Şanlıurfa'da Balıklıgöl Platosunda Cuma namazının ardından, Gazze'de yaşanan soykırım ve Kudüs'te işgal askerleri tarafından şehit edilen Hasan Saklanan için açıklama yapıldı.
Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi camisinde imam olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla Ürdün’e gitmişti.
İddiaya göre, pasaportunu yanına alan Saklanan, sınır kapısından Filistin topraklarına geçti. Mescidi Aksa’ya girmeye çalışan Saklanan, İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı.
İçeri alınmayan Saklanan, cebinde taşıdığı bıçakla, İsrail polisini yaraladı. Polisi bıçaklayan imam, başka bir polis tarafından silahla vurularak öldürüldü.
Dergâh Camii'nde kılınan Cuma namazının ardından yüzlerce Şanlıurfalı, Gazze'de yaşanan soykırıma ve Kudüs'te işgal askerleri tarafından şehit edilen Hasan Saklanan için tepki göstermek için bir araya geldi.
Balıklıgöl platosunda toplanan halk ve STK başkanları adına basın açıklamasını Şanlıurfa STK Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Halil Güven, yaptı.
Güven, burada yaptığı konuşmada;
YA ZAFER YA ŞEHADET!
Biz tek vücut, tek kan, tek dava ve tek düşmana sahip bir ümmetiz.
Kendi yolunda cihad edenlere izzet, yolundan yüz çevirenlere zillet elbisesi giydiren Allah’a hamdolsun.
Değerli dostlar; Gazze’ deki soykırım ve bütün yoksunluklara rağmen şanlı direniş 7. ayını da doldurmak üzeredir. Altı gün savaşlarında bölgenin en güçlü ülkelerini dize getiren İsrail, neredeyse yirmi yıldır abluka altında tuttuğu Gazze direnişine karşı hiçbir askeri başarı elde edemedi.
Gazze, direnişiyle, şehadetleriyle ders vermeye, uyandırmaya, diriltmeye devam ediyor.
İnsanlık için faveran, ümmet için sitem olan bu haykırışı çok iyi anlıyoruz. Acziyetimiz yüreğimizi sıkıştırıyor, mahcubiyetimiz tevil kaldırmıyor.
Ama bizler, biz sussak da tarihin susmayacağını bilerek konuşmaya, gücümüzün yettiği her şeyi yapmaya devam edeceğiz.
Dualarımız ısrarlı bir şekilde devam edecek. Yardımlarımız, boykotumuz kesintisiz sürecek biiznillah.
Hem Gazze'de, Doğu Türkistan’da ve tüm coğrafyalarda, zulümlerin kökü kazınıp, tüm zalimlerden hesap sorulana kadar durmayacağız.
Yeryüzünde direnişin ve umudun adı olan Gazze, zaferin de adı olacak inşaallaah.
Ticaret Bakanlığının dün almış olduğu, Terör ve işgal rejimi ile yapılmış bütün ticari antlaşmaların durdurulmasını geçte olsa olumlu buluyor ve Sivil Toplum Kuruluşları olarak destekliyoruz. Ayrıca, Adana İncirlik'te ve Malatya Kürecik'te yer alan Amerikan üslerinin derhal kapatılması talebimizi tekrarlıyoruz.
Özellikle altını kalın çizgilerle çizerek şu hususu belirtmek istiyoruz. Çifte vatandaş olup İsrail vatandaşı olarak 7 Ekim’den sonra Terör ve işgal rejimine destek vermek üzere oraya giden kişilerin tespit edilerek vatandaşlıktan çıkarılmalarını, sınır dışı edilmelerini, bütün mallarına el konularak, mağdur olan Gazze’li şehit ailelerine verilmesini talep ediyoruz.
Siyonizmin en büyük can damarı olan ekonomik gücünü baltalayacak boykotu bir silah olarak kullanmaya devam edeceğiz.
Hamas’a terör örgütü diyen, Hamas lideri İsmail Heniyye ve ailesi ile ilgili onlarca iftira atanların da bu olaylarla alakalı yaptıkları hiçbir açıklamayı samimi bulmadığımızı ilan ediyoruz.
Bu vesile ile Ramazan Bayramının birinci gününde 3 oğlu ve 3 torunu şehid edilen Hamas lideri İsmail Heniyye’yi tebrik ediyoruz. Ailesinden altmış kişiyi bu savaşta şehit veren bir liderliğin bozulmayan metaneti karşısında tüm azgın güçlerin diz çökeceğine inanıyoruz.
Kıymetli kardeşlerimiz,
Kudüs’te Şehit edilen hemşerimiz Hasan Hocamız şehadetiyle bizlere ve tüm insanlığa önemli mesajlar verdi: İslam'ın kutsallarını savunurken cesur olmamız gerektiğini bizlere öğretti.
Filistin meselesinin bir coğrafya’nın veya bir ırkın meselesi olmadığını imani bir mesele olduğunu bizlere şehadetiyle gösterdi. Şehitliğin Allah katında ulaşılabilecek en büyük mertebe olduğunu ve Gazze'yi işgal ve soykırımı durdurmak için herkesin mutlaka yapabileceği bir şeylerinin olduğunu ve olabileceğini öğretti. Son olarak Allah dilerse düşman çelikten kaleler içinde saklansa dahi Allah'ın ve İslam’ın düşmanlarını vurabileceğimizi gösterdi.
Siyonist Yahudilerin bir asra varan işgaline ve zulmüne karşı gösterilen haklı bir direnişin şanlı bir sayfası niteliğindeki Aksa Tufanı'ndan sonra, dünyada benzeri görülmemiş soykırım ve vahşeti bugün 210 gündür bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştiren soykırımcı Siyonist İsrail’e karşı çıkmayı, göğsündeki imanın ve Mescid-i Aksa aşkının verdiği cesaretle vazife üstlenen hemşerimiz Hasan Saklanan hocanın şehadetini Allah kabul etsin.
Hasan Saklanan hocanın eylemi, kendini “Size ne oldu da Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!’ diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” ayetinin muhatabı olarak gören her iman sahibinin gösterebileceği tepkilerden bir tepkidir.
Hasan Saklanan hocanın eylemi; Siyonistlere, yaptıkları soykırım ve vahşete karşı vicdan ve iman sahibi tüm insanların nefretini kazandıkları ve sadece zulmettikleri Filistin topraklarında değil hiçbir yerde güvende olamayacakları gerçeğini anlamaları ve zulümlerine son vermeleri için açık bir işarettir.
Şehid Hasan Saklanan hocamızın cenazesinin bir an önce Ailesine teslim edilmesini, yapılması gereken ne varsa yetkililerin bir an önce yapmasını talep ediyoruz.
Siyonist savaş makinesi karşısında gösterdikleri direnç, fedakârlık ve efsanevi kararlılıklarından dolayı kardeşlerimizi kutluyor, Aksa Tufan’ı savaşında ve Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu yolunda şehid edilen kardeşlerimize rahmet, Yüce Allah'tan yaralılara ve hastalara acil şifalar, Siyonist düşmanın hapishanelerindeki tutuklu ve mahkûmlara özgürlük; dünyanın tüm ribat noktalarında İslam ümmetinin onurunu koruyan mücahitlerimize, Allah’ın izni ve kudretiyle yakın bir zamanda apaçık bir zafer nasip etmesini niyaz ediyoruz.