Sözüm ona sabrın sevginin ve hoşgörünün kenti, sözüm ona tarihin başkenti, sözüm ona dünya peygamberler şehri.. ! Urfa Literatürde böyle anlatılıyor ve tüm görsel bildirimlerde bunu teyit ediyor, etmesine de gel gör ki şehrimizde meydana gelen olaylar hayatı hiç de öyle sabır, sevgi hoşgörü olduğunu göstermiyor.,.!
Son bir aylık sürece baktığımızda onlarca cinayet, onlarca cinayete teşebbüs, onlarca intihar ve bir o kadarda hem de güpegündüz yol kesmeler, silahla taramalar, kardeş katliamları vs vs....
Toplumun psikolojisi mi bozuldu yoksa zaten mevcut olan ancak sinmiş vahşet hortlayarak özüne mi dönüşüm sağlıyor...!!
Yoksa ülke genelinde mevcut suskunluğun kendi iç patlaması mı..?
Adalet bukalemunlaştırılmış hukuka güven itibar yerlerde ( Çıkarımıza yatarsa doğru, yatmazsa kabul etmiyorum ) herkes kendi kanununu uygulama durumunda, adalet ( tecavüzcülere kendi rızası vardı ) beklentilerin yok sayılması sonucu toplumdaki değer yargıları hoşgörü sevgi saygı ve anlayışın yeri akarsuyun kaynağından bulanık misali özünde bozulmalara doğru gidiyor ve gayri ihtiyari gücü yeten yetene , yetmeyen veya sözünü geçirmeyen sorunlarında çözümsüzlük. Sorunların çözüm çareleri yanlış veya umursamaz olunca malum sonuçlarla karşı karşıya kalınıyor..
toplumun bu radde hoşgörüden uzak sevgiden yoksun değerlerini hiçe sayar duruma gelmesinin perde arkası sosyologların psikologların travmatoloji biliminin el atması incelemesi ve toplumsal terapi uygulaması gereken bir konu durumundadır.
Peki yetkili makamlar, kanaat önderleri ve siyasi yapı ne iş yapıyor bu arada, ..!
İş işten geçtikten sonra" ölen ölür kalan sağlar bizimdir " anlayışı doğru mu..?
Urfa'da özünü kaybedip basiretsiz yeteneksiz idareci ve siyasilerin kış uykusuna yattığı bir ilkelliğe doğru sürüklenmek isteniyor veya Urfa karakteristik dejenerasyon yaşıyor..
Urfa'da 100 yıl önce meydana gelen cahiliye anlayışı aradan geçen bu kadar zaman dilimine rağmen, inançsal, eğitimsel ve hukuksal hiç bir şeyden etkilenmiyor ders almıyor veya alması için gerekli girişimler yapılmak istenilmiyor,( cehalet kullanımlık malzeme olarak görüldüğü için )
Urfa'ya ve Urfalı ‘ya bu tavır ve davranışlar yakışmıyor, işsizlik, ekonomik yetersizlik, hukuka güveni sağlamak ülke yönetimine talip olanların en temel çözüm bekleyen sorunları olmalı, yoksa kimsenin kimseyi takmayacağı ve insani olmaktan vicdani davranmaktan ve akıl mantık süzgecinden yoksun kalmak sorunu çözümsüz hale getirecektir
Hâlbuki Urfa emsal ve örnek alınması gereken M.Ö den günümüze yüzlerce kültür lere, inançlara ev sahipliği yapmış bir coğrafyadır.
Bu nedenle...;
Urfa'nın Urfalının ve tüm yönetim kadrolarının ve siyasi erklerin ve ayrımsız tüm STK’ların bu işe müdahil olması baronun tüm komisyonlarının aktif olarak Sağlık, Eğitim İl Müdürlüklerinin burada görev alması ve ellerini taşın altına koyması gerekiyor.. Barış huzur ve birlikte yaşam umudu ve hukukun bir gün herkese lazım edeceği ilkesi unutulmadan birlikte var olabilmek adına aşk ile...