Her insanın veya her canlının kendi kişiliğine karakterine, dünya görüşüne münhasır bir ehil olma durumu vardır ve bu durum kişiden kişiye değişir, kimisi, rengini belli etmeden herkesten taraftır, kimisi rengini belli etse bile çıkarı üzerine renk değişebilir. Kimisi renksizdir ve kimisi de, başkaları ne der. İşte babam, ailem, patronum, genel başkanım, ideolojim inançsal felsefem ne der, değil! Gerçek olan nedir? ‘’Doğru ve insanları kaval dinletmeden dosdoğru olan budur.’’
Bu nedenle gerekirse kendimle bile hesaplaşmak gerekirse hesaplaşırım ve doğruyu bana, ideolojime uymasa da kabul eder savunur yanında olurum şeklinde omurgalı dik duruşlu, belki bugün kabul görmese de, ileriki bir zamanda mutlaka kendi bu dik duruşunun semeresini alacak bir yapı ve insan olarak anılacaktır.
Burada konu edindiğim insanın ne mesleği ne tahsili nede ideolojisinin hiç ama hiç bir ehemmiyeti yoktur. ( ama eğitimli kültürlü binlerce yalaka, renksizleri unutmamak gerekli ) Toplum içindeki tutum ve tavrı, yaklaşım tarzı, bakış açısı, ideolojisini de diplomasının da bulunduğu ortamında dışında ayrık tutulması ve bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Partisi, kimliği, inancı, aşireti veya soy kütüğü hiç ama hiç beni ilgilendirmiyor.
Ama, kendisi, Urfalı ( Urfa'nın genetik yapısındaki zorbalık, ben egosu ve eleştirilemezlik ) ama ve Urfalı olmaktan gurur duyan ve şehri için hiç bir şeyden çekinmeyecek akıl ve fikir sahibi, ilerisi için umut vaat eden biri..
Urfa halkının genetik yapısı demografik anlayışı, toplumsal yaklaşım ve ataerkil zihniyet dışında demokrasiye gönül vermiş, sosyal demokrat gelenekten ödün vermeyen yanlışa yanlış demesini kırmadan dökmeden bilen insanlar varken kaynar kazana donmuş durumdaki Urfa CHP il teşkilatının başına kırık çarkı çevirebilecek yetenek ve özverili birinin getirilmesi, hem Urfa'ya hizmet, hem demokrasiye hizmet ve hem de geçmişin yanlışlarını ( ahbap çavuş ilişkilerini bir kenara bırakarak, ) hak edeni liyakatli birini bu makama naçizane tavsiyede bulunmak bir Urfalı ve Sosyal demokrat biri olarak tarafıma düşen görevi yerine getirmek adına öneriyorum.
Geçmişte kendisine tevdii edilen görevleri hiç bir baskı ve tesir altında kalmadan yürütmüş biri,
Bu kişiyi araştırmak bulmakta maharetli akıllara kalsın..
Naçizane önerim....
Urfa doğumlu, tüm ilk, orta ve lise eğitimlerini Şanlıurfa ve ilçelerinde tamamlamış,. İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesinden 1985 yılında mezun olup 1989 yılında Avukatlık mesleğine başlamış bir aydın, peki kim bu insan..;
Urfa toplumunda kabul gören hoşgörülü birleştirici ve toplum için umut vaat eden bir can, insan.....!!! ( İsmi bende kalsın, zamanı sırası gelince söylenir, yazılır, eleştirilir, kabul edilir...)
Yukarıda da yazdığım üzere diploması, mesleği, siyaseti ırkı dili inancı hiç ama hiç bir şekilde önemli değil. Önemli olan Urfa adına halk adına hemşerileri adına gelecek vaat eden aktif, sosyal, doğruya doğru diyecek yanlışı kendi zararına veya bulunduğu konumdan dışlanma pahasına söylemekten imtina etmeyecek bir karakter. Yarın ne getirir ne götürür bilinmez, ama bu zamana kadar gördüğüm takip ettiğim inceleme yaptığım tespit bu duruşun devam ettiği şeklinde olup, eleştirilmesi gereken yönleri, yanlış ve hatalı tavır ve davranışları muhakkak olacaktır, hatasız ve yanlışsız kişi olmaz. Ama önemli olan kendi yanlış ve hatasını erdemlice ikrar edebilme medeni cesaret gösterisidir. Yeri ve zamanı gelince gerekli eleştiriler de tarafımca yapılacaktır. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın!..
Amacım birilerini pohpohlamak, öne çıkarmak veya beklenti içinde olmak gibi hiç ama hiç bir kaygım söz konusu olmadı, olamaz da… Fakat gerçek olan tespitlerimi de yazmadan geçemeyeceğimi. (Bu durum Zülfü yâre dokunsa bile veya gerçeklerimizle yüzleşmek pahasına) belirtmek isterim.
Toplumumuzun, Urfalının bunun gibi serden geçti, bunun gibi sözünün sahibi, bunun gibi bukalemunluk yapmayacak insanlara ihtiyacı var...
Aşk ile güzel insan ....
Bu nedenle gerekirse kendimle bile hesaplaşmak gerekirse hesaplaşırım ve doğruyu bana, ideolojime uymasa da kabul eder savunur yanında olurum şeklinde omurgalı dik duruşlu, belki bugün kabul görmese de, ileriki bir zamanda mutlaka kendi bu dik duruşunun semeresini alacak bir yapı ve insan olarak anılacaktır.
Burada konu edindiğim insanın ne mesleği ne tahsili nede ideolojisinin hiç ama hiç bir ehemmiyeti yoktur. ( ama eğitimli kültürlü binlerce yalaka, renksizleri unutmamak gerekli ) Toplum içindeki tutum ve tavrı, yaklaşım tarzı, bakış açısı, ideolojisini de diplomasının da bulunduğu ortamında dışında ayrık tutulması ve bu şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Partisi, kimliği, inancı, aşireti veya soy kütüğü hiç ama hiç beni ilgilendirmiyor.
Ama, kendisi, Urfalı ( Urfa'nın genetik yapısındaki zorbalık, ben egosu ve eleştirilemezlik ) ama ve Urfalı olmaktan gurur duyan ve şehri için hiç bir şeyden çekinmeyecek akıl ve fikir sahibi, ilerisi için umut vaat eden biri..
Urfa halkının genetik yapısı demografik anlayışı, toplumsal yaklaşım ve ataerkil zihniyet dışında demokrasiye gönül vermiş, sosyal demokrat gelenekten ödün vermeyen yanlışa yanlış demesini kırmadan dökmeden bilen insanlar varken kaynar kazana donmuş durumdaki Urfa CHP il teşkilatının başına kırık çarkı çevirebilecek yetenek ve özverili birinin getirilmesi, hem Urfa'ya hizmet, hem demokrasiye hizmet ve hem de geçmişin yanlışlarını ( ahbap çavuş ilişkilerini bir kenara bırakarak, ) hak edeni liyakatli birini bu makama naçizane tavsiyede bulunmak bir Urfalı ve Sosyal demokrat biri olarak tarafıma düşen görevi yerine getirmek adına öneriyorum.
Geçmişte kendisine tevdii edilen görevleri hiç bir baskı ve tesir altında kalmadan yürütmüş biri,
Bu kişiyi araştırmak bulmakta maharetli akıllara kalsın..
Naçizane önerim....
Urfa doğumlu, tüm ilk, orta ve lise eğitimlerini Şanlıurfa ve ilçelerinde tamamlamış,. İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesinden 1985 yılında mezun olup 1989 yılında Avukatlık mesleğine başlamış bir aydın, peki kim bu insan..;
Urfa toplumunda kabul gören hoşgörülü birleştirici ve toplum için umut vaat eden bir can, insan.....!!! ( İsmi bende kalsın, zamanı sırası gelince söylenir, yazılır, eleştirilir, kabul edilir...)
Yukarıda da yazdığım üzere diploması, mesleği, siyaseti ırkı dili inancı hiç ama hiç bir şekilde önemli değil. Önemli olan Urfa adına halk adına hemşerileri adına gelecek vaat eden aktif, sosyal, doğruya doğru diyecek yanlışı kendi zararına veya bulunduğu konumdan dışlanma pahasına söylemekten imtina etmeyecek bir karakter. Yarın ne getirir ne götürür bilinmez, ama bu zamana kadar gördüğüm takip ettiğim inceleme yaptığım tespit bu duruşun devam ettiği şeklinde olup, eleştirilmesi gereken yönleri, yanlış ve hatalı tavır ve davranışları muhakkak olacaktır, hatasız ve yanlışsız kişi olmaz. Ama önemli olan kendi yanlış ve hatasını erdemlice ikrar edebilme medeni cesaret gösterisidir. Yeri ve zamanı gelince gerekli eleştiriler de tarafımca yapılacaktır. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın!..
Amacım birilerini pohpohlamak, öne çıkarmak veya beklenti içinde olmak gibi hiç ama hiç bir kaygım söz konusu olmadı, olamaz da… Fakat gerçek olan tespitlerimi de yazmadan geçemeyeceğimi. (Bu durum Zülfü yâre dokunsa bile veya gerçeklerimizle yüzleşmek pahasına) belirtmek isterim.
Toplumumuzun, Urfalının bunun gibi serden geçti, bunun gibi sözünün sahibi, bunun gibi bukalemunluk yapmayacak insanlara ihtiyacı var...
Aşk ile güzel insan ....