Bilim kurgu filmlerini sever misiniz? Hani uçan arabalar, ışınlanmalar, gözlere takılan lenslerle geçmişte yaşanan anıların canlandırılması, laboratuvar ortamında yapay ana rahminin yapılıp insanların üretilmesi gibi aklın sınırlarını zorlayan birçok yeniliğin işlendiği o filmler ya da diziler. Ancak filmlerde olur denilen birçok şeyi gerçek hayatta yaşamaya başladık. Örneğin yapay zeka ile başka birinin yüzünü kendi yüzünüzün üzerine koyabilir sesini de kullanıp istediğiniz şekilde, isteğiniz sitede kullanabilirsiniz. Basit gibi görünen bu durumun başta mizaç amaçlı yapıldığını düşünebilirsiniz ama bir adım sonrası ne yazık ki Türk Ceza Kanununda sıralanmış suçları gündeme getirecektir.
Sosyal medya kullanımı günümüzde giderek artmış ve en özel anların yanında mahremiyet konularını dahi bu mecralarda kullanır olduk. Elbette güzel bir ortam oluşturmak ya da güzel bir çevre edinmek amacıyla hareket edilmiş de olunabilir fakat durum hiç de sanıl kadar masum olmuyor çoğu zaman. Sizler için bugün birazcık bu mecraların arka perdesini aralamak istiyorum.
Sosyal medyada paylaşmış olduğunuz bir fotoğrafın başka bir sitede kötü amaçlarla kullanıldığını düşünün. Ya da reklam yüzü olmayı kabul etmediğiniz bir ürünün sesinizin ve yüzünüzün kullanılarak reklam edildiğini. Hadi örnekleri biraz daha arttıralım; resimlerinizin müstehcen sitelerde kullanılarak servis edildiğini düşünün ya da bebeğinizin resimlerinin ve videolarının bir pedofilicinin arşivinde yer aldığını… Ne kadar üzücü ve can sıkıcı örnekler değil mi? Ama benim başıma gelmediği sürece sorun yok diyebilir ve tedbirsiz bir şekilde sosyal medyada her şeyi paylaşabilirsiniz, tıpkı bu saydığım örnekleri gerçek hayatta yaşayan ve sorun yok diyenlerde olduğu gibi. Ne oldu, gerildin mi? Bence de gerilmeli ve toparlanmalısın. Sosyal medya platformları sanıldığı kadar masum ve iyi niyetli insanların bulunduğu bir web dünyası değildir. Kullanım niyetine göre yarar sağladığı gibi zarar da verebilir. Örneğin bir ebeveyn iseniz işte o zaman tehlike çanlarını iki katına çıkarmalı ve ona göre kullanımı sınırlamalısınız.
Size yakın zamanda yaşanmış bir olay anlatayım; İzmir’de sevgilisinin ilişkiyi bitirme kararını kabullenemeyen şahıs, sevgilisinin 14 yaşındaki kızını eskort gibi göstererek telefon ve adresini vererek internette paylaşmıştır. Demek ki 18 yaşından küçük çocuğunun fotoğrafını paylaşmış olmasaydı böyle bir suçun mağduru olmayacaktı çocuğu. Daha nice örneklerle dolu ne yazık ki…
Giderek artan sosyal medya kullanımında insanlar arasında birçok soruna sebebiyet verdiğini görmekteyiz. En belirgin zararlarının arasında toplumsal çürümeye sebep olmasıdır. Dönemin büyükleri; “aman zamanımızda bu mu vardı, gayet saygılı ve canlıydık” demesine karşılık, bilgisayar başından kalkmayan ya da elinden telefon ya da tablet bırakmayan bir nesil kendini göstermiştir. Toplumsal bir değişimin elbette birçok sebebi vardır; fakat bu değişimin temelinde ne yazık ki sosyal medya bağımlılığı gelmektedir. Bir ailede sosyal medya kullanan bir bireyin diğer aile bireylerinin mahremine dokunma ve bunu sosyal medyada paylaşabileceğini unutmayalım. Bu sebeple bilinçli bir kullanım yolu izlenmelidir. Özellikle her türlü içeriğin mevcut olduğu sosyal medya platformlarından uzak durulması, yasaklanması gerekmektedir (örneğin Tiktok uygulaması gibi). Bir ebeveynseniz bu durumda belli gün ve saatlerde kullanımını sunduğunuz telefon ya da tabletlerin sık sık kontrolü yapılmalı ve oynatılan oyunların içeriklerine detaylıca bakılmalıdır.
Elinden aldığınız telefonun ya da tabletin zararlarını güzel bir dille anlatıp, alternatifler sunmak gerekir. Özellikle çocuğunuzla daha fazla vakit geçirmeyi ve oyunlarda eşlik ederek bu sosyal medya bağımlılığının önüne geçebilirsiniz. Özellikle cinsiyetine göre uygun kurslara göndermeyi hem sağlıklı bir cinsel kimliğinin oluşmasına hem de zihinsel gelişimi için büyük önem taşıyacaktır. Yine bu alanda uzmanlardan tavsiyeler alarak hareket edilmesini işinizi kolaylaştıracaktır.
Ne kadar sosyal medyadan uzak yetiştirirsek çocuklarımızı o kadar sağlıklı ve kendine güvenen bireyler olarak büyüyeceklerdir.. Tabi bunun için de anne-baba olarak da örnek teşkil etmemiz gerekir. Örneğin bir babanın elinde PUBG oynarken bu bağımlılığın zararlarını anlatması ne kadar etkili olur. Bu sebeple birey olarak kendimizi düzeltmeli sonra ailemizi bu yönde uyarmalıyız.
Artık dönem eskisi gibi değil. Çocuğunuza rehber olmazsanız, sosyal medyada rehber olabilecek nice insanla tanışacaktır. Tabi bu rehberlerin sizin gibi vicdanlı ya da merhametli olmasını beklemeyin, lütfen…
Sürüklendiğimiz bu dönemde her şey zor, her şey karmaşık ve tehlikeli olabilir. Ama koltuğumuzda oturup izlemek sizlere yakışmaz. Uyanık olup, zihnimizi berrak tutmalı ve hayat mücadelemizi vermelisiniz.
Saygılarımla…