Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, dünyanın salgın ve savaş sonrası dönemin getirdiği yeni sınamaları anlamaya ve uyum sağlamaya çalıştığını söyledi.
Türkiye'nin, bu sınamaları oldukça uzun bir süredir yaşadığı için diğer ülkelerin önünden gittiğinin söylenebileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle iktisat politikaları konusunda ilk dile getirdiğimizde ve uyguladığımızda pek çok çevrenin akıntıya karşı kürek çekme derecesinde garipsediği yaklaşımlarımız vardı. Buna karşılık yaşanan her küresel kriz bizim yaklaşımımızın ne kadar doğru, geliştirdiğimiz yöntemlerin ne kadar gerçekçi, uygulamalarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu teyit etmiştir" diye konuştu.
Önce aldıkları tedbirler ve oluşturdukları teknik mekanizmalarla küresel finans araçları üzerinden Türkiye'ye kurulan tuzakları boşa çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ardından ekonomi programımızın odağını yeniden belirledik. Artık bir kalıp hâline getirdiğimiz yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme modeli üzerinden Türkiye'de bir ekonomi modelini oluşturduk. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada büyüme oranlarının gerilediği hatta resesyonun konuşulduğu bir dönemde ülkemizin rekor büyüme oranlarıyla yoluna devam etmesinin gerisinde bir hikâye vardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Elbette bu süreçte aldığımız yaralar da var. Döviz kuru operasyonlarının yol açtığı sıkıntıları, alternatif yöntemlerle çözüme kavuşturduk. Dünyadaki geleneksel üretim ve tedarik kanallarında yaşanan bozulmalara karşı güçlü altyapımızla genç ve zengin insan kaynağımızla esnek iş yapma modellerimizle öne çıktık. Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Hâlbuki biz, aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz. Bunu geçmişte yaşadık. Ondan sonra da düşürdük. İstihdamımızı tarihimizin en yüksek seviyesine çıkartırken, enflasyonun yol açtığı refah kayıplarını telafi edecek her türlü tedbiri de alıyoruz. Sanayi üretimindeki istikrarlı artış, turizmde giderek artan canlanma, ihracattaki yükseliş gibi pek çok veri hedeflerimize doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Bundan 11 yıl önce, 2011 yılında ilan ettiğimiz 'Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma' sözünü yerine getirmeye adım adım yaklaşıyoruz." Dedi.