Yaşamın kendisinde sevgi olmazsa yaşamın ve yaşamanın zevki ve tadı olur mu..?
Elbette ki olmaz, yaradılış efsanesi ve kişilerin karşılıklı güven ve sadakatleri bile sevgi üzerine dayalıdır. Sevginin olmadığı yerde sıcaklık şefkat hoş görü ve düzen olmaz orada kargaşa, terör ve cebir ile sürekli didişme, çarpışma zülüm ve ölümler kol gezer, artık siz istediğiniz kadar zabıtayı rabıtayı askeriyeyi yığın geçici bir süre suskunluk olur sanırsınız ki.. işte tamam her şey süt liman, ama aslında öyle değil, o daha çok legal olanı illegale çevirmiş ve yer altına indirerek hem kendinize daha güçlü ve alternatif bir hasım hem de çevreye çok büyük zülüm kazandırmış oldunuz..!
2021 yılının “ YUNUS EMRE YILI “ İlan edilmiş olması sevginin kendiliğinden olacağı anlamını taşımaz, sevgiyi tohum olarak ekecek, yeşertecek, büyütecek ve her kesime sevgi dağıtacaksınız ki sevgi devamlılık arz etsin, sürekli olsun ve kimse kimseyi kırıp dökmesin her kes birbirinin hak ve hukukuna saygı göstersin, sevgi ile oluşan bağlar bahçeler gönüller, insanlar doğa, canlı cansız tüm evren dolup taşsın, sizce ütopya gibi değil mi..?
Nasıl mümkün olur ki diyecekseniz, değil mi..? İşte o zaman bunu söylemekle ve düşünmekle zaten en baştan kaybetmiş olursunuz, önemli olan aşkı sevgiyi ruhunda gönlünde, bir kadına, bir canlıya, ağaca taşa toprağa, halka, dillere inançlara ve ülkeye dolayısı ile evrene yaymak ve bunun içinde pozitif olmak ve pozitif düşünmek şart.
OZAN İSYANİ ne diyor???
“ BOMBALARIN ATILMADIĞI,/ İNSANLARIN SATILMADIĞI, /SEVGİNİN ve HOŞ GÖRÜNÜN HAKİM OLDUĞU BİR DÜNYA İSTİYORUM.”
İŞTE MESELE TAMDA BURADA BOMBALARI ÜRETENDE SATANDA, ATANDA BİZ ,NSANLAR, KİM KİME NE İÇİN BOMBAYI SATAR, ATAR VE ÖLDÜRÜR…?
Bu sorunun cevabı sevgisizlik, insan olamamak ve dilimizin söylediğini gönlümüzün beynimizin onaylamamasıdır.
Tıpkı İnançlarımız gibi tıpkı Sevdalarımız gibi, Tıpkı Hukukumuz gibi, tıpkı aşkımız gibi. Hepsi de ama hepsi gösteriş temelinde, yapmacık ve gerçeklerden bir dünya kadar uzak.
2021 yılının Yunus emre yılı olması elbet teki önemli ama bir o kadar da içini doldurmaktır. Önemli olan. Yoksa Yılın ismini Aşk yılı, Sevgi Yılı, Cehennem Yılı zart zurt yılı Zurt yılı koymakla o yılın günlerinde bu isimlere uygun yaşam olacak demek değildir.
Ben seni ( sizi ) sen Beni ( bizi ) yani birbirimiz sevmedikten sonra kültürümüzle dilimizle inancımızla kabul etmedikten sonra hiçbir anlamı yooook.
Yunus baba ne diyor ( Bir Ben Var Benden içeruu ) bunun anlamı kişinin içindeki aşk tır, sevgidir, huzurdur, kişiler toplumlar içlerindeki ben ‘ lerine inanırsa Ego’lardan uzak kin ve kibirden uzak yobazlıktan sahtekarlıktan, sahte ve yobaz fetvalar dan uzak ve özellikle de Kendi Yarattığımız sahtekar Tanrılardan uzak ( kabul edip inanmazsak ) olduğumuz zaman tüm sevgileri benliğimizden evrene gönderdiğimiz zaman sorun çözülür.
Yine burada ozanlarımızdan Büryani Babayı anmadan geçmek istemiyorum.( Rahmetle anıyorum )
Ne diyor Büryani Baba
“ Der Büryani En’ el haq , haq ademdedir mutlak, eğer inanmaz isen dön de aynana bak “
Bunu unutmayın sayın Yönetenler, Tanrılar ve Ey zalım..; BİR DENESEN SEVGİ SENİNDE KALBİNİ RUHUNU YUMUŞATIR İNSAN OLMANI SAĞLAR. SEVGİNİN YOLU RED ETMEKTEN DEĞİL KABUL ETMEKTEN GEÖÇER.
Aşk ile kalın sevgi ile kalın dostça kalın insanca kalın haq ile olun…. Aşk ile canlar….