14 Mayıs genel seçimler öncesi kurulan Yeşil Sol Parti, gerçekleştirdiği kongre ile ismini Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak değiştirdi. Daha sonra Yargıtay, HEDEP isminin daha önce kapatılan (Halkın Demokrasi Partisi) HDP’yi andırdığı gerekçesiyle kabul etmemişti.
Tekrar isim değişikliğine giden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, HEDEP kısaltmasını değiştirerek DEM Parti olarak belirlendi.
Yeni kısaltılmış ismi ile yerel seçim çalışmalarına başlayan DEM Parti Şanlıurfa 1. Olağan kongresini gerçekleştiriyor.
23 Aralık tarihinde yapılacak 1. Olağan Kongre öncesi DEM Parti Şanlıurfa İl Kongre ve Seçim Komisyonu İl Binasında basın toplantısı düzenledi.
Düzenlenen basın açıklamasında il kongresi ile ilgili basına bilgi verildi.
Burada yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Urfa’yı sorunlaştırdılar. Şehirleri Sorunlar ile boğuşturuyorlar.
Bildiğiniz üzre partimizin en son ismi DEM oldu. İktidara isim beğendiremiyoruz. Neyse ki “zamanın ruhuna” DEM ile cevap olunacağı için bizler bunu memnuniyet ile karşılıyoruz.
Urfa’nın tarihi dokusu, kültürel mirası, jeo-politik ve jeo-stratejik önemi ile birlikte bir de lanetlilik-kutsallık duzalizminin kaosu ışığında ki diyalektik değerlendirmeler ile açıklanması gereken bir önemi var.
Urfa geniş verimli topraklara sahip olmak kadar nüfuz açısından da bağrında farklı etnik kimlikleri bulunduran bir şehirdir. Neredeyse 3 milyona yaklaşan nüfuslu bir şehir her yıl Türkiye’nin değişik illerine yüzbinlerce mevsimlik işçi taşıyor. Bu, Urfa’nın ne kaderi, ne de kabul edilebilir değildir.
Urfa’nın jeopolitiği, tarihten bu yana kaosun körüklenmesine, jeostratejiği ise bir araç gibi kullanılmasına neden olmuştur. Tekrar edecek olursak bu Urfa’nın kaderi veya gerçekliği değildir.
Partimiz DEM, yani Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi tam da bu sömürü düzenine karşı bir konumdadır.
Türkiye’nin içerisinde olduğu siyasal, ekonomik, kültürel darboğaz bir kafa karışıklığından kaynaklanıyor. Bu ise beraberinde bir tutarsızlığı, yönetememeyi getiriyor.
Türkiye iç ve dış politikaları bu nedenle sağlıklı yürütülemiyor. Halklar ve inançlar tüm bu politikasızlıktan etkileniyor.
Her şehir olduğu gibi Urfa’da bu dayatılan kaostan payını alıyor.
“Biz başkalarının kaosunun düzen arayışçıları değiliz”
Önümüzdeki yerel seçimler var ve biz kentimizi ve kendimizi yönetmek istiyoruz.
Katı-merkeziyetçi sistemler ve halklar ve inançlara ve bir bütünen yaşamın kendisine katkı sağlamıyor.
Son iki seçimdir partimizin kazandığı belediyelere bu zihniyet kayyumlar atıyor. Halkın iradesi dikkate alınmıyor. Yöneticilik vasfından uzak anlayışlar şehirleri yönetmeye kalkıyor ve sonucunda da “sosyal çürüme” , yani toplumsal yozlaşma yaşanıyor.
Gençlerimiz uyuşturucu tuzağına çekilirken fuhuş, tüm aygıtlarca normalleştiriliyor. Şehirlerimiz liyakat sahibi olmayanlarca talan ediliyor. Tüm bu nedenlerden dolayı kayyum politikalarına cevap olmak gerekiyor.
Yine şehrimiz farklı etnik gruplara ev sahipliği yapıyor. Şehrimizde Türkçe, Kürtçe ve Arapça konuşuluyorken Kürtler tıpkı diğer şehirlerde olduğu gibi görülmek istenmiyor.
İktidarın ülke genelinde kendinden olmayana dönük sürdürdüğü terörize etme politikaları beraberinde kendinden olmayanın dışındakilere tecrit ile sonuçlanıyor.
Mesela İmralı tecridi!
32 aydır aileler yakınlarından haber alamıyor. Çözüm sürecinde tüm iktidar mensuplarınca da muhatap kabul edilen sayın Öcalan’dan haber alınamıyor. Çözüm umudu tecrit altında ve kimse “neden” diye soramıyor.
Bununla birlikte cezaevlerinde açlık grevleri gelişiyor. Tutsaklar taleplerini iletiyor. “Yaşam tecrit altında” diyorlar. Bu durum görülmek istenmiyor.
İktidar bilimsel disiplinlerin toplum adına en tıkayıcı yaklaşımı olan pozitivizm ile , bunun sosyolojisi ile politikalarını hayata geçiriyor. Bunun adına pozitivist sosyoloji deniyor. Pozitivist sosyoloji, “Toplumsal sorunları önceden belirleyip çözmek , düzen adına ve düzen kapsamında topluma yön vermek oluyor.
Şehrimizin sorunu sadece ekonomi değil, tüm bunlar da Urfa şehrinin, şehirlerin sorunları arasındadır ki her sorun bir diğerini besleyerek kendini büyütüyor.
Bizler böylesi bir atmosferde Urfa DEM Parti 1. Olağan kongremizi gerçekleştiriyoruz. Büyük bir emek ile yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde yarın kongremizi gerçekleştirecez.
Seçilecek olan yeni yönetimimiz hem Urfa’nın sorunlarına cevap olabilecek niteliğe sahip hem de geleceği örmede mahir arkadaşlardan oluşacak.
23 Aralık, yani Cumartesi günü Şehitlik Çamlık’ta yapılacak olan kongremize tüm Urfa halklarını davet ediyoruz. Şimdiden arkadaşlara başarılar diliyor, Urfa halkına hayırlı olsun diyoruz.