Kelimeyi geniş tabana yayarak yorumlamaya ve birde olması gereken olarak ele aldığımızda, AHLAKSIZ..;
Yaşadığımız gerek ırk gerek inanç ve gerekse yaşamın her alanında kendiliğinden konulan yazılı olmayan ama düşünebilen yargılayabilen herkesin ortak aklı, toplum tarafından kabul edilemeyecek, pervasızca yaşam, konuşma adabını aşan tavır, yaşadığımız toplum içinde kabul görmeyen ( kişisel özgürlükler olsa bile ) kılık kıyafet ve yaşam tarzının aykırılığı neticesinde varılan sonuç olsa gerek.
Kişiler, gerek devletin memuru, gerek özel sektör çalışanı veya pazar esnafı adı kimliği mesleği ne olursa olsun herkesin birbirini oto kontrol sistemi gibi karşılıklı ve yazılı olmayan beşeri kurallardır. Bunlardan, rüşvet almak-vermek, sahtekarlık, fuhuş, hırsızlık vb. toplum tarafından kabul görmeyen ama maalesef mevcut olan hareketler Ahlaksızlık olabilir...!
Ayrıca toplum içinde önünde konuşma adabını bilmemek hele hele kurum yetkilisi, aile babası, din adamı, siyasi kişilikler kimlikleri siyasi erkleri ideoloji ve inançları ne olursa olsun sorumluluklarının gereğini yerine getirme önceliği olarak dil sürçmesi bile olsa ( tekrardan hitap edilen toplumlardan özür dilemek ) hatasını anlayarak-ki öyle bir yeteneği ve duruşu varsa yapmak zorunda olduğu bir etik kuralı olmak zorunda ve bu kurala da uymak zorundadır..!
Günümüze uyarlamaya kalkarsak bu AHLAKSIZLIK deyimini. Nedir ahlaksızlık? Ailesini ve kendisini, öğrencisini işini korumak adına yapacağı girişim ve yatırımlarda-ki bu yatırımlar öyle trilyonluk katrilyonlukta değil. Maaşından dişinden tırnağından artırdığı veya bir ailede 2-3 çalışanın olduğu aileye giren paranın bir kısmı ile dövizdi, altındı veya gayrimenkuldü gibi yatırımlar yapmak ahlaksızlık mı oluyor, yoksa geleceğini kestirememesi nedeni ile kendince tedbirler almak mıdır?
Bir aile bir toplumun AHLAKSIZ olabilmesi veya olmaması için o ailenin babasının ( ailenin büyüğü olarak ) düzenli tertipli, geleceğe yönelik çocuklarının eğitim masrafları, sağlık giderleri, ev, yeme içme gibi giderlerinin planını yapması ve uygulaması ve aile efratları arasında ayrım veya kayırma yapmadan, birine kuru ekmek diğerine Deniz filosu vermemek, yada, devlet kurum idarecilerinin himâyelerinde çalışan kesimler arasında ayrım ve kayırım yapmadan iş dağılımı yapmak.
Devletin veya siyasi erklerin ise tüm vatandaşlarının sosyal ekonomik, sağlık, kültür vb tüm temel sorunlarında kayırmacı olmadan yapılan iş ve ihaleler sonucu devlet destekli garantili ( kişilere özel ) yatırım yapmaması yaptığı veya yapacağı işlerde ilk başta devlet sınırları içindeki herkesin ekonomik sosyal kültürel sağlık güvencesini düşünerek, plan ve programları yaşama geçirmesi, bu benden bu senden diyerek ayrıştırma yaparak, birine zehir zemberek birine bal kaymak yapmamalı-ki o zaman Ahlaklı, ahlaksız kavramının kime ve ne için kullanıldığı ve kullanılan bu kelimenin getirisi tepkisi yanlış-doğru düşünmek zorunda hmeli. Aksi taktirde İmam Osurursa Cemaat Sıçar deyimini göz ardı edemez ve bu AHLAKSİZ söylemini kimse-lere söylemek gibi bir absürt duruma düşmez..
Düşünün bir inanç önderi çevresindekilere AHLAKSİZ ithamda bulunsa ve kendisi de bu ahlaksızlığın dik alasını yapsa bu inanç önderine güven ve itibar ne kadar olur..! Adama demezler mi " Ulan önce Kıçındaki pisliği temizle sonra bize söz söyle " diye..
Bu nedenle Toplum psikolojisi körü körüne biatçı anlayışın esaretine düştüğü için ve bu nedenle söylenen her söz yapılan her hareket yanıma kâr kalır zihniyeti oluştuğu yada oluşturulduğu yada yapılmaya çalışılarak, anamızı da alıp pazara gelebilsek bu gibi sözleri sarf etme cehaleti ve cesaretini kim yada kimler olursa olsun yapmaz yapamaz..
Ahlaksız olmak için, Namussuz olmak, Şerefsiz olmak, Sahtekar olmak, din Tüccarlığı ile insanların duyguları ile oynamak, malı mülkü satmak varsa yapılıyor yada yaparsak o zaman Ahlaksız oluruz-ki bunu söylemek yine de siyasilere düşmez burası bir hukuk devleti , Yargısı, Hakimi Savcısı Mahkemesi var gereğini yapar yargılar ve kararını onlar verir. Kimseyi Namussuz, Ahlaksız gibi rencide edici gayri ahlaki bir üslupla itham ederek zan altında koymak kimsenin Haddi değildir
Yapılması gereken tek şey çıkıp tüm ülkeden bu gaflet den ötürü Özür dilemektir.
Yanlış veya sürç-î lisan etti isem af ola...