Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı. Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kameralar karşısında şunları kaydetti:
''Dünyanın ve bölgemizin savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir süreçten geçtiği şu dönemde, Türkiye rotasından sapmadan hedeflerine doğru ilerliyor. Hiç şüphesiz, devletlerin ve insanlığın tamamını etkileyen olumsuzlukların, hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları, bize de yansıyor. Ama hamdolsun, diğer ülkelerden farklı olarak biz, geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapı ile son 8-9 yılda yaşadığımız tecrübelerin ışığında, 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmayı başardık.
Türkiye, salgın ve savaş gibi gelişmelerin tetiklediği küresel üretim ve lojistik sistemindeki yeni arayışların merkezi durumundadır. İkinci dünya savaşının ardından kurulan küresel yönetim ve güvenlik sistemi kökünden sarsılırken, biz sahip olduğumuz tarihî birikimi, siyasi, ekonomik ve askerî reformlarla canlandırdık.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASINI ADIM ADIM YÜRÜTÜYORUZ”
Artık, her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, bununla kalmayıp tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen Türkiye var. Yıllardır sürekli dile getirdiğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir iç ve dış hadisenin, hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Bu mücadelede ülke ve milletçe ödediğimiz bedelleri, güvenli ve müreffeh geleceğimizin karşılığı olarak görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerin bile çaresiz kaldığı sınamaları Türkiye’nin en az kayıpla ve en fazla kazançla geride bırakması, elbette birilerinde rahatsızlığa yol açıyor. Ülkemizin önü yıllarca, siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleriyle, vesayet araçlarıyla, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmişti. Bizim dönemimizde de benzer senaryolar, faklı görünümler ve yöntemlerle hep sahnelendi. Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı kararlılıkla hayata geçirirken, diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Eser ve hizmet siyasetimizle, Türkiye’nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık.”
''Dünyanın ve bölgemizin savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir süreçten geçtiği şu dönemde, Türkiye rotasından sapmadan hedeflerine doğru ilerliyor. Hiç şüphesiz, devletlerin ve insanlığın tamamını etkileyen olumsuzlukların, hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları, bize de yansıyor. Ama hamdolsun, diğer ülkelerden farklı olarak biz, geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz güçlü altyapı ile son 8-9 yılda yaşadığımız tecrübelerin ışığında, 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmayı başardık.
Türkiye, salgın ve savaş gibi gelişmelerin tetiklediği küresel üretim ve lojistik sistemindeki yeni arayışların merkezi durumundadır. İkinci dünya savaşının ardından kurulan küresel yönetim ve güvenlik sistemi kökünden sarsılırken, biz sahip olduğumuz tarihî birikimi, siyasi, ekonomik ve askerî reformlarla canlandırdık.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASINI ADIM ADIM YÜRÜTÜYORUZ”
Artık, her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, bununla kalmayıp tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen Türkiye var. Yıllardır sürekli dile getirdiğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir iç ve dış hadisenin, hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Bu mücadelede ülke ve milletçe ödediğimiz bedelleri, güvenli ve müreffeh geleceğimizin karşılığı olarak görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerin bile çaresiz kaldığı sınamaları Türkiye’nin en az kayıpla ve en fazla kazançla geride bırakması, elbette birilerinde rahatsızlığa yol açıyor. Ülkemizin önü yıllarca, siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleriyle, vesayet araçlarıyla, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmişti. Bizim dönemimizde de benzer senaryolar, faklı görünümler ve yöntemlerle hep sahnelendi. Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı kararlılıkla hayata geçirirken, diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Eser ve hizmet siyasetimizle, Türkiye’nin ayağındaki geri kalmışlık zincirlerini milletimizle birlikte parçalayıp attık.”