Konuşmasına, 6 Şubat günü kenti etkileyen asrın felaketinde vefat edenlere Allahtan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileklerinde bulunarak başlayan Mehmet Paydaş,’’ Bu zorlu süreçte gerek depremin ilk günlerinde yardım kampanyalarına katkı sunma, gerekse hasar tespit çalışmalarına destek olma noktasında katkı sunan çağdaş mimarlar topluluğu, bugünde kentimize gelen Mimarlık/Mühendislik Fakültesi öğrencilerini ve Meslektaşlarımızla dayanışma çağrısını ilan etmek için buradayız.’’ Dedi.
Çağdaş Mimarlar Topluluğu olarak açıklamayı yapan Mehmet Paydaş, şu ifadelere yer verdi:
‘’Malumunuz başta Adıyaman olmak üzere, depremden etkilenen kentlerden şehrimize birçok yurttaşımız misafir oldular.
Bu zorlu süreçte gerek depremin ilk günlerinde yardım kampanyalarına katkı sunma, gerekse hasar tespit çalışmalarına destek olma noktasında katkı sunan çağdaş mimarlar topluluğu, bugünde kentimize gelen Mimarlık/Mühendislik Fakültesi öğrencilerini ve Meslektaşlarımızla dayanışma çağrısını ilan etmek için buradayız.
Önümüzdeki döneme dair mimarlık ve mühendislik fakültesi öğrencilerinin, büro ve şantiye stajlarını yapmaları için gerekli tüm koşulları sağlama noktasında destek olacağımızı buradan ilan ediyoruz.
Bu konuda desteğe ihtiyacı olan arkadaşlarımız, Çağdaş Mimarlar Topluluğunun sosyal medya hesaplarından bizlere ulaşmaları yeterli olacaktır
Aynı zamanda şehrimize gelen meslektaşlarımızın yeni ofis açma, iş bulma ve yerel yönetimlerle bilgi akışı sağlama hususunda her türlü teknik desteği sağlayacağımızı da ifade etmiş olalım.
Gün hep birlikte dayanışma ile bu zorlu süreci atlatma günüdür ve bu konuda Çağdaş mimarlar topluluğu olarak üzerimize ne düşüyorsa her türlü sorumluluğu alacağımızı söylemek istiyoruz.
Bir diğer çağrımız, hasar tespit çalışmalarına katılan başta kamuda çalışan teknik arkadaşlarımız olmak üzere, bu sürece gönüllü olarak katkı sunan diğer meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve özlük haklarına dair olacaktır.
Malumunuz deprem sonrası inşa süreci devam eden yapıların, hasar tespit çalışmaları üniversitelerin akademik kadroların katılımı ile gerçekleşti. Bu tespitler yapılırken ilgili belediye ve yapı denetim kuruluşları da hocalarımıza eşlik etmiş ve incelemesi yapılan her yapı için de hasar tespit ücreti yapı sahiplerine m2 oranına göre iletilmiştir.
Gelin görün ki başta belediyelerde çalışan teknik arkadaşlarımız olmak üzere gönüllü olarak da bu çalışmalara katkı sunan mimar ve mühendis arkadaşlarımız, 2 ayı aşkın bir süredir yapı sahiplerinin dahi kendi yapılarına girmekten endişe ettikleri, kentimizin yüzölçümü, kış koşulları ve tespiti yapılan inşaat sayısını göz önünde bulundurduğumuzda, bu arkadaşlarımızın ne kadar büyük bir özveride bulunduğunu söylemeden geçemeyiz.
Ayrıca bu arkadaşlarımızın, bırakın ekstra bir ücret almayı yada fazla mesai ücreti talep etmeyi, çalıştıkları süre boyunca yaşadıkları mobingden, çalışma süresince verilen yemeklerin standardına kadar ne kadar zor koşullarda çalıştıklarını ifade etmek durumundayız.
Onlarca saat sahada çalışmalarda bulunan arkadaşlarımıza taze, içerisinden haşere çıkmayan kumanya bile veremeyen sorumlular ile ilgili idari işlem yapılmasını talep ediyoruz.
Depremin ilk günlerinden itibaren, ailesini bile yalnız bırakıp, kendi aracı ile insanların yapılarının güvenliği ile ilgili teknik destek sağlayan meslektaşlarımıza, bırakın çalışma koşullarının iyileştirmesini bugüne kadar bir teşekkür bile çok görüldü.
Asıl sorumluların yani kural ve kanun koyucularla denetleme yetkisinde olanların, kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesinden ötürü oluşan bu acı olayda, mimar ve mühendislerin bunca çabalarına rağmen, üstlerine atılan onca iftira ve yaftalamalara karşın, meslek odalarının üyelerinin haklarını koruma, çalışma koşullarını iyileştirme noktasında ne yazık ki eksik kaldığını üzülerek ifade etmek durumundayız.
Son olarak 2 ayı aşkın bir süredir belediyelerin ruhsat ve projelerle ilgili kısıtlamalarının, alınan bir takım uygulama kararları ile kaldırıldığını öğrenmiş bulunmaktayız.
Kendi üyeleriyle seçildikleri günden beri tek bir toplantı dahi düzenlemeyen mimarlar odası yönetiminin, gerek deprem gerekse sel felaketleri sonrası da herhangi bir çağrıda bulunmamış olmasını şaşkınlıkla takip ediyoruz.
Mimarlar odasının yönetimin kademelerinde bulunan, kamu da çalışan meslektaşlarımız da dahil olmak üzere tek bir üyesi ile, yaşanan bu felaketler sonrası hiçbir fikir alışverişinde bulunmayan mevcut yönetim, belediyelerin kapalı kapıları ardında 3-5 kişilik dar toplantılarla kentin tasarımına, yapıların güvenliğine dair, yönetmenliklerle mevzuatlarla çelişen, hiç bir teknik dayanağı olmayan kararları, biz tasarımcılara teknik elemanlara dayatılmasını asla ama asla kabul etmiyoruz.
Bütün uzmanlar tarafından titizlikle hazırlandığı hususunda fikir birlikteliği sağlanmış olan 2018 deprem yönetmenliği hali hazırda yürürlükteyken, Bakanlığın konu ile ilgili bir takım çalışmaları yaptığı bilgisi söz konusuyken, ne kentin üniversitesinden ne sektörün bileşenleri nede üyeleri ile hiç bir istişarede bulunmayan, bir a4 kağıdına amatörce yazılmış teknik analizden uzak kararlar, meslek odasının ciddiyeti ile bağdaşmamaktadır.
Söz konusu kararlar belirttiğimiz ilkeler ve çerçevede tekrar ele alınıp görüşülmeden, uygulamaya konulduğu taktirde itiraz ve yargı sürecine dair adımlar atacağımızı buradan ilan ediyoruz.
Yaşanan deprem sonrası yapı güvenliğini sağlama alacak her türlü önlem ve tedbirin yürürlüğe girmesi hususunda toplumun tüm kesimlerinden olumlu bir yaklaşımda bulunulacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Ancak daha 1 ay önce ŞUTSO 8. meslek komitesinin yaptığı deprem çalıştayı ortadayken, mimarlar odası Siverek ilçe Temsilciliğinin avlu sohbetleri adı altında deprem sürecine dair ve bizlerinde katılım sağladığı toplantıları görünce Şanlıurfa Mimarlar Odası il yönetimin bu yaklaşımını anlamakta zorlanıyoruz.
İnşaatlarda şantiye şeflerinin özlük haklarının sağlanmadığı, bir fiil her inşaata bir şantiye şefi uygulamasının hayata geçirilerek denetimlerin çok daha sağlıklı ve güvenilir olmasını ifade etmek yerine, duvarlara yapılacak sıvanın hangi malzemeden yapılacak olmasını tartışmak veya talep etmek yapı güvenliğinin hangi kuralları ile örtüştüğünü öğrenmek istiyoruz.
Gerek özel gerek kamu binalarının inşa sürecinde şantiye şeflerinin maaş bodroları ve SGK hizmet dökümlerinin hakediş dosyasına sunulmadan iligili inşaatların yüklenici ve yapı denetim ücretlerinin hakedişlerinin yapılmamasının talep etmek yerine inşaatlarda çalışan ustaların sertifikalarının peşine düşmek tam olarak cambaza bak cambaza durumudur.
son olarak kentimizin öncelikle daha güvenilir ve daha estetik yapıların inşa edilmesini istiyorsak istişareye ve fikir alışverişine önem verilmesi gerektiğini ve bu konuda da salt eleştiri üzerine inşa edilmiş bir yaklaşımdan uzak, çalışmalara nitelik kazandırma hususunda ÇAĞDAŞ MİMARLAR TOPLULUĞU olarak her türlü katkıyı sağlayacağımızı buradan ifade ediyoruz. Bizler ayrı bir meslek odası yada dernek değiliz hepimiz MİMARLAR ODASI ŞANLIURFA şubesine üye ve odamızın daha özenli çalışmalar yapması noktasında katkı sağlamak isteyen kişileriz.