22 yıllık AKP iktidarında 8 tarım bakanı görev yaptı. Göreve gelen her bakan bir öncekinden farklı bir politika uygulayarak bunu “devrim niteliğinde” diye lanse etti. Her devrim tarımı, hayvancılığı daha da geriye götürdü.
Tarımda olduğu gibi hayvancılıkta'da sürekliliği olan kalıcı bir program yapılmadı. Hayvancılıkta son yapılan yol haritasında süt yok. Şimdilerde süt tozu yapan firmalar stoklarımızda dolu diyerek süt almıyor. Üretici süt elimizde kaldı diyerek feryat ediyor. Ulusal süt konseyinin süt için Mayıs ayında belirlediği fiat 14.65 iken ve bu fiat çiftçiyi kurtarmıyor iken sanayici Çiğ süt fiatını 10 tl ye çekmiş ve ödemeleri 90 güne sarkıtmış.Hükümet rekor seviyede et ve canlı hayvan ithalatı yapıyor.
Kasaplar karkas eti 250 tl den alıyor ama bu fiatlarda devamlı düşürülürken kasaplardaki et fiatları düşmüyor. Üretici her gün malını biraz daha ucuza verirken tüketici yüksek fiatlardan et almaya devam ediyor. Geçen yıl süt tozu ihracatı yasaklandı. Süt satışları düştü. Üretici hayvanını kesime gönderdi. Böylece İhracatçı pazarını, üretici hayvanlarını kaybetti.Bunun üzerine 8 Temmuz 2024 itibariyle ihracat tekrar açıldı.. Ama piyasa yeterli inek ve ihracatçı içinde pazar kalmadı. Hükümet teşvik amacıyla 20 kuruş süt desteği vereceğini açıkladı, onu da Ocak 2025 e öteledi.
ABD Tarım Bakanlığı Türkiye Tarım Raporu hazırladı. Bu rapor ülkemiz tarımının tüm sorunlarını detaylı anlatıyor iken Türkiye’de Tarım bakanlığına bağlı Tarımsal ekonomiyi geliştirme enstitüsü de rapor hazırladı ama o raporlarda güncel sorunlar ve de veriler yok, geleceğe dair tahminler yok, sorunlara ve yaşananlara hiç değinilmiyor.
Anlaşılan o ki planlama yapılmadıkça, sorunların sebepleri araştırılmadıkça, ithalatın çözüm olmadığını anlamadıktan sonra bu sorunlar hep yaşanacak ve ülkemizde tarımda, hayvancılıkta tamamıyla bitecek.