Evet maalesef 2022 yılına girdiğimiz ülkemizde vatandaş olarak, insan olarak hakkını aramak, Yapılanların yanlışlığını doğruluğunu irdelemek sorgulamak nede kolay suç olmaya dönüştürülebiliyor...!!
24.Eylül 2021 tarihinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin Kısas' da sözüm ona yaptığı kilitli taş döşeme işleri ile ilgili olarak şahsım kendi Twitter hesabımdan, bir tweet atmak sureti ile hem teşekkür hem sorgulamayı naçizane bir vatandaş olarak yaptım. İşte tweet aşağıdadır, TAKTİRİ okuyucuya bırakıyor, bir gün bağımsız ve adil yargının herkese gerekeceğini bildiriyorum.
TİWİTTER..;
"Urfa Büyük Şehir Belediyesi,
Kısas da yollarda yaptığınız kilitli taşları söküp yerine asfalt yol çalışması yapmak ise teşekkür ediyorum.
Fakat, yoldaki kilitli taşları söküp tekrar kilitli taşla yol döşemesi yapmak ise Vurgununuz hayırlı olsun, buna hırsızlığa ( vurguna ) zemin hazırlamak denilmez mi.."
Evet, işte bu tweet nedeni ile hakkımda TCK 125. Md’den şikâyette bulunmuşlar. Haklı olabilirler, olmayabilirler, sonuçta bu konu bağımsız yargının kararı olacaktır. Saygı duyarım ve tabiki şikâyet etme haklarının da olduğunu bildiririm.
Şimdi sormak istiyorum, okuyucuya!..
Ehli vicdan sahibi insanlara, ve tüm alın teri ve yolsuzlukların kul hakkına girdiğini söyleyen kabul eden herkese ...!!
1992 yılındaki Belde belediyeciliği döneminde yapılan kilitli taş yollarımızdaki kilitli taşlar aradan geçen 30 yıllık süreç içinde yol ile bütünleşmiş yerli yerine oturmuş iken, bu kilitli taşların sökülmesinin mantığı, daha sağlam ve yerleşim alanına yakışır asfaltlama çalışması olamaz mı idi..?
Aynı yollara tekrardan, daha hafif ve imalattan ( kilitli taş yapım atölyesi ) çıkan hali ile ıslak ve kurulmadan alem ecele kilitli taşları getirip döşemenin ne mantığı olabilir ..??
Veya şöyle sorayım..
Siz ( biz ) hepimiz, bahçemizde çevremizde kendimize ait mülkiyetimiz de inşaat yapacak isek, yıktığımız binanın aynısını hem daha çok pahalıya hem de dışarda kalacağımız perişanlığı hesaba katıp aynısının tıpkısını mı yaparız, yoksa emeğimize zahmetimize değecek daha kaliteli, daha düzenli ve kullanıma uygun inşaat mi yapar ( ız ) siniz..?
Bu soruların cevabını öyle aman aman bilirkişiye gitmeye gerek kalmadan, vicdan sahibi ailesinin çoluk çocuğunun nafakasının muhasebesini yapan, iki yüzlü yalaka ve yalancı olmayan her vicdan sahibi kanaatimce aynı cevapta birleşirler..
Peki, suç duyurusunda bulunmanın mantığı nedir diye soracak olursak, işte bunun cevabı görecelidir.
Belki gerçekten hizmet ettiklerini düşünerek bir gaflet ile asfalt yerine kilitli taşa dönüştürmüş ( dayatma sonrası ) olabilirler, belki düşüncelerinde hizmet aşkı var olabilir. O zaman, aynı kısas da 78 yılından bu yana mevcut ayaklı su kulesi bulunduğunu ve su kulesinin içinin her türlü hava akımına pisliğe müsait olduğunu, bu depoya suyun yer altı kuyularından elektrikli dinamolar aracılığı ile ( elektrikler varsa tabii ) çekilerek doldurulduğu ve hiç bir dinlendirme olmadan yerleşim alanına gönderildiğini, bu suyunda maalesef tazyikinin olmaması nedeni ile mevcut hali ile yer zemininden yukarıdaki evlere çıkmadığı, kullanım için evlerin beherinde ayrıca elektrik dinamolarının zorunlu olduğu defalarca dile getirmemize rağmen ve hemen. 3 km kuzeyinde 4-5 km batı yönümüzde bulunan yerleşim alanlarına şehir şebekesinden arıtılmış dinlendirilmiş tazyikli su verilmesine rağmen Kısas'a neden bu hizmet yapılmıyor da eski sağlam ve kaliteli kilitli taşlar sökülüp aynı yollara tekrardan kilitli taş çalışması yapılıyor.. hizmet bunun neresinde...?
İşte sorguladığımız ve arzuladığımız hizmet, her kesim ve yerleşim alanlarında olduğu gibi bizlerden de alınan vergiler, harçlar, su, emlak vb paraların çocuklarımızın torunlarımızın daha güzel bir yerleşim alanında yaşatılması için ve alın teri olan bu paralarımızın çarçur edilmeden bizlere hizmet olarak dönmesini istemektir.
Takribi 6 bin civarında nüfusa sahip Kısas'a asfalt yol, şebeke içme suyu, alt yapı kanalizasyon şebekesi ve düzenli Elektrik sağlanması şeklinde olmasını istemek ve bunu sorgulamak ne zamandan beri suç oldu..!
Arjantin Eski Devlet Başkanı
Gertulio Vargas' ın
" Dostlarım ve akrabalarım için her şey mubah. Vatandaşlarım ve rakip ( düşman )lerim için ise YASAL PROSEDÜR " şeklindeki 1968’li yıllardaki itirafını, kendinize rehber edinmiş iseniz , bu durum karşısında haliyle suçlu durumda olacağız.., Böyle bir durum söz konusu değilse, o zaman hak aramamızın sorgulamamızın ve istek ve taleplerimizi dile getirmenin neresi suç...!
Ve nihayet Adalet yerini buldu, hakkımızda yapılan suç duyurusunda Cumhuriyet başsavcılığınca takipsizlik kararı verilmesi, evrensel hukuk normlarında sorgulama hakkının suç teşkil etmeyeceği ve bilakis en doğal vatandaşlık hakkı olduğu sübut bulmuş olmakla aynı zamanda suç isnadında bulunanların kendi yaptıkları gayrimeşru işlemleri sorgulayanlara karşı bir susturma taktiği uygulayarak yıldırma ve korkutma amacı ile hareket ettikleri ve dolayısı ile suç altın iğne olsa kimse yakasına takmaz ata sözünün onaylanmış olduğu da resmen tescillenmiş olmaktadır.
TAKTİRİ ve yorumu vicdanlı, kul hakkı yemenin en büyük suç ve günah olduğunu kabul eden idrak edenlerin ve bağımsız yargının taktirine bırakıyorum. Aşk ile.....
24.Eylül 2021 tarihinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nin Kısas' da sözüm ona yaptığı kilitli taş döşeme işleri ile ilgili olarak şahsım kendi Twitter hesabımdan, bir tweet atmak sureti ile hem teşekkür hem sorgulamayı naçizane bir vatandaş olarak yaptım. İşte tweet aşağıdadır, TAKTİRİ okuyucuya bırakıyor, bir gün bağımsız ve adil yargının herkese gerekeceğini bildiriyorum.
TİWİTTER..;
"Urfa Büyük Şehir Belediyesi,
Kısas da yollarda yaptığınız kilitli taşları söküp yerine asfalt yol çalışması yapmak ise teşekkür ediyorum.
Fakat, yoldaki kilitli taşları söküp tekrar kilitli taşla yol döşemesi yapmak ise Vurgununuz hayırlı olsun, buna hırsızlığa ( vurguna ) zemin hazırlamak denilmez mi.."
Evet, işte bu tweet nedeni ile hakkımda TCK 125. Md’den şikâyette bulunmuşlar. Haklı olabilirler, olmayabilirler, sonuçta bu konu bağımsız yargının kararı olacaktır. Saygı duyarım ve tabiki şikâyet etme haklarının da olduğunu bildiririm.
Şimdi sormak istiyorum, okuyucuya!..
Ehli vicdan sahibi insanlara, ve tüm alın teri ve yolsuzlukların kul hakkına girdiğini söyleyen kabul eden herkese ...!!
1992 yılındaki Belde belediyeciliği döneminde yapılan kilitli taş yollarımızdaki kilitli taşlar aradan geçen 30 yıllık süreç içinde yol ile bütünleşmiş yerli yerine oturmuş iken, bu kilitli taşların sökülmesinin mantığı, daha sağlam ve yerleşim alanına yakışır asfaltlama çalışması olamaz mı idi..?
Aynı yollara tekrardan, daha hafif ve imalattan ( kilitli taş yapım atölyesi ) çıkan hali ile ıslak ve kurulmadan alem ecele kilitli taşları getirip döşemenin ne mantığı olabilir ..??
Veya şöyle sorayım..
Siz ( biz ) hepimiz, bahçemizde çevremizde kendimize ait mülkiyetimiz de inşaat yapacak isek, yıktığımız binanın aynısını hem daha çok pahalıya hem de dışarda kalacağımız perişanlığı hesaba katıp aynısının tıpkısını mı yaparız, yoksa emeğimize zahmetimize değecek daha kaliteli, daha düzenli ve kullanıma uygun inşaat mi yapar ( ız ) siniz..?
Bu soruların cevabını öyle aman aman bilirkişiye gitmeye gerek kalmadan, vicdan sahibi ailesinin çoluk çocuğunun nafakasının muhasebesini yapan, iki yüzlü yalaka ve yalancı olmayan her vicdan sahibi kanaatimce aynı cevapta birleşirler..
Peki, suç duyurusunda bulunmanın mantığı nedir diye soracak olursak, işte bunun cevabı görecelidir.
Belki gerçekten hizmet ettiklerini düşünerek bir gaflet ile asfalt yerine kilitli taşa dönüştürmüş ( dayatma sonrası ) olabilirler, belki düşüncelerinde hizmet aşkı var olabilir. O zaman, aynı kısas da 78 yılından bu yana mevcut ayaklı su kulesi bulunduğunu ve su kulesinin içinin her türlü hava akımına pisliğe müsait olduğunu, bu depoya suyun yer altı kuyularından elektrikli dinamolar aracılığı ile ( elektrikler varsa tabii ) çekilerek doldurulduğu ve hiç bir dinlendirme olmadan yerleşim alanına gönderildiğini, bu suyunda maalesef tazyikinin olmaması nedeni ile mevcut hali ile yer zemininden yukarıdaki evlere çıkmadığı, kullanım için evlerin beherinde ayrıca elektrik dinamolarının zorunlu olduğu defalarca dile getirmemize rağmen ve hemen. 3 km kuzeyinde 4-5 km batı yönümüzde bulunan yerleşim alanlarına şehir şebekesinden arıtılmış dinlendirilmiş tazyikli su verilmesine rağmen Kısas'a neden bu hizmet yapılmıyor da eski sağlam ve kaliteli kilitli taşlar sökülüp aynı yollara tekrardan kilitli taş çalışması yapılıyor.. hizmet bunun neresinde...?
İşte sorguladığımız ve arzuladığımız hizmet, her kesim ve yerleşim alanlarında olduğu gibi bizlerden de alınan vergiler, harçlar, su, emlak vb paraların çocuklarımızın torunlarımızın daha güzel bir yerleşim alanında yaşatılması için ve alın teri olan bu paralarımızın çarçur edilmeden bizlere hizmet olarak dönmesini istemektir.
Takribi 6 bin civarında nüfusa sahip Kısas'a asfalt yol, şebeke içme suyu, alt yapı kanalizasyon şebekesi ve düzenli Elektrik sağlanması şeklinde olmasını istemek ve bunu sorgulamak ne zamandan beri suç oldu..!
Arjantin Eski Devlet Başkanı
Gertulio Vargas' ın
" Dostlarım ve akrabalarım için her şey mubah. Vatandaşlarım ve rakip ( düşman )lerim için ise YASAL PROSEDÜR " şeklindeki 1968’li yıllardaki itirafını, kendinize rehber edinmiş iseniz , bu durum karşısında haliyle suçlu durumda olacağız.., Böyle bir durum söz konusu değilse, o zaman hak aramamızın sorgulamamızın ve istek ve taleplerimizi dile getirmenin neresi suç...!
Ve nihayet Adalet yerini buldu, hakkımızda yapılan suç duyurusunda Cumhuriyet başsavcılığınca takipsizlik kararı verilmesi, evrensel hukuk normlarında sorgulama hakkının suç teşkil etmeyeceği ve bilakis en doğal vatandaşlık hakkı olduğu sübut bulmuş olmakla aynı zamanda suç isnadında bulunanların kendi yaptıkları gayrimeşru işlemleri sorgulayanlara karşı bir susturma taktiği uygulayarak yıldırma ve korkutma amacı ile hareket ettikleri ve dolayısı ile suç altın iğne olsa kimse yakasına takmaz ata sözünün onaylanmış olduğu da resmen tescillenmiş olmaktadır.
TAKTİRİ ve yorumu vicdanlı, kul hakkı yemenin en büyük suç ve günah olduğunu kabul eden idrak edenlerin ve bağımsız yargının taktirine bırakıyorum. Aşk ile.....