Son bir hafta içerisinde meydana gelen ve toplumsal yaralanmalara ve üzüntülere neden olan 9 kişinin ardı ardına intiharı akla bu soruyu getiriyor…! ''Urfa da neler oluyor…''?
Öncelikle intihar vakıalarında yakınlarını kaybeden tüm ailelere sabır metanet ve yitip giden canlara da rahmet diliyorum. Olayların özellikle İslam aleminin kutsal günleri olan bu günlerde meydana gelmesi ayrı bir tefekkürü gerektiriyor.
Ancak..; Olayların çıkış sebep ve sonuç ilişkilerini irdelemeli mevcut sorunlara derman olmak hem insan olarak bizlerin hem de ve özellikle sosyal devlet anlayışı gereği mevcut iktidarın ve yerel yönetimlerde Valilik, Zabıta, Sağlık müdürlükleri vb kurumların en baştaki sorumluluğu olsa gerek.
Meydana gelen elim olaylardaki aile durumları ve Eks olan kişilerin durumları, sosyal, toplumsal, ekonomik, psikolojik, eğitimsel ve ruhsal hallerini irdelemek çok da zor olmasa gerek, kişilerin yaş gurubuna ve eğitim seviyelerine, ayrıca işsizlik ve ekonomik girdilerine baktığımızda, zannımca olay biraz daha aydınlana bilir olacaktır.
Olayı timsah gözyaşı dökerek veya vah vah vah bu da yapılır mı? diye kişileri suçlarcasına bir tavır sergilemek hiç de devlet ve devlet adamlığı vakarına yakışmayacak bir durumdur. Diyeceksiniz ki bu ve benzer intihar vakıaları ilk mi oluyor..! Elbette ki hayır! İlk olmadığı gibi son da olmayacak tır elbette.!! Ama bir haftalık bir zaman dilimi içerisinde 9 kişinin intiharı Urfa da bir ilk olduğu için ister istemez insanların toplumların nazar-ı dikkatini celp etmiş ve ne yazık ki hiç ama hiçbir TV lerde bu durum ele alınmamış, haber konusu yapılmamış, psikologlar parapsikoloji durumların vahameti ve toplumsal yansımaları üzerinde hiç durmak ve bir iki cümle veya sorumluluk ilkesi gereği bu tür elim vakıaların sebep sonuç ilişkileri irdelenmemiş, buna rağmen 2.500.000 nüfuslu Urfa da en azından 1.500.000 insanın aç susuz ve mağdur olduğunu, aş evlerinden sokaklardaki çöplüklerden çöp toplamak, dilencilik yaparak geçinmek zorunda olduklarını ve ayrıca ( bu durumlarla ne kadar alakalı bilmiyorum ) uyuşturucu batağına düşen insanların ve bu durumların sonucu olarak içine düştükleri durumdan çıkış yolu bulamayan yüzlerce genç.
Hal böyle iken bir de son 15 gün içerisinde biri Hilvan ilçemizde sayın yetkililerin görsel medya aracılığı ile sözüm ona yardım diye fakir fukaranın rezaletine çare olmak yerine onları daha çok rencide edecek şekilde boy boy fotoğraflar kameralar ile Patates dağıtımı adına dilenciliklerini, düşkünlüklerini ve birbirlerini bir torba patates için çiğnemeleri seyredip servis yapmaları ve bu durumun bizzat resmi yetkililer tarafından yapılması ( Hilvan ve Eyyübiye ilçelerimiz de ) bunlar acaba toplumsal yaralar değil mi? Yoksa siz- biz bu insanlara bu vatandaşlarımıza yardım ettiğimizi mi sanıyoruz? ( hani din de yardımın bir elin verdiğini diğer el görmeyecek kuralı vardı ya.. ! )
Yardım mı ediyoruz, reklam mı yapıyoruz? Belki de bu insanların gururlarını kırarak kendilerini biz( Sizlere ) bağımlı birer köle olarak mı göstermek istiyoruz.! Biraz empati gücü( n ) müz varsa onlarla kendimiz yer mi değiştirsek acaba nasıl hissedersiniz, ne dersiniz…?
Evet, şimdi bu kadar sitem yeter. Aslında sitem değil! sorumluluklarımızı hatırlatmak desek daha iyi olacak. Neyse..
Sayın yetkililer, Lütfen koltuklarınızdan kalkın korumalarınızdan kurtulun korkmayın bu halk sizleri yemez. Onlarda insan onlarında ailesi çoluğu çocuğu var. Ama onların arkalarında devlet yok. Onların 4-5 yerden gelen maaşları ya da, onların sosyal adalet dağıtacak resmi dayıları yok ve en önemlisi de onlar sizin bizim ve saraylarımızın taşlarında alın teri emeği olan vergileri ile bedenleri ile var edenler. Lütfen ama lütfen onlara gidin! Hatta her yere gidin. Bırakın siyaseti.. İnsan olarak bir abi, baba, kardeş, amca, dayı olarak gidin. Onlara aşiret reisliği yapmadan onları kırmadan rencide etmeden gidin ve lütfen sorun!!!
Bu ve bunlar neden?
Niye?
Ne yapabiliriz? Diyerek ellerini tutun, gözlerine bakın. Korkmayın yemezler….
Her insan değerlidir. Tüm canlara sağlık ve huzur dile,r tekrar ailelere sabır ve metanet dilerim Aşk ile….