Öyle özlem duyuyorum ki hele bu son yıllarda.
Çocuk olduğumuzu en çok bayramlarda hissederdik.
Günler öncesinden bayramlık hazırlığının tatlı telaşını ne çok özledim.
Tarifi mümkün değil.
O kırmızı ayakkabılarımızı, zincirli minik çantamızı fabrikadan çıkış kokusu, sanki gül kokuyormuş gibi başucumuza koyar yatardık. Belki; bazı çocuklar için yılda bir kez aldığı kıyafet o’dur, onu perdenin altındaki askıya asar, her gün kontrol eder, bayram sabahı onu giymenin heyecanı ile yatıp kalkardık.
Birde bayram gecesi bi kına telaşıydı ki sırayla annemiz elimize sürerdi, birde çocukken bi inanç vardı. "Uyursan elin kırmızı olmaz sarı kalır" diye sabaha kadar yeşilin kırmızıya dönmesini beklemez miydik...
Ve sabahın erken saatlerinde kızlar sokakta, herkes elini açmış birleştirerek en iddialı kırmızı eli seçerdik, herkese göre onun eli kırmızıydı!
Kimse altta kalmayı istemezdi tartışmasız konuyu kapatır, herkes heyecanla beklediği bayramda bayramlıkları giymek için evin yolunu tutardı.
Çocuk işte heyecan mı biter onda, hele de günlerden bayramsa...
Zincirli çantamızı elimize alıp bugün, içi para ve şeker dolacak heyecanıyla misafirlerin gelmesini beklerdik ya da misafirliğe gitmeyi. Akşamında kardeşlerle muhasebeye oturmak ayrı bir güzel. Bugün kaç şeker kazandık kaçı çantamızda, kaçı midemizde...
Hele elimizdeki şekerin markası " kent" olursa sormayın sanki kazanç büyüktü. Çünkü eskiden en kaliteli şeker "kent" idi, bir de halk arasında "Arap Şekeri” diye adlandırılan basit usul şeker vardı, onu pek hesaba almazdık, sayı çok olsun diye yanımızda bulundururduk.
Seni çok seviyorduk ey Bayram... Aylarca gelmeni beklerdik. Bu kadar sevilmeyi mi hak ediyordun diye yoksa eksik yanlarımızı tamamladığın için mi?
Mesela; en güzel kıyafetler sen gelince alınırdı, bolca şekerler, çikolatalar sen gelince yenirdi, bol harçlıklar sen gelince verilirdi. Belki uzun süre görmediğimiz akrabalar ve dostlar sen gelince hepsi birleşirdi, bir telaş içinde odadan odaya koşar misafirlere yemek sunumu yapılırdı, eli öpülesi büyüklerimizin sen gelince ellerini öpmek nasip oluyordu. Bütün bunlar için mi seviliyordun.
Bayram olduğun seni çok severdik...
Belki de bu güzellikler sende saklı olduğu için adın Bayram 'dı...
Babamın bayram namazından gelmesini bekler,
Annemin misafirler için hazırladığı yemekler, şimdi ise hasretle yad ettiğimiz şeyler haline geldi.
Çok özleniyorsun Ey Eski Bayramlar...
Ümit ediyorum ki nesillerimiz o güzelim bayramları yine yaşayacaklar.
ALLAH RAZI OLSUN. SAĞ OL, SAĞLIKLI OL.