
Adalet Bakanı Bozdağ, Haber Global Televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Bozdağ, seçim kanunuyla ilgili bir soru üzerine, seçimlerle ilgili önemli düzenlemelerin Anayasa’da ve seçim kanunlarında yer aldığını belirtti.
Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:
CUMHURBAŞKANIMIZIN ADAY OLMASI ANAYASAL HAKKIDIR
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçiminde aday olması Anayasal hakkıdır. Bunun önünde hiçbir Anayasal, yasal, engel yoktur. Anayasa’ya aykırı bir durum da yoktur. Burada aykırı olan bir şey var; muhalefetin menfaatine aykırı bir durum var ama Anayasaya aykırı bir durum söz konusu değildir. Çünkü Anayasa çok açık. Anayasanın 101. Maddesi yeniden yazıldı, tümden değiştirildi, seçimi düzenleyen 102. Maddesi de yürürlükten kaldırıldı. Anayasanın bu maddelerin yürürlüğünü düzenleyen Anayasa’daki ilgili yürürlük maddesine göre Anayasa’nın hem milletvekili seçimlerinin yapılması hem de cumhurbaşkanı seçiminin yapılmasına ilişkin hükümlerinin yürürlük tarihini birlikte yapılacak ilk parlamento ve cumhurbaşkanı seçiminin takviminin ilanı tarihi olarak öngörüyor. Çok açık.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN BU SEÇİMDEKİ ADAYLIĞI İKİNCİ ADAYLIKTIR
İlgili kanunun 18. Maddesi şu anda Anayasa’nın yürürlükle ilgili kısmında da yer alıyor. Bu kanun ile Anayasa’nın 75, 77, 101 ve 102. maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine ilişkin takvimin başlandığı tarihte yürürlüğe girer diyor. Yani 101. Madde ve 102. Madde ne zaman yürürlüğe girer? Seçim takvimi ilan edildiği tarihte. O da yapıldı. Yani 24 Haziran 2018’de buna göre 101. Maddenin ilk uygulaması 24 Haziran 2018 Seçiminde yapıldı. İkinci uygulaması da inşallah bu Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçiminde olacaktır. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın bu seçimdeki adaylığı ikinci adaylıktır. Bir defa bunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum.
CHPLİLER O ZAMAN ‘OLMAZ’ DEYİP, ANAYASA MAHKEMESİNE GİTTİLER
Daha önce bilirsiniz Anayasa’da değişiklikle Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi kabul edilmişti. 2012’de Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nda bir değişiklik yapılarak mevcut Cumhurbaşkanlarının bundan istifade edemeyeceği dair önceki Cumhurbaşkanlarının da bir değişiklik yapılmıştı. O zaman Cumhuriyet Halk Partililer olmaz dediler. Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. ‘Cumhurbaşkanlığı görev süresi yedi yıllığına seçilir’ diyordu. Şimdi yeni düzenleme 5+5, 10 yıl bu sefer 17 yıl oluyor. Buna rağmen aldılar Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. Dediler ki: ‘Hayır bu yeni bir hak doğuruyor. Seçilme hakkını siz kanunla kısıtlayamazsınız. Mevcut ve önceki cumhurbaşkanlarının iki defa daha seçilme hakkı vardır.’ Anayasa Mahkemesi bu kanun iptalini görüştü, değerlendirdi ve sonuçta karar verdi. Dedi ki mahkeme ‘Mevcut ve önceki Cumhurbaşkanları iki defa daha seçilme hakkına sahiptir.’ O zaman da seçim usulüyle seçilmeyle ilgili değişiklikler yapılmıştı ve ‘5+5, 7’de öyle var 17 yıl ve görev süresi 10 yılı aşamaz ama 17 yıl seçilebilir’ dedi Anayasa Mahkemesi. Onu derken de şunu söyledi. ‘Eğer, Anayasa koyucu mevcut önceki cumhurbaşkanlarının bu değişiklikten istifadesini engellemeyi düşünseydi istisnai bir hüküm koyardı. Derdi ki görevdeki ve önceki cumhurbaşkanları bu değişiklikten yararlanamaz. Anayasa koyucu bunu koymadığına göre Anayasa koyucunun muradı çok açıktır ki bu değişiklikten mevcut ve önceki cumhurbaşkanları da yararlanır.’
SEÇİLME ANAYASAL BİR HAKTIR, BU HAK HERHANGİ BİR KANUNLA GERİ ALINAMAZ
İkinci bir şey söyledi. O da şu seçilme Anayasal bir haktır. Bu hak herhangi bir kanunla geri alınamaz ve kişilere siz yeni yeni seçilme imkanları, hakları veriyorsanız bu onlar lehine olumlu gelişmelerdir. Kişiler için yeni haklar doğurur. Siz, bu hakları geri alamazsınız. Yeni haktan her vatandaş gibi görevdeki ve önceki cumhurbaşkanları da iki defa daha seçilme hakkından istifade eder.
ANAYASA’NIN VERDİĞİ YENİ BİR HAKTAN MAHSUP EDİLEMEZ
Üçüncüsü geçmişte bu hakkı bir defa kullandı diye gelecekte doğan iki ayrı hakkı kullanma hakkından da mahrum edemezsiniz. Çünkü bir hakkın geçmişte farklı bir sistem içerisinde kullanılmış olması gelecekte Anayasa’nın verdiği yeni bir haktan mahsup edilemez. Anayasa Mahkemesi içtihadı bu konuda Anayasa Mahkemesi geçmişte yapılan bu tartışmayı bitirmiş, kapatmış hem de CHP'nin başvurusu üzerine bu konuda karar vermiş. Kaldı ki bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu'nda da görüşüldü. Görüşme sırasında Anayasa Komisyonu Raporunda aynen şu ifadeler yer alıyor: ’Teklifin kanunlaşması ile 2 dönem seçilebilme imkanında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır.”
AZİZ MİLLETİMİZİN SEÇECEĞİ CUMHURBAŞKANI YÜRÜTME ORGANI DEVLETİN BAŞI OLAN CUMHURBAŞKANIDIR
Meclis Genel Kurulu’nda da Anayasa Komisyonu’nda da bu Anayasa değişikliği görüşülürken hiç kimse mevcut ve önceki Cumhurbaşkanları bundan yararlanamaz diye bir iddia dahi ileri sürmemiştir. Bir başka şey önceki parlamenter sistem dönemindeki Cumhurbaşkanı sembolik bir Cumhurbaşkanıdır. Halk tarafından seçilmiş olsa dahi yetkileri belli ve ortak kullanılan yetkiler, tek başına kullandığı yetkiler ise sınırlı yetkiler. Hukuki sorumluluğu hiç yok. Cezai sorumluluğu sadece vatana ihanetle sınırlı. Şimdi yeni sistemde Cumhurbaşkanı, parlamenter sistem dışında Cumhurbaşkanı’nın hukuki sorumluluğu tam. Yaptığı her işten hukuk önünde sorumlu. Cezai sorumluluğu da tam, yaptığı her iş ve eylemden hukuk önünde sorumlu, tam sorumlu oldu. Ayrıca şu andaki Cumhurbaşkanı yürütme organının sorumsuz kanadı Cumhurbaşkanı değil parlamenter sistemde diyo. Doğrudan doğruya yürütme organı olan Cumhurbaşkanı. Bizim 24 Haziran 2018’de seçtiğimiz Cumhurbaşkanı da, inşallah bu Mayıs ayında aziz milletimizin seçeceği Cumhurbaşkanı da yürütme organı devletin başı olan Cumhurbaşkanıdır. Çünkü biz yürütme organını doğrudan seçiyoruz. İlk defa Türk halkı bilinen Türk tarihinde yürütme organını doğrudan seçme hakkını 2017 Anayasa Değişikliğiyle elde etti ve 2018’de de kullandı. Bu hakkını ikinci defa kullanacaktır.
SEMBOLİK BİR CUMHURBAŞKANI SEÇMİYORUZ
Dolayısıyla bir sembolik bir Cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Yürütme organı olan, devletin başı olan bir cumhurbaşkanı seçiyoruz. Statüsü de tamamen değişti. Parlamenter Sistemdeki gözlükle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne biz bakamayız. Sanki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yokmuş, sistem değişmemiş, Parlamenter Sistem varmış gibi davranarak hukuku, o yana, bu yana eğip bükemeyiz. Bu fevkalade yanlış olur.
YÜRÜRLÜKTEN KALKAN BİR ANAYASA HÜKMÜNÜ, YÜRÜRLÜKTE OLAN BİR ANAYASA HÜKMÜ YERİNE UYGULAYAMAZSINIZ
Tabii burada bir başka konu Anayasa’nın 101. Maddesi yeniden yazılır. Bazı kavramların yani görev süresi 5 yıldır iki defa seçilir kavramlarının tekrarlanmış olması, bu yeni yazımda tekrarlanmış olması bu maddenin önceki madde olduğu anlamına gelmez. Çünkü madde tümden yeniden yazıldı. Tümden değiştirildi. 102. Madde de yürürlükten kalktı ve 101. Maddeyle birleştirildi oradaki bazı hükümler. Böyle olunca siz yürürlükten kalkan bir Anayasa hükmünü, yürürlükte olan bir Anayasa hükmü yerine uygulayabilir misiniz? Şimdi diyorlar ki, ‘yürürlükten kalkmış hükmü gelin, yürürlükte olan hükmün yerine uygulayın.’ Böyle bir şey olmaz. Yürürlükte olan hüküm belli. Cumhurbaşkanı 2 defa seçilme hakkına sahiptir. Yürürlüğü 2018’dir. İlk seçimi de 2018, ikinci seçimi de 2023’tür. Onun için burada bize göre hiçbir hukuki tartışma yok.
CUMHURBAŞKANIMIZIN SEÇİLME HAKKI ANAYASAYLA TEMİNAT ALTINA ALINMIŞ BİR HAKTIR
O yüzden de bizim Meclis’ten de seçimin yenilenmesi yönünde bir talebimiz de olmadı. Buna ihtiyaç yok. Çünkü Cumhurbaşkanımızın seçilme hakkı Anayasa’yla teminat altına alınmış bir haktır. Yorumla değiştirilemez. Ama 367 gibi hukuk garabeti peşinde koşanlar o Türkiye'nin çoktan değiştiğini de fark etmeleri lazım. Benim onlara tavsiyem şu. Tekrar söylüyorum. Cumhurbaşkanı’mızın adaylığı önünde Anayasal, yasal hiçbir engel yoktur.