Kelimeler bazı düşünceleri anlatmakta kifayetsiz kalabildiği gibi bazen de anlatılmak istenen düşüncenin dışında yorum ve çağrışımlara neden olabiliyor.
Buradaki kelimede olduğu gibi düz mantıkla bakıldığında (aynaya herkes her gün bakıyor, ) kendini görmek ,saçını başını düzeltmek amacı ile diye düşünülebilir, yada masallarda olduğu üzere " ayna ayna söyle benden daha güçlüsü, güzeli var mı .? " ego duygusu ile bakarak kendisinden başkası yoktur olamaz her şeyin EN"i kendisidir kendisi dışında kalanlar adi bir mahluk, belki de hiçbir şeydir yorumu getirilebilir.
Birde aynaya, kendi öz benliğimizi içimizdeki vahşi canavarı egoist katili, kabullenmez tanımaz şizofren ruh halimizi ve her şey bende biter dürtüsü ile her şey benim ilk ben son ben diktatoryası olan ruh hastalığımızı görüp kendi iç temizliğimizi yanlışımızı ve nihayetinde insani varlık olarak hata ve yanlışlara açık zafiyet içinde dünya hırsı ile inanç değerlerimizi bile bir anda çalakalem yerle yeksan edebileceğimizi düşünme hali olarak irdelemek amacı ile bakmalıyız.
İçinde bulunduğumuz gerek sosyal gerek kültürel gerek ekonomik durumlarımız nedeni ile ve artı yaşlılık, hastalık buna bağlı olarak bunama devreleri ile nevrolojik rahatsızlıklara düçar olma ihtimalimizi göz önünde bulundurup yanlış yapabileceğimizi ve bu yanlışlarımızla tüm aileyi toplumu ülkeyi sorumluluk altına itebileceğimizi ve içinden çıkılmaz çözümsüzlüklere neden olabileceğimizi düşünüp kendimizi sorgulama ve bu bağlamda tekçi olmak ben olmak yerine arınma içinde olmak için kurtuluş yolu aramak ve hal çaresini görerek kabul ederek fason bir anlayış yerine çoğulcu olmak için aynamızdaki o diktatöre tükürüp tokat atmayı becere bilmeliyiz.
Bu durum yani aynamıza bakma durumunu hem kişisel hem toplumsal hem yöntemsel hem siyasal hem yönetsel ve hem de inanç ve kimliksel boyutu ile ayrıntılı kendimizi yek diğerlerinin yerine koyarak sorgulamayı yapabilme erdemine varabilirsek, yukarıda sayılan tüm etkenler içinde sehven de olsa yapabileceğimiz zorbalık, ben yaptım oldu fanatikliğinden arınmış olur ve herkesi her kesimleri, halkı aileyi kucaklamış olarak rahata erer ve daha olumlu daha başarılı grafik çizmiş oluruz.
Bu durum 2023 Mayıs seçimlerinde gerek kazanan gerek kaybedenlerin içinde bulundukları ruh hali ile “ben kazandım istediğimi yaparım, koydukmu..! siz istediniz fanatizmi ve kaybedenlerin ise çaldılar, sahtekarlık yaptılar vb argümanlarıyla ooohhh çekeceklerine, Ney niye neden niçin kim kime kimin için ve sebep sonuç sorgulamalarına cevaplar aramak üzere kendileri aynalarında kendilerini yek diğerlerinin yerine koyarak cevaplar arayıp çözümcül tavır içinde bir tarafın rehavet diğer tarafın kasvet ve halkında delalet içinde olmasının önüne geçilmesi daha muteber olmaz mı..?
Gelelim vekil veya başkan seçilenlerin haleti ruhiyesine, seçilmeden önce ve seçim sürecindeki profilinizi verdiğiniz taahhütleri sözleri geldiğiniz kimlik konum ve inanç değerlerinizi ve üzerine el koyarak yemin ettiğiniz metni ne çabuk unuttunuz! Yoksa tek ayağınızı yerden kaldırıp yemin ederek kendinizi mi kandırdınız. Bir ay içinde bayrağı altında girdiğiniz siyasal argümanı sattınız, yoksa zaten satılık idiniz de kamuflaj mı yaptınız..?
Lütfen aynanıza bakın, lütfen aynamıza bakalım, lütfen kim olduğumuzu nereye gidiyor olduğumuzu görmezden gelip kendimizi ailemizi halkımızı ve ülkeyi dönüşü olmayan dehlizlerde kendi şizofrenlik vakıalarımıza peşkeş çekmeyelim... hepimiz aynadaki kim olduğumuza ve ne olmamız gerektiğini sorgulayalım. Aşk ile