
Deprem felaketiyle moloz yığınına dönen Şanlıurfa bu kez de sağanak yağışlarla mücadele ediyor. Kentte etkili olmaya başlayan yağışlar nedeniyle birçok evin yanı sıra kamu binaları ve hastaneler de sele teslim oldu.
Etkili olan sağanak yağışlar yolları da kapattı. Yağışlar Abide Köprülü Kavşağı'nı tamamen su ile doldurdu. Göle dönen kavşak araçları sürüklerken suyun içerisinde mahsur kalan vatandaşları çevredeki diğer vatandaşlar kurtardı. Peki Şanlıurfalıların yaşadığı bu kabus kader mi, dikkate almamak mı?
Şanlıurfa Valiliği, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ( AFAD) 2021 yılında Şanlıurfa için İl Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırladı. Raporda Şanlıurfa’da olası sel, deprem ve diğer doğal afetlerdeki riskli alanlara ve yapılması gerekenlere dikkat çekildi.
ISLAH ÇALIŞMASI YAPILAMAMAKTADIR
Taşkın ve kent merkezinden geçen derelerle ilgili şu ifadelere yer verildi:
Şanlıurfa ili sınırları dâhilinde 6 akarsu, 13 sulama göleti ve 4 baraj bulunmaktadır. İlde sel baskını afetinden etkilenmiş kayıtlı 73 yerleşim birimi bulunmaktadır. Sel baskınından etkilenmiş veya etkilenmesi muhtemel alanların tespiti DSİ GAP 15. Bölge Müdürlüğünce yapılarak, dere yatakları üzerinde taşkın tesisleri yapılarak ve dere yataklarında temizlik yapılarak taşkın zararlarının önlenmesi sağlanmıştır. Ancak 2010/5 Başbakanlık Genelgesi gereği DSİ tarafından dere yataklarında ıslah çalışmalarının yapılabilmesi için ihtilafsız bir şekilde yer tesliminin ilgili kurumlar tarafından yapılması gerektiğinden mevcut durumda yer teslimi yapılmayan derelerde ıslah çalışması yapılamamaktadır. Hatta yapım ihalesi yapıldığı halde yer teslimi yapılmamasından dolayı tasfiye edilmiş olan çok sayıda ihaleli işler bulunmaktadır.
DRENAJ VE SEL KONTROLÜ
Şanlıurfa ili morfolojik olarak fazla engebeli bir bölge değildir. Bundan dolayı ilde sık dere ağı mevcut değildir. Bölge yazları çok sıcak ve kurak olduğundan birçok dere mevsimsel olarak akışa geçmektedir. Yoğun yağışların olduğu zamanlarda kuruyan birçok dere ani akışa geçerek taşkına neden olabilmektedir. Drenaj ve sel kontrolüne yönelik çalışmalar ilimizde bulunan Devlet Su İşleri 15. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Şanlıurfa ilinde bu güne kadar tamamlanmış 20 adet taşkın koruma tesisi ile 41 adet meskûn mahal taşkın zararlarından korunmuştur. Ayrıca 2 adet taşkın koruma projesi tamamlanma aşamasındadır. Şanlıurfa merkezinden geçen ve ıslahı geçmiş yıllarda yapılmış olan Karakoyun Deresi, Sırrın Deresi ile Cavsak Deresinde biriken rusubat düzenli olarak temizlenerek bakımı da yapılmaktadır. Şanlıurfa ilinde sulama yapılabilen arazi miktarı 934.549 Ha ile Türkiye’nin sulanabilir toplam arazi miktarının %11’ine sahiptir. Sulama neticesinde çok miktarda artık suyun drene edilmesi için ciddi çalışmalar yapılmıştır. Sulamadan dönen suların tekrar değerlendirilmesi için yeni bir çalışma devam etmektedir
BAŞLICA SEBEPLER
Taşkın ve kent içi su baskını açısından riskli alanlar üzerindeki etkilerin mevcut durumunu tespit etmek ve önceliklendirme kriterlerini belirlemek amacıyla GZFT analizi yapılmıştır. Yapılan analiz doğrultusunda, taşkınlarla mücadele kapsamında büyük çaplı projelerin finanse edilmesindeki sorunlar, ödenek yetersizlikleri, yağmur ve kanalizasyon sistemlerinin geliştirilememesi, taşkın tehlikesinin yüksek olduğu düşünülen bölgelerde büyük ve yoğun nüfusların bulunması, derelerin kirletilmesi ve düzenli temizliğinin yapılamaması, yasal belirsizlikler, dere etrafı ve dere taşkın sahalarının imar planlarında uygulanmaması başlıca sebepler olarak belirlenmiştir. Kamulaştırma gibi araçların uygulanmasındaki bütçe sorunları da idari açıdan önemli etmenlerdir. Kentsel dönüşüm uygulamaları ve ilgili yasal düzenlemeler taşkın sahalarındaki sıkıntıları bertaraf etmede bir avantaj olarak kullanılabilir. Ayrıca erozyonu etkileyen tarımda ekim dikim teknikleri ve ormanların yok edilmesi derelerin çabuk rusubat ile dolmasını etkilemekte olduğundan erozyon, tarım teknikleri konusunda bilinçlenme ve ormanların korunması sağlanmalıdır. Dolayısıyla, sel, taşkın ve su baskınları açısından artan iklim değişikliğinin etkileri de dikkate alındığında, kent içerisindeki üstü kapatılmış derelerin fazla olması, bodrum katlarının iskâna açılması gibi sorunlar mevcut durum tespitindeki vurgular olarak ifade edilebilir.
Şanlıurfa taşkın olaylarının meydana gelmesindeki başlıca sebepler;
• Uzun sureli sağanak yağışlar,
• Dere yatağı ve sanat yapılarının kapasitelerinin yetersizliği,
• Yerleşim yeri girişindeki menfez ve köprülerin tıkanması ve kesitlerinin daraltılması
• Dere yataklarına yapılan müdahaleler ve bilinçsiz yapılaşma
• Yatak geometrilerindeki genel düzensizlikler
• Rüsubat birikimi sebebiyle oluşan tıkanmalar
• Dere yataklarının memba ve mansabında gözlenen arazi eğimlerindeki kayda değer farklılıklar (membada yüksek eğimler nedeniyle toplanan sular hızlı bir şekilde akışa, mansap bölgesinde ise aniden azalan eğimler nedeniyle hızda azalma olmakta, kabarma ile su yüksekliği artmakta ve su çok geniş bir bölgeye yayılmaktadır.) olarak sıralayabiliriz.”