Urfa'nın en önemli özelliklerinden birisi yabancıya olan hayranlığıdır. Tabiki hayranlık kötümsenecek bir durum değil ama keşke yabancıya olan hayranlığın ve verilen değerin çeyreği kadar kendi hemşerilerine de verilmesidir.
En basitinden ne zaman bir Urfalı bir iş yapmaya kalksa ya ayağından tutulup aşağı çekilir ya işine sekte vurulur ya da yapacağı işin aynısı yabancıya verilir.
Örneğin bir proje hazırlarsınız reddedilir ama yabancı aynı projeyi getirirse dört elle sarılır.
Bürokratik anlamda bir urfalı yükselişe geçtiğinde hemen eleştiriler sıralanır, kötülenmeye başlanır.
Bakarsınız Urfalı sanatsal bir etkinlik düzenler urfalılar katılmaz ama yabancı etkinliği düzenlerse katılmak için nerdeyse yarışa girilir.
Urfalının Urfalı'ya işi düşerse başka bahara bırakılır ama yabancının işi anında yapılır. Urfalı başka şehirde siyasi bir güç elde ederse hemen taşlanır. Bu örnekler çoğaltılabilir.
Halbuki Urfa'da iyi insanda var, iyi politikacı da var, iyi sanatçıda var, iyi yazar da var, iyi esnafta var...
Ama şunu unutmamak gerekiyor ki sonuçta kaybeden Urfa oluyor.
Kısacası Urfalı yabancıya heyran yabancı da Urfa'ya heyran...