Günümüz insanlarının yüzde doksanı dürüstlükten bir haberdir fikrimce.. Dürüstlük kavramının oyuncak olduğu şu günlerde böyle bir oran olmasa’ da gayet olağan bir durumdur.
Değişik bir dünyada yaşıyoruz dostum. Çıkarların en ön planda olduğu bir dünya, iyiliğin yok olmaya başladığı bir dünya…; Ayrıcalıkların kol gezdiği bir dünya bu. Bu yüzden de her geçen gün dürüst olmak zorlaşıyor, hayatın getirileri doğrultusunda. Buraya kadar hepsi normal belki yarın başka bir sahtekarın ağzından dinleyeceksin bu cümleleri ve belki ona inanacaksın.
Dürüstlük kavramını nasıl ele aldın hayatın boyunca? Yalan söylememek, her zaman doğruyu söylemek mi? dürüstlük insanın doğuştan sahip olduğu bir kavramdır… Belki de zaman içinde bu dünyada yitirdiği….Her şey sevgiyle başlar aslında bu dünyada insanı sevmekle… Dürüstlük bu durumun en doğal sonuçlarından biridir sadece. Ama bu hayatta insanı sevmek ona değer vermek her zaman için olumlu sonuçlar yaratmıyor. Doğuştan gelen o duyguları yitiriyor… Yavaş yavaş insanlar, birbirlerini ezmek onlar için en büyük zevk haline gelmekte. ‘’Onlar’’ diyorum.!!! Çünkü insanlığın getirisinden uzaklaşmakta bu insanlar ve büyük bir yüzde ile aramızdalar. Dünya onlar için dönüyor çoğu kez… Her biten günün ardından ne düşündüklerini tahmin etmek zorlaşıyor.
Bu dünya içinde sıkıntıyı bu yüzden çeken dürüst yani iyi insanlar oluyor. Birebir ezip geçmek istemeyenlere olan oluyor. Bu dünya onların düşündüğü gibi dönmüyor, onun ezmediği kişi ansızın onu düşünmeden ezebiliyor. Orman kuralları halt ediyor bu düzende. Sahtekârlık, yalan veya küçümseme... İyilik duygusundan uzakta olan her duygu her geçen gün artıyor. Ama bundan önemlisi iyi insan bu durumu görüp devam ediyor, kendi inandığı kavramlara inanmasına... Belki kendini yalnız hissediyor belki bu kurallarda salak durumunda kaldığını düşünüyor çoğu kez… Ama biliyor şuan kuralların daha farklı olduğunu. Zevk alıyor o iyilik yapmaktan karşılık beklemeden yardımcı olmaktan, iyi düşünmekten, insanı sevmekten.
Kolay bir iş değil tabii ki mantıklı olarak düşününce. Her şeyi doğru yapmasına rağmen kaybeden bir insanın ruh hali nasıl olabilir ki? Uzaktan bakınca pek sağlıklı olduğu düşünülmez. Ama aslında durum tam tersi. Normal olan ona göre kendisidir ve bu dünyaya karşı savaş verir öyle bir süper kahraman edasıyla… Dünyayı değiştirebilmek için değil kendi çevresine aslında kim olduklarını hatırlatmak için yapar bunu. Her iyi insan kendi çevresine bunu kavratabilse belki de dünya doğru yönde dönmeye başlar. Dürüstlük doğruluk içten olma gibi bütün iyi kavramların aslında bir bütün olduğunu unutmamak gerekir. Kaybedince pes etmemek gerekir, durup savaşmaya devam etmek gerekir, bu yenidünya düzeni ile. Asla kazanılmayacak gibi görünse’ de -ki - öyle değil yine ’de savaşmaktır mesele. İyi olabilmektir, karşılıksız, ayrıcalıksız sevebilmektir. Dürüst olmamaktır.