Şanlıurfa Emek ve Demokrasi platformu Savaşa ve ekonomik krize karşı kent merkezindeki Topçu Meydanında bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi.
Topçu Meydanında toplanan Emek ve Demokrasi platformu,’’ SAVAŞ ÖLÜM, AÇLIK, YOKSULLUK, İŞSİZLİK VE ZAM DEMEKTİR!’’ sloganıyla SES Şanlıurfa Şube Sekreteri Sema Ateş, objektifler karşısında şu sözleri aktardı
EGEMEN GÜÇLER KENDİ LEHLERİ İÇİN DÜĞMEYE BASIYORLAR
‘’Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir. Egemenler güç kazanmak adına küresel bir nükleer savaşın yıkıcılığından bahsetmeye bile başlamışlardır.
SAVAŞA HAYIR
Emperyallerin savaş istediğine dair söylemler üzerinden adeta bir faşizm çözümlemesi yapılabilinir, Çünkü savaş faşizmin tüm dinamizmiyle aktif olduğu bir alandır ve insanlık adına tüm kazanımları ortadan kaldırmaktadır. Savaşta faşizm gibi sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet etmekte ve demokratik sistemin içinde yer alan minimum hakları bile yok saymaktadır. Bizler Ortadoğu ve Ukrayna dahil dünyanın hiçbir yerinde savaş istemediğimizi ve halkların barış içinde yaşaması gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.
HEGEMONİK GÜÇ POLİTİKALARINI HAYATA GEÇİRMEKTEDİR
Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken. Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.
Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.
SAVAŞLAR EN ÇOK KADINLARA, ÇOCUKLARA VE DOĞAYA ZARAR VERMEKTEDİR
Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler, kadınlar ve çocuklar ödemektedir. Suriye savaşında da gördüğümüz gibi kadınlar ve çocuklar ağır bedeller ödediler. Binlerce yıllık erkek egemen kültürün ürünü olan savaşlar en çok kadınlara, çocuklara ve doğaya zarar vermektedir. Ukrayna krizinde de daha şimdiden yerleşim yerleri bombalanmaya başlanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.
Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar. Kadınlar, çocuklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüşlerdir.
SAVAŞ ÖLÜM, AÇLIK, YOKSULLUK, ,İŞSİZLİK VE ZAM DEMEKTİR
Savaş Ölüm, açlık, yoksulluk, ,işsizlik ve zam demektir. Savaşın silah tüccarlarından başka kazananı yoktur. Hem kazanan ve hem de kaybeden tarafta Annelerin ağladığını, çocukların yetim kaldığını ve savaşta kullanılan her merminin bir annenin yüreğine saplandığını biliyoruz. Hem savaş esnasında ve hem de savaş sonrasında birilerinin zenginleştiğini , emekçilerin yoksullaştığını temel ihtiyaç malzemelerine zamların yapıldığını, bu durumun insanları felakate süreklediğini biliyoruz. Emperyalistler tarafından Savaşın faturasının masum halklardan çıkarıldığını, insan onurunun ayaklar altına alındığını, insanca yaşamak için kaç neslin hayatının kaybolduğunu biliyoruz.
SAVAŞLAR ÜLKELERİN EKONOMİSİNİ YIKIMA UĞRATMAKTADIR
Bizler bölgemizde yaşanan kirli savaştan da biliyoruz ki; savaş; ölüm, zulüm, yoksulluk ve gözyaşından başka bir şey değildir. Savaşlar sadece insan yaşamını sonlandırmamakta aynı zamanda insanlığın yaşadığı ekosistemi de yok etmektedir. Dünya savaşta kullanılan silahlardan kaynaklı olarak yaşanmaz bir hale gelmektedir. Savaşlar Ülkelerin ekonomisini yıkıma uğratmaktadır.
Biliyoruz ki;
Savaş, ölüm, acı gözyaşı ve yıkım demektir.
• Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!
• Savaş, emekçilerin ekmeğinin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!
• Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!
• Savaş, iktidarların baskı politikalarına kılıf uydurulması demektir. İnsan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!
SAVAŞ DEVAM ETTİKÇE EMPERYALİST GÜÇLERİN KASASI DOLACAK
Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan iddia edildiği gibi bankalar, sermaye değil en fazla yoksul haklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.
SAVAŞI DURDURMAK İÇİN GEÇ DEĞİLDİR
Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.
Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.
Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.
Emek ve demokrasi güçleri savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmeli, barış bloğu oluşturmalıdır.
Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır
Topçu Meydanında toplanan Emek ve Demokrasi platformu,’’ SAVAŞ ÖLÜM, AÇLIK, YOKSULLUK, İŞSİZLİK VE ZAM DEMEKTİR!’’ sloganıyla SES Şanlıurfa Şube Sekreteri Sema Ateş, objektifler karşısında şu sözleri aktardı
EGEMEN GÜÇLER KENDİ LEHLERİ İÇİN DÜĞMEYE BASIYORLAR
‘’Son yıllarda emperyalistler arasında artan hegemonik güç savaşları ve silahlanma yarışı Ukrayna krizinde savaşa dönüşmüştür. Tüm gelişmeler çatışmaların kısa sürede sonlanmayacağını, emperyal güçlerin dünya sisteminde lehlerine sonuçlanacak değişiklikler için düğmeye bastığını göstermektedir. Egemenler güç kazanmak adına küresel bir nükleer savaşın yıkıcılığından bahsetmeye bile başlamışlardır.
SAVAŞA HAYIR
Emperyallerin savaş istediğine dair söylemler üzerinden adeta bir faşizm çözümlemesi yapılabilinir, Çünkü savaş faşizmin tüm dinamizmiyle aktif olduğu bir alandır ve insanlık adına tüm kazanımları ortadan kaldırmaktadır. Savaşta faşizm gibi sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet etmekte ve demokratik sistemin içinde yer alan minimum hakları bile yok saymaktadır. Bizler Ortadoğu ve Ukrayna dahil dünyanın hiçbir yerinde savaş istemediğimizi ve halkların barış içinde yaşaması gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.
HEGEMONİK GÜÇ POLİTİKALARINI HAYATA GEÇİRMEKTEDİR
Çıkarları dışında hiçbir şeyi umursamayan NATO, Rusya’ya karşı kuşatma, yayılma ve genişleme stratejisi uygularken. Rusya eski gücüne kavuşmak için kendi içerisinde baskı politikalarını süreklileştirirken dışarıya yönelik hegemonik güç politikalarını hayata geçirmektedir.
Savaş, Ukrayna’ya kimin hâkim olacağıyla ilgilidir. Emperyalist çıkarlar, yayılmacı ve sömürgeci hevesler savaşla sonuçlanmıştır.
SAVAŞLAR EN ÇOK KADINLARA, ÇOCUKLARA VE DOĞAYA ZARAR VERMEKTEDİR
Ne yazık ki, tüm savaşlarda olduğu gibi en büyük bedeli ezilenler, emekçiler, kadınlar ve çocuklar ödemektedir. Suriye savaşında da gördüğümüz gibi kadınlar ve çocuklar ağır bedeller ödediler. Binlerce yıllık erkek egemen kültürün ürünü olan savaşlar en çok kadınlara, çocuklara ve doğaya zarar vermektedir. Ukrayna krizinde de daha şimdiden yerleşim yerleri bombalanmaya başlanmış, çok sayıda sivil yaşamını yitirmiş ve yaralanmıştır.
Oysa krizin tek masumu bölgede yaşayan halklar. Kadınlar, çocuklar ve emekçilerdir. Bu nedenle geçmişten bu yana emekçiler ve ezilen halklar savaşa karşı barışı savunurken, emperyalistler sömürüyü ve savaşı varlıklarının temeli olarak görmüşlerdir.
SAVAŞ ÖLÜM, AÇLIK, YOKSULLUK, ,İŞSİZLİK VE ZAM DEMEKTİR
Savaş Ölüm, açlık, yoksulluk, ,işsizlik ve zam demektir. Savaşın silah tüccarlarından başka kazananı yoktur. Hem kazanan ve hem de kaybeden tarafta Annelerin ağladığını, çocukların yetim kaldığını ve savaşta kullanılan her merminin bir annenin yüreğine saplandığını biliyoruz. Hem savaş esnasında ve hem de savaş sonrasında birilerinin zenginleştiğini , emekçilerin yoksullaştığını temel ihtiyaç malzemelerine zamların yapıldığını, bu durumun insanları felakate süreklediğini biliyoruz. Emperyalistler tarafından Savaşın faturasının masum halklardan çıkarıldığını, insan onurunun ayaklar altına alındığını, insanca yaşamak için kaç neslin hayatının kaybolduğunu biliyoruz.
SAVAŞLAR ÜLKELERİN EKONOMİSİNİ YIKIMA UĞRATMAKTADIR
Bizler bölgemizde yaşanan kirli savaştan da biliyoruz ki; savaş; ölüm, zulüm, yoksulluk ve gözyaşından başka bir şey değildir. Savaşlar sadece insan yaşamını sonlandırmamakta aynı zamanda insanlığın yaşadığı ekosistemi de yok etmektedir. Dünya savaşta kullanılan silahlardan kaynaklı olarak yaşanmaz bir hale gelmektedir. Savaşlar Ülkelerin ekonomisini yıkıma uğratmaktadır.
Biliyoruz ki;
Savaş, ölüm, acı gözyaşı ve yıkım demektir.
• Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!
• Savaş, emekçilerin ekmeğinin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!
• Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!
• Savaş, iktidarların baskı politikalarına kılıf uydurulması demektir. İnsan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır! Çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!
SAVAŞ DEVAM ETTİKÇE EMPERYALİST GÜÇLERİN KASASI DOLACAK
Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkûm olacaktır! Bahsedilen ekonomik yaptırımlardan iddia edildiği gibi bankalar, sermaye değil en fazla yoksul haklar, emeği ile geçinenler etkilenecektir.
SAVAŞI DURDURMAK İÇİN GEÇ DEĞİLDİR
Rusya saldırılarını durdurmalı, NATO silahlanmayı ve yayılmayı esas alan politikalarından vazgeçmelidir.
Askeri paktlar dağıtılmalı, başka ülkelerdeki askeri varlıklar sonlandırılmalıdır. Bu kapsamda Ukrayna’daki tüm yabancı güçler geri çekilmelidir.
Ülkemizde ve dünyada savaşa, silahlanmaya ayrılan kaynaklar kamusal hizmetlere, insan onuruna yaraşır bir yaşam için kullanılmalıdır.
Savaş çığırtkanlarına, savaştan nemalanmak, kendi baskı politikalarına yeni bir gerekçe yaratmak isteyenlere taviz verilmemelidir.
Emek ve demokrasi güçleri savaş isteyen emperyalistler ve emperyalist politikalara karşı barış mücadelesini yükseltmeli, barış bloğu oluşturmalıdır.
Bir kez daha altını çizerek belirtiyoruz; Savaşa derhal son verilmeli, gecikmesizin diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır