşkıyla yola çıkmış vatanı korumuş bayrağımızı göndere çekmiş varlığımızı tüm cihana kabul ettirmiş Atatürk unvanını almış, bir asırdır kabri başında saygıyla anılır.
Evet, aşk derki; benimle yol yürümek isteyenlerden isteklerim var. Cefaya katlanmalı, yalnızlığa mahkum ederim, yoklukla imtihan ederim, sabrını denerim, hakarete maruz bırakırım, çaresizlikle denerim, hastalıkla mücadele ettiririm, bedensel bedeller ödetirim, ihanete hem de en güvendikleriyle ihanete maruz bırakırım, güzelliklerden soğuturum, zevkten mahrum bırakırım…..
Aşkın istekleri daha da çok ancak, bu kadarını kaleme alabildim…
Evet, yukarıda isimlerini zikr ettiğim güzel insanlar aşkın isteklerine boyun eğdiklerini tarih delillerle bize ispatlamıştır.
Şimdi gelelim günümüze;
Aşk der ki; şu zamanda benim isteklerime rıza gösterecek razı olacak insanı bulamıyorum. Beni dillerde çok söylerler ama, ufak bir sıkıntıda terk eder geriye bakmazlar. Aşk derki; bu zamanda beni dilinde söyleyenlere sizin ki ‘’laylaylom aşkıdır ben değilim’’
Eğer imtihanlarıma boyun eğer rıza gösterirseniz gönlünüzde ki deli taylar sizi uçsuz bucaksız deryalara götürür. Deryalar derki fidan ek çınar olsun osun ki gölgesi tüm cihanı kaplasın. İşte deryalardaki ekilen fidan ‘’BENİM’’
Benimde ruhumda ki aşkım İstanbul İstanbul İstanbul…
Senin için aşkın tüm sınavlarından geçtim, senden vazgeçmedim.
Fidana ulaştım o fidan çınar oldu Gölgesi tüm cihanı kapladı. Nereye baksam İstanbul’u görüyorum.
Bir kalbim daha olaydı seni biraz daha sevebilseydim.
İstanbul İstanbul İstanbul…
34 34 34
Sayın Sait bey Yazınızı beğenerek okudum. Allah'ın AŞK'ı nı anlatmışsınız.Sizi tebrik ediyorum. " Cennet ucuz değil cehennem dahi lüzumsuz değil"dir