Değerli okuyucularım,
Ben köşe yazarlığımdan uzak kalmış olduğum süre zarfın da sizleri çok özlediğimi ve Sayın; Mustafa ÇİÇEK Bey’in bana vermiş olduğu hırs ve memleket sevdalığı ile yine sizlerle buluşup yazılarımı sizlere sunduğum için mutluluk içerisindeyim.
Köşe yazımın başlığında anlatmak istediğim olay; Bizler insanoğlu olarak bir birimizden uzak kaçıp kardeşlik, arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerimizde’ de aramıza çok mesafe koyduğumuz, kimse beni aramasın, sormasın, ben kendi halimle kalayım psikolojisi içerisindeyiz.
Akrabalık bağlarımızın bu zamanda tamamıyla koptuğu ve insanların bir birine yardım etmek yerine sürekli “ben akrabamı nasıl kandırırımda bana maddi olarak fayda sağlar.” Mantığı ile yaşadığını ve özellikle hasetlik üzerine bir birimizle yarışır duruma geldik. Ama ne yazık ki hepimiz bunun farkındayız.
Şu yaşadığımız hayatta özellikle kardeşlik ve akrabalık bağlarımızı güçlendirmemiz gerekir. Zira Yüce “Allah” celle celalühü Nahl Süresi 90. ayetinde şöyle buyurmaktadır.
“ İnna(A)llâhe ye/muru bil’adli vel-ihsâni ve-îtâ-i żî-lkurbâ veyenhâ ‘ani-lfahşâ-i velmunkeri velbaġy(i)(c) ya’izukum le’allekum teżekkerûn
Yüce Allahın bu emri ile kardeşlik ve akrabalık bağlarımızı güçlendirelim. Küskünlükler var ise onları barıştıralım. Ve bu ahir zamanda kimse hakkında kötü düşünmeyelim. Hep iyilik yapalım o zaman insanlar arasında olan güven ve tüm akrabalık bağlarının nasıl güçlendiğini bizzat yaşayarak göreceksiniz.
***Sağlıcakla kalın…… ***