
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde ki vatandaşlar isterse gidip oyunu gönül rahatlığıyla kullanabileceğini belirten Adalet Bakanı Bozdağ, ‘’Türkiye’nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir’’ Dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine yönelik şunları kaydetti:
‘’Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın seçime katılımları, oy kullanmaları ile ilgili bizim seçim kanunumuz gerekli düzenlemeyi taşıyor. Vatandaşlarımız seçmen listelerinin askıya tarihte neredeyse orada oy kullanma hakkı var. Eğer başka yere nüfusunu aldırmışsa, herhangi bir nedenle başka bir yere nakledilmişse naklini oraya götürebilir. Askı süresinde askıya itiraz edebilir ve yerini değiştirebilir. Böylelikle herkesin oy kullanmasına imkan veren bir yasal altyapımız var. Tabii bu yönde de çalışmalar oldu. Seçmenlerin önemli, hemen hemen önemli bir kısmı zaten bulunduğu yerde adresi çıktı. Bir kısmı kaydını aldı. Bir kısmı dediğim gibi kaydını almadı, yerinde çıktı. Ama sonuçta seçime katılımda istediği zaman kaydını almadığı yerde gelip oyunu kullanabilir. Oy verme günü kullanabilir. Ya da bulunduğu yere kaydını almışsa orada kullanabilir. Bunda herhangi bir sıkıntı yok. Katılımda bir problem olmayacaktır. İsteyen gidip oyunu gönül rahatlığıyla kullanabilecektir.
TÜRKİYE’DE KİMSE KİMSENİN YERİNE OY KULLANAMAZ
Şu anda bütün partiler dışarıda olanları o illere getirmek için çalışıyor. Mesela Şanlıurfa'mızda da tarım işçiliği nedeniyle, şehir dışında olan pek çok hemşerilerimiz var. Biz onlarla ilgili diyelim, organizasyon yapıyoruz. Şanlıurfa'mıza taşıyıp buraya gelip oy kullanmaları konusunda destek oluruz. Her yerde bu böyledir. Bunlarla ilgili de aynı şekilde partiler ilgili yere götürebilir. Onların bulunduğu yerlerde çoğu yerde zaten sandık kuruldu. O sandıklarda da oy kullanabilirler. KYK'larda almışsa hepsi öğrenciler nasıl kaydediliyorsa geçmişte aynı şekilde orada diğer kayıtları yapıldıysa orada da oy kullanabilir. Konteynerlerin olduğu yere de sandık kurulup orada da oy kullanılabilir. Yani oy kullanması için kolaylaştırıcı her tedbir alınmış her adım YSK tarafından atılmıştır. Bunun altını çizmekte fayda var. İkincisi Türkiye'de kimse kimsenin yerine oy kullanamaz. Yani bazen de işte parmak boyası falan onlar çok eski tarihte kalmış, teknolojideki gelişmeyi, gelişmeyi bilmeyen insanlar. Şimdi seçimde oy kullanırken kişiler geliyor. Nüfus kaydına göre bakılıyor kimliğine ve online olarak da kullanılıyor. Bir kişi oyunu kullanmışsa şimdi sistemi otomatik girdiği için o kapanıyor oyunu kullandıktan sonra. O kişinin gidip başka yerde veya onun yerine başka birinin gidip oy kullanması mümkün değil. Çünkü sistem diyor ki oyunu kullandı bu, şimdi onun yerine sahte nüfus cüzdanıyla bir oy kullanması mümkün değil. Çünkü nüfus cüzdanlarını nasıl veriyor? Parmak iziyle veriliyor. Yani bunların hepsinin belli bir sürü kriterleri var. O yüzden kimse kimsenin yerine Türkiye'de oy kullanamaz. Online olduğu için hemen anında sistem, sen oyunu kullandın diyor. Adam kullanamıyor. Ama eskiden öyle değil. Online değildi, manuel yapılıyordu. Oradan kim nerede oy kullandığı eski dönemde bu adrese dayalı nüfus kayıt sistemine geçtiğimiz 2008’den önce başka yerlerde insanlar 2-3 yerde kaydı olabilir çünkü kontrol teyit etme biraz zor. Ama şimdi öyle değil. Hane numarası var. Kimlik numarası var, eşleştirme yapılıyor. Yani bir yerde iki kişinin bir kişinin iki kimliğinin olması mümkün değil ve online anında kontrol ediliyor. Bu tür değerlendirmeler ya bilgisizlikten yapılıyor ya da kasıtlı olarak seçimde seçim sonucu aleyhimize çıkarsa şimdiden üretilmiş bahanelerimiz olsun ki onlara dayanalım diye yapılıyor.
TÜRKİYE’NİN SEÇİMLERİ DÜNYANIN EN GÜVENİLİR SEÇİMLERİDİR
Türkiye'de seçimler en güvenli şekilde yapılıyor. Ben hatta şunu söylüyorum. Türkiye'nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir. Number One'dır. Sebebi şu, YSK seçimin sadece organizasyonunu yapıyor. Yani nerede sandık kurulacak, kim aday olacak? Ne onlara bakıyor. Ve herhangi bir usulsüzlük, şikayet itiraz olduğu zaman bunlara ilişkin şikayetleri kesin olarak karara bağlıyor ki sistem işlesin, esasında bizim sistemde seçimimizi partiler yapıyor, YSK'da o partilerin seçim yapacağı organizasyonu hazırlıyor, fiilen partiler yapıyor. Çünkü sandıkta bir başkan, bir başkan yardımcısı var kamu görevlisi, geri kalan 5 tane partinin temsilcisi var. Orada teşkilatı olan seçime girmiş, en çok oyu almış partilerin temsilcisi oluyor. Şimdi nüfus cüzdanını bu partilerin temsilcileri beraber kontrol ediyor. İmzayı bu partilerin temsilcileri beraber kontrol ediyor. Arkasından oy pusulasını beraber veriyor. Sandığı beraber açıyor. Sayım, döküm, tanzim tutanaklarının hepsini tasnifi beraber yapıyor, her şeyde birlikte tutanak altına alıyor.
KİMSE, TÜRKİYE’DE SEÇİME GÖLGE DÜŞÜREMEZ
Şu anda 200 bin civarında Türkiye genelinde sandık olduğunu düşündüğümüzde, her sandıkta 7 kişi olduğunu düşündüğünde yani sadece 7 çarpı 2 rakam korkunç, bu kadar rakam bir araya gelip anlaşabilir mi? Yani fikirleri birbiriyle zıt, birbiriyle siyaseten mücadele ediyor. Sandıkta da her şey beraber yürütüyor. İlçe seçim kurulunda tutanakların birleştirilmesini beraber yapıyorlar. İl Seçim Kurulu’nda her işi partileri yapıyor. YSK'da da partiler yapıyor. Tutanaklar, oy tasnif tutanağını beraber imzalıyorlar. Oyların kullanıldığı okul ya da sandığın olduğu yere asıyorlar. Sonra ilçe seçim kuruluna veriyorlar, aynı şekilde bunlar partilere de link veriyor her parti temsilcisi bir tane ve kendini alıyor. Yani bir kaydırma, bir başka bir şey yapılabilme imkanı yok. Farz edelim öyle bir şey oldu. Onu hemen tespit edip itirazla düzelttirme imkanı var. Çünkü bütün partilere açık. Ayrıca da müşahitler var. Sandık dışında başkanı. Halk seyrediyor. Herkesin gözü önünde oluyor. Herkesin gözü önünde olan bir yerde hile, hurda yapılabilir mi? Onun için seçim güvenliğine dönük tartışmaların tamamı seçim sonucunu şimdiden görüp, kayba mazeret üretme gayretlerinden başka bir anlam taşımaz. Kimse, Türkiye'de seçime gölge düşüremez