HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu: Kerestecioğlu, şöyle konuştu:
"Tüm işçilerin, 1 Mayıs Emek ve Özgürlük Bayramını bir kez daha kutluyorum. Dün Türkiye’de emeğiyle yaşayan herkes, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. 24 Haziran sonrasının provası yapıldı aslında Türkiye’de. Nasıl bir hayatı yaşayabiliriz, nasıl birlikte halay çekebiliriz, nasıl dost yüzlerle bakabiliriz’i prova ettiler. Ben de Dersim’deydim. Farklılıkların nasıl güzel olduğunu deneyimlemiş oldum.
Herkes kendi mücadelesiyle alandaydı. İşçiler iş cinayetlerine, sömürüye ve taşeronlaşmaya karşı, çevreciler ekolojik kıyıma karşı, kadınlar erkek egemenliğine karşı 1 Mayıs alanlarındaydı. 1 Mayıs’ın haberini yapmak için alanlara gelen gazeteciler, kortejlere katıldılar.
Taksim tüm demokratik gösterilerin yapıldığı alan olacak
Bu topraklarda Osmanlı’dan itibaren 1 Mayıs kutlanmaya başladı. Ama tüm iktidarların Taksim fobisi aşılamadı. Umarız bir gün korkusuz iktidarlar da göreceğiz. Taksim tüm demokratik gösterilerin yapıldığı alan olacak.
Kaşıkla verdiklerini seçimden sonra kepçeyle geri alacaklar
Hükümet aslında bu yılın emekçiler için ne kadar zor bir yıl olduğunu biliyor. İşte bu telaş nedeniyle son anda AKP’den ümidi kesmiş seçmenlerin gönlünü almak için ufak paketler getirdiler. Kaşığın ucuyla verdikleri bir paket getirdiler. Esnaf borç içinde, işçiler kredi kartı olmadan ayın sonuna göremiyor… Dolar fırlamış, işini kapatan yurt dışına kaçıyor, Başbakanın, Cumhurbaşkanının yedi mahalle akrabası paralarını vergi cennetlerine kaçırıyor. Bütün kamu mallarını sattılar, seçimden sonraya satacak fabrika, bina, arazi kalmadı. Onlar da biliyor ki bu böyle gitmeyecek, bu diktatöryel rejimin yarattığı güvensizlik ve işçi düşmanlığı çok ciddi bir krize götürüyor ülkeyi… Biliyorlar ki seçimden sonra kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alacaklar.
Seçime 50 gün kala emekliler akıllarına geldi
Sürekli aynı şey yaşanıyor. Hükümet son anda vergi affı, imar affı getiriyor. Birden bire o güne kadar hatırlanmayanlar akla geliyor. Seçime 50 gün kalana kadar emekliler, işçiler kimsenin aklına gelmiyor, birden iyilik meleği oluyorlar.
1000 liraları alın ama oyunuzu vermeyin
İnsanların hak ettiğini sunmak yerine bir inayet, bir yardım, bir kandırmaca olarak insanlara sunuluyor. Ben kimsenin buna tamah edeceğini sanmıyorum. Alın 1000 liraları, çok daha fazlasını hak ediyorsunuz. Ama oyunuzu vermeyin.
Öğrencilere af getirdim diyor, ancak "terörle iltisaklı" olanlar kapsam dışı tutulmuş. Terörle iltisaklı olmayan kaldı mı? 1 Mayıs’ta, Nevroz’da alanlara çıkan, Afrin işgaline hayır diyen Boğaziçi’deki üniversite öğrencileri gibi politik, barışı savunan bütün öğrenciler terörist gibi algılanıp bu aftan yararlanamayacak.
Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi!
Gençler bedelli askerlik kanunu bekliyor, Erdoğan çıkıp şimdi askerlerimize ayıp olur, seçimden sonra getireceğiz diyor. Vicdani red bir insan hakkıdır arkadaşlar. Biz yıllardır “dileyen gencimiz kısa süreli kamu hizmetinde bulunsun, zorunlu askerliği kaldırın” diyoruz. Fakat onlar için savaş da, gençlerin sıkıntıları da mühim değil. Yalnız seçimi garantilemek önemli, kendileri zengin olacak mı, o önemli.
Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi! Yuvarlana yuvarlana aşağı doğru gidiyorlar.
Hep birlikte kardeşlik içinde yaşayabiliriz
24 Haziran’da tarihi bir seçim yaşayacağız. Tabi ki ne her şeyin sonu ne her şeyin başlangıcı ama ülkede demokrasi geleneğine önemli bir yapı taşı koyacak bir seçim. Herkesin oyunu kullanması ve sonra da oyuna sahip çıkması gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz kediler var, yasal düzenlemeler var. Ama bir halk karar vermişse o zaman gereğini yapar, onu da 24 Haziran’da yapacak. Bu nedenle, Türkiye’de bütün kesimlere sesleniyorum, HDP’ye AKP’ye, MHP’ye, CHP’ye oy vermiş tüm yurttaşlara, AKP’deki mutsuz dindar, demokrasiden yana insanlara sesleniyorum. Biz hep birlikte kardeşlik içinde yaşayabiliriz. Aklımız var, yüreğimiz var bunu becerebiliriz."
"Tüm işçilerin, 1 Mayıs Emek ve Özgürlük Bayramını bir kez daha kutluyorum. Dün Türkiye’de emeğiyle yaşayan herkes, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. 24 Haziran sonrasının provası yapıldı aslında Türkiye’de. Nasıl bir hayatı yaşayabiliriz, nasıl birlikte halay çekebiliriz, nasıl dost yüzlerle bakabiliriz’i prova ettiler. Ben de Dersim’deydim. Farklılıkların nasıl güzel olduğunu deneyimlemiş oldum.
Herkes kendi mücadelesiyle alandaydı. İşçiler iş cinayetlerine, sömürüye ve taşeronlaşmaya karşı, çevreciler ekolojik kıyıma karşı, kadınlar erkek egemenliğine karşı 1 Mayıs alanlarındaydı. 1 Mayıs’ın haberini yapmak için alanlara gelen gazeteciler, kortejlere katıldılar.
Taksim tüm demokratik gösterilerin yapıldığı alan olacak
Bu topraklarda Osmanlı’dan itibaren 1 Mayıs kutlanmaya başladı. Ama tüm iktidarların Taksim fobisi aşılamadı. Umarız bir gün korkusuz iktidarlar da göreceğiz. Taksim tüm demokratik gösterilerin yapıldığı alan olacak.
Kaşıkla verdiklerini seçimden sonra kepçeyle geri alacaklar
Hükümet aslında bu yılın emekçiler için ne kadar zor bir yıl olduğunu biliyor. İşte bu telaş nedeniyle son anda AKP’den ümidi kesmiş seçmenlerin gönlünü almak için ufak paketler getirdiler. Kaşığın ucuyla verdikleri bir paket getirdiler. Esnaf borç içinde, işçiler kredi kartı olmadan ayın sonuna göremiyor… Dolar fırlamış, işini kapatan yurt dışına kaçıyor, Başbakanın, Cumhurbaşkanının yedi mahalle akrabası paralarını vergi cennetlerine kaçırıyor. Bütün kamu mallarını sattılar, seçimden sonraya satacak fabrika, bina, arazi kalmadı. Onlar da biliyor ki bu böyle gitmeyecek, bu diktatöryel rejimin yarattığı güvensizlik ve işçi düşmanlığı çok ciddi bir krize götürüyor ülkeyi… Biliyorlar ki seçimden sonra kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alacaklar.
Seçime 50 gün kala emekliler akıllarına geldi
Sürekli aynı şey yaşanıyor. Hükümet son anda vergi affı, imar affı getiriyor. Birden bire o güne kadar hatırlanmayanlar akla geliyor. Seçime 50 gün kalana kadar emekliler, işçiler kimsenin aklına gelmiyor, birden iyilik meleği oluyorlar.
1000 liraları alın ama oyunuzu vermeyin
İnsanların hak ettiğini sunmak yerine bir inayet, bir yardım, bir kandırmaca olarak insanlara sunuluyor. Ben kimsenin buna tamah edeceğini sanmıyorum. Alın 1000 liraları, çok daha fazlasını hak ediyorsunuz. Ama oyunuzu vermeyin.
Öğrencilere af getirdim diyor, ancak "terörle iltisaklı" olanlar kapsam dışı tutulmuş. Terörle iltisaklı olmayan kaldı mı? 1 Mayıs’ta, Nevroz’da alanlara çıkan, Afrin işgaline hayır diyen Boğaziçi’deki üniversite öğrencileri gibi politik, barışı savunan bütün öğrenciler terörist gibi algılanıp bu aftan yararlanamayacak.
Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi!
Gençler bedelli askerlik kanunu bekliyor, Erdoğan çıkıp şimdi askerlerimize ayıp olur, seçimden sonra getireceğiz diyor. Vicdani red bir insan hakkıdır arkadaşlar. Biz yıllardır “dileyen gencimiz kısa süreli kamu hizmetinde bulunsun, zorunlu askerliği kaldırın” diyoruz. Fakat onlar için savaş da, gençlerin sıkıntıları da mühim değil. Yalnız seçimi garantilemek önemli, kendileri zengin olacak mı, o önemli.
Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi! Yuvarlana yuvarlana aşağı doğru gidiyorlar.
Hep birlikte kardeşlik içinde yaşayabiliriz
24 Haziran’da tarihi bir seçim yaşayacağız. Tabi ki ne her şeyin sonu ne her şeyin başlangıcı ama ülkede demokrasi geleneğine önemli bir yapı taşı koyacak bir seçim. Herkesin oyunu kullanması ve sonra da oyuna sahip çıkması gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz kediler var, yasal düzenlemeler var. Ama bir halk karar vermişse o zaman gereğini yapar, onu da 24 Haziran’da yapacak. Bu nedenle, Türkiye’de bütün kesimlere sesleniyorum, HDP’ye AKP’ye, MHP’ye, CHP’ye oy vermiş tüm yurttaşlara, AKP’deki mutsuz dindar, demokrasiden yana insanlara sesleniyorum. Biz hep birlikte kardeşlik içinde yaşayabiliriz. Aklımız var, yüreğimiz var bunu becerebiliriz."