Kültür diyoruz ya, peki kültürün ne olduğunu biliyor muyuz,..!?
Kültür eğitimli insan mı demektir, Kültür inanç mıdır, Kültür güzel giyinmek konuşmak, geçmişini yad etmek ders almak onlara özenmek midir.? Kültür duygu mudur, örf adet gelenek midir nedir kültür..?
Geçmişten günümüze tüm halkların gerek yaşadıkları coğrafyanın etkisi ile kılık kıyafetleri, gerek yaşadıkları toplumun gelenek görenekleri, gerek yaşama biçimleri yeme içme alışkanlıkları birbiri ile ilişkileri dinledikleri müzikleri halayları sohbetleri, kavgaları sevdaları inançları hepsi ama hepsi kültürün bütünüdür. Yani kültür tüm yaşamdır.
Fakat bu kültür kavramı sabit ve tek düze kalmaz kalmamalı. Aksi taktirde kültür değil despot ve dayatma yaşam olur ki buda insan fıtratına ve değişmeyen tek gerçek değişimin kendisidir düsturuna aykırıdır.
Değişim ve etkileşim ve hatta asimilasyon hepsi kültürün karakteristik özelliğidir.
Ata çok iyi binebilen cirit oynayan bir gelenekten gelen bir fert, aradan geçen süreç içinde bırakın ata binip cirit atmayı belki atı bile Hayvanat bahçelerinde görebilir, ciriti, ata binmeyi mümkün değil bilemez. Bu şahıs bunu yapamıyorsa kendini kültürünü inkar mı etmesi gerekiyor, hayır asla..! bunu ata binmek ve binlerce yılın yaşamını kendini zorlayarak imkânsızlıkları var ederek elbette ki yapamaz ama anılarında belleklerinde mitolojilerinde imkânları ölçüsünde fotoğraflayarak, kayıt ederek, video çekerek gelecek nesillerine bu kültürünü aktarabilir hikaye edebilir.
Bunun gibi müzik kıyafet, yemeklerde aynı şekilde revizyona uğrar değişim dönüşüm yaşar, ama silinip gitmez gitmemeli fakat eskilere özenti ya da kültürü yasatma içinde imkânsızı yapma gibi bir durum olmaz.
Kıyafetlerimize bakalım 5-6 göbek yada daha eski nesillerimizin giyimini bugünkü çalışma koşullarına kullanmamız mümkün mü..? ya da nasıl bir reaksiyonla karşılaşırız.?
Müzik mesela, kimi anlayışlarda müzik ilahidir, ibadettir, kimine göre eğlencedir. Ama bu müziği eğlence alanındaki türü ile ilahi alanındaki türü bir olabilir mi..?
Dilimizde, kültürümüzün olmazsa olmazıdır. Dil; taşıyıcıdır, aktarıcıdır, yaşatandır. Dilin kültürü bin yıllara dayanan varoluşların ve dil sahibi halkların varlığının yaşamın kendisidir. Dil, kültürü toplumların halkların olmazsa olmazlarıdır. Dilini bilmeyen yaşatmayan yaşatamayan toplumlar robotlaşır kendisi olmaz kendisinden istenilen olur,
İlahi olan müziği gidip pavyonda barda disko da yapsak söylesek o müziğin ilahi gücü kalır m..? O zaman bizlere düşen görevler vardır.
Mesela kılık kıyafetlerimizi, tarihsel süreçte giydiğimiz kıyafetlerin kullanımı günlük yaşantıda olmayacağına göre onlara uygun tiyatro, sergi sanat vb ortamlarda giymek ve kültürü yaşatmak.
Yemek kültürü Çiğköfte, Kelle paçayı evlerimizde yapıp sergilemek ile aynı veya daha değişik kültürel yemeği düğün dernek, tiyatro vb eğlence mekânlarında yapabilme şansımız olabilir mi...? Müzik özellikle ilahi ve ibadet eksenli müziklerin önüne gelen her mekanda Düğün salonu gazino pavyon içkili lokantalar vb yerlerde Mevlevi semazenlerini ve ilahi müziklerini sergilemek hem abesle iştigal etmek hem de inanca ve ibadete saygısızlık olmaz mı..?
Ben kültürü mü yaşıyorum yaşatıyorum diyebilir misin?
Ne bu kültürdür nede kültürü korumadır. Düpedüz aymazlık, saygısızlık ve kendine hakaret kültürü ayaklar altına almaktır.
Ama..; esas kültür eğitimdir, ve bunun yeri zamanı mekânı yaşı yoktur olmazda. ‘’İlim Çin de Dahi Olsa Gidin’’ diyen veya bana ‘’Bir Harf Öğretenin Kölesi Olurum’’ diyenlerin veya ‘’Bilenle Bilmeyen Bir Olur mu?’’ anlayışının yansıması sonucu, eğitimle yukarı da sayılan tüm kültür etkenlerinin temeli ve havuzunu sağlamlaştırmak hem de devamlılık süreğenlik sağlamak adına ve en önemlisi de toplum bilinci oluşturmak özgür iradeli karakter ve kişilik oluşturmak için en güzel zemin tüm kültürlerin birikimi hepsi kendisi.
Eğitim eskimeyen kaybolmayan çürümeyen değişim ve dönüşümün ana kumandası beyni olması nedeni ile Kültür ve Kültürleri korumak yaşatmak ve yaşamak için insanı değerleri unutmamak için şart.
Herkes beşerdir ancak herkes insan değildir.
İnsan olmak iki ayaklı düşünen olmakla olmuyor, kendin olmakla bilincinle değişim dönüşüm ve sorgulamayla oluyor.
İnsan olmak olabilmek ve insan gibi yaşamak için kültürlere saygılı ve aşk ile kalın