Özlük haklarının iyileştirilmesi, kontrolsüz açılan fakülteler, ilaç yoklukları, eczacıların yok sayılması ve ekonomik sorunlar” gibi önemli konulara ilişkin açıklama yapan Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Süleyman Açar, Türk Eczacılar Birliği’nin 16 Ekim tarihinde Ankara’da düzenleyeceği mitinge hazırlandıklarını belirtti.
Eczaneye gelen hastalara ilaç bulmakta güçlük çeken, buldukları ilaçlardaki kar payı neredeyse yok denecek kadar az olan ve bununla geçinmeye çalışan hatta geçinemedikleri içinde iş yerlerini kapatma tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarına işaret eden Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Süleyman Açar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
SON AŞAMAYA GELDİK VE BAŞKENTTE OLACAĞIZ
Ankara’da yapacakları eylemin gerekçesini 4 ana başlık altında toplayan Şanlıurfa Eczacı Odası Başkanı Süleyman Açar, ''Türk Eczacıları Birliği ve 54 eczacı odası olarak eylem sürecine girmiş bulunmaktayız. Hiç istemediğimiz taraftar olmadığımız fakat mecbur kaldığımız eylem sürecine girdik. Bu eylem sürecinin perde arkasını, süreçte yaşananları halkımıza en doğru şekilde aktarmak istiyoruz. Bizim bu eylemde taleplerimizi dört (4) ana başlıkta toplayabiliriz. Birincisi, Eczanelerin ekonomik sorunları. Şanlıurfa üzerinden konuşmam gerekirse her üç eczaneden birinin zarar ediyor oluşu ve mesleğini sürdüremez hale gelmesi. İkincisi, sayısı giderek artan dört duvardan ibaret, eczacılık eğitimine dair yeterli bir yetkinliği olmayan Eczacılık Fakülteleri. Üçüncüsü, Kamu Eczacılarımızın haklarının verilmemesi. Dördüncüsü, Piyasada olmayan ilaçlar.
100 İLAÇTAN 20’Sİ YOK
Başkan Açar; şuan ilaçların neredeyse %20’si piyasada yok. Firmalar piyasaya ilaç vermiyor ve bunu üzülerek söylüyorum. Devletimize karşı bir şantaj aracı olarak kullanıyorlar. Birkaç ayda bir ilaçlar piyasadan çekiliyor, piyasaya verilmiyor, devletten zam talep ediliyor. Maalesef devletin de bu zam talebini olumlu karşılık verdiğini bu noktada taviz verdiğini görüyoruz.
İLACA ZAM GELDİĞİNDE KÂR ORANI DÜŞEN YEGANE MESLEK KURULUŞUYUZ
Gerekli denetimlerin yapılmadığını, gerekli önlemlerin alınmadığını üzülerek görüyoruz. Şuanda gene birçok ilaç piyasada yok. Yine firmaların zam talebi var. Yine zam yapılacak ve bu zammı aldıktan sonra birkaç ay sonra firmalar gene aynı şantaja aynı oyuna başvuracak. Devletin buna teslim olması bizi derinden üzmektedir. Öte yandan insanlarda çok yanlış bir algı var. İlaç zammından eczacıların karlı çıktığı yönünde. Tam tersine bizler ilaca zam geldiğinde kâr oranı düşen, kârlılığı düşen yegane meslek kuruluşuyuz. Zamdan zarar gören tek meslek gurubuyuz. Biz ilaca zam istemiyoruz, eczacının hakkının verilmesini istiyoruz. Artan eczane giderlerinin karşısında meslektaşlarımız mesleğini idame edecek durumda değiller artık.
BÜTÜN ECZACILAR GİBİ KAMU ECZACILARIDA KADERİNE TERK EDİLDİ
Kamu Eczacılarımıza gelince, Kamu Eczacılarımız sizlerde birçoğuna şahit olmuşsunuzdur. Hastanelerde bodrum katında çoğunlukta morgun yanında çok zor şartlar altında hizmet vermektedir. Hastanenin bütün ilaç yükünü taşımaktalar. Fakat bugün Kamu Eczacıların kaderlerine terk edildiklerini üzülerek görmekteyiz. Dahası bütün eczacıların kaderlerine terk edildiğini unutulduğunu üzülerek görmekteyiz. Oysa pandemi sürecinde balkonlarda her akşam alkışladığınız insanlara bugün sırtınızı dönmek çok doğru bir yaklaşım değil ve devletin bu hatadan dönmesini istiyoruz. Biz bu noktada uzun zamandır daha önce belirttiğim gibi hiçbir eylem içerisine gitmeden tamamen müzakere yoluyla bütün devlet erkini siyasetten tutunda bürokrasiye kadar derdimizi sorunlarımızı anlatmaya çalıştık. Hak taleplerimizi ilettik ama daha bir sonuç almış değiliz. En son geçen ay Sağlık Bakanımız Türk Eczacılar Birliğini ve 54 oda başkanını kabul etti. Bu görüşmede yine haklarımızı söyledik, kendisi bize hak verdi. Fakat sesimizi daha yüksek sesle taleplerimizi dile getirmemiz gerektiğini söyleyince bizde bakanımızın tavsiye ve teşvikleri doğrultusunda böyle bir eylem kararı aldık. Bu doğrultuda 16 Ekim’de Türk Eczacılar Birliği ve 54 Eczacı Odası olarak Türkiye’nin dört bir yanından toplanarak Ankara’da 50 bin kişiyle büyük bir eczacı mitingini gerçekleştireceğiz.
ECZACINA SAHİP ÇIK!...
Bu mitingin sorunlarımız için bir çözüme vesile olmasını temenni ediyorum. Zira gerçekleştireceğimiz miting de sonuç alamazsak üzülerek söylüyorum. Hiç istemediğimiz halde kepenk kapatma eylemine kadar gitmek zorundayız. Buradan tüm halkımıza sesleniyorum. Halkımız eczacısına sahip çıkmasını istiyoruz.