Eski günlere gitmek istiyor bazen insan. Çok farklı bir özlemdir bu, hem gülümsetir, hem insanın içini yakar.
Eskiden lüks yoktu ama huzur vardı. Elektriğimiz yoktu. Ya gaz lambasıyla ya da lüks dediğimiz lambalarla aydınlanırdık.Çok zaman akşamlarımız karanlık, ama güzel bir karanlıktı...
Hele de kış günleri sobanın ışığı tavana vururken gaz lambasının aydınlığında yapılan sohbetler, eski günlerimizin unutulmaz hatıraları arasında hep yerini korur...
Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım tekerlemesini dile getirir ama kimseyi satmazdık.
**************************
Çocukken özgürce koştuğumuz sokaklar vardı.Sokaklarda bağırıp duran sokak satıcıları vardı.Hiç unutmam Merkez Ortaokulunda ingilizce dersinde hocamız ders anlatırken yan sokaktan geçen bir satıcı yine "hap,hap var" diye bağırıyordu.Kerıp(yani yabancı) olan hocamız kulak kabarttı,fakat satıcının ne dediğini anlamamış olacakki,çocuklar "bu adam ne diye bağırıyor" diye sormuş.Bizler hep bir ağızdan hocam bu adam takunya satıyor demiştik.O zamanlar telefonlar ankesörlü idi.Cep telefonu yoktu.Birine telefon açıp görüşmek lüks bir şeydi.Bizim evde telefon vardı.Babam arada İstanbul'daki yakınlarımızı ararken PTT yi arar en çabuk şekilde bağlanılması için" yıldırım telefon bağlayın" derdi.En çabuk bağladıklarıda 15-20 dakikayı bulurdu.
*********************************
Hasret, hasret gibiydi,özlem özlem gibiydi eskiden.Şimdi bir tuşa basıp yolladığın mesajı aylarca bekleyen kalpler vardı mesela.
Eskiden insanlar sadakat ve itaate bağlanırlardı.
Aşklar başkaydı,ihanet yoktu sevdiğinden başkasına bakılmazdı.
Eskiden komşu komşunun külüne muhtaçtı.Şimdi komşu komşunun yüzünü tanımıyor.
Eskiden sadece kışlar soğuktu Şimdi ise insanlar soğuk,yürekler soğuk,bakışlar soğuk.
Eskiden muhabbetler yüz yüze olurdu.İçten samimi bir muhabbetler vardı.Şimdi muhabbetler akıllı telefonlarda.
********************************************
Eskiden daha mutluyduk,
Eskiden evde bir soba yanar tüm aile o odada ısınırdı.
Şimdi tüm odalar sıcak ama aile fertler arasında bile soğuk rüzgarlar esiyor.
Eskiden çok güzel insanlar vardı. Ve artık dipte kalan kırıntıları kaldı o güzel insanların...
Yıllar geçse de, dünya hep değişmeye devam etse de, hayatın bize söyletmekten asla vazgeçmediği sözdür eski günler. Eski günlerdeki yaşanılanlar, mutluluklar hatta acılar bile şimdilerde aranır oldu. Mutlu günlerimiz hep eski günlerde mi kaldı? Yoksa geçmiş günlerimiz hep mi güzeldi?
*****************************************************
Güzeldik biz eskiden, çok eskiden,çok güzeldik.
Yürekler iç içeyken...Düşeni kaldırırken,
Bir lokma ekmeği bölüşürken...
Acıyı, mutluluğu paylaşırken...
Komşularımızın yanından selamsız sabahsız geçmezken...
Yardımlaşmanın ne demek olduğunun bilincindeyken...
Menfaatsiz, çıkarsız sevgiyi yürekten verirken...
Sevmek, sevilmek ayaklar altına alınmamışken... Şimdi bunların hepsini unuttuk.
Güzeldik biz eskiden, ama çok eskiden...!"Şimdi neden bu kadar çirkinleştik.?