1900’ lü yıllardan bu yana Anadolu’daki Türkiye ve bu sınırlar içinde toprak bütünlüğünde yaşayan ve birlikte yaşama isteğinde olan halkların inançların tabanda birbiri ile sorunları olmamasına rağmen yaratılan sorunlar nedeni le bir türlü sağlanamayan barış huzur ve birliktelik....!!!!
**********************************************************************************
DÜNÜMÜZ ….;
Dünden bu güne bugün den yarına bırakacağımız maalesef mirasımız bu, tabiikî değiştirmek ve bu metazori yaşamı kırmak ve insan gibi yaşamakta biz insanların istemelerine, mücadelelelerine ve kazanımlarına bağlı… 1900 lü yıllarda nasıl ki ülkenin dört bir tarafı tarikatlar bir taraftan, yabancı dış mihraklar bir taraftan, Osmanlının dayatmacı ve kapitülasyonlar sonucu tek adam anlayışı ile yönettiğini sandığı aslında yönetemediği başkalarının jandarmalığını yaptığı despot bir ülke olması diğer taraftan, halk üzerine bindirilen ağır Öşür, kelle vergileri, diğer taraftan, ve Yönetim kadrosunda kendi içinde dönen ( kardeş, baba, anne, damat ) entrikaları diğer taraftan halkta ve bu durumdan şikâyetçi olan etnik kimliği inancı hiç ama hiç de önemsenmeyen halk kendine buna çıkış yolu arıyor ve bu harekâtın başlaması için lider vasfına yani önderine ihtiyacı ( kendi içindeki dinamizmi harekete geçirecek ) bir birleştiriciye ihtiyaç duymuş ve onu ihtiyaç da çok sürmeden doğal kendiliğinden olmayan ama birikimler sonucu ortaya çıkan Kemal Atatürk’e verilen destek duyulan güven ve herkesin ama herkesin elini taşın altına koyması ile ( bu arada Atatürk e karşı yapılan komplolar, entrikalar, suikast planları, dinsiz babasızlığı, verilen mücadeleleri engellemeler, jurnaller gırla.. ) uzun soluklu ve zor bir süreçten alınlarının akı ile çıkarak Yeni bir bebek doğumunu gerçekleştirmiş ve tertemiz ( karanlık olayları göz ardı ederek ) bir Cumhuriyetle ülke taçlandırılmış, bütün art niyetli planlara ve engellemelere rağmen 128 Hayır oyuna karşı 158 oy ile Cumhuriyet ilan edilmiş ve başarı ve umut dolu süreçler başlatılmıştır.
Bu süreç 1946 yılındaki Rahmetle andığımız Adnan Menderes’in idamına kadar kör topal, tüm engellemelere ve planlara rağmen getirilen ancak bu tarihten sonra yine Osmanlıdan gelen ve dış güçlerinin de içinde bulunduğu atmaca, şahin, tilki, kaplan ve pelikan planları ile ve bunların da içindeki İsmail, Ahmet, Süleyman, Fetullah ve bittabi Erol din önderi kılığındaki aslen gayri resmi insanların inançlarını sömüren ve akabinde Din Ayet aracılığı fetva ve sözüm ona destekleri ile birlik adı altında ticaret, basın, ithalat ihracat, dış konsorsiyum, yönetim meraklısı, ve Allah kitap cepte kapital ve yönetim meraklısı bir taraftan da Vatan Millet Sakarya nidaları ile halkı insanları uyuşturarak yönetimi elde tutmaya çalışan bu uğurda her yol mubah anlayışı ile hareket eden zihniyet. tüm bu fiiller beraberinde halkta siyasal ayrılıklar ve fikir ayrıştırmaları ile sağcı- solcu olmadı Alevi – Sünni o da olmadı, Kürt- Türk ayrıştırmaları ile tepedeki kankaların günlük deb debeli yaşamları, servet üstüne servet katmaları, ülkenin kan gölüne dönmesi kimin umurunda….!
*********************************************************************************************
BUGÜNÜMÜZ… ;
1980 ihtilali ve askeri Cuntası yaşanan olaylara sözüm ona çözüm üretmek yerine ülkede muhalif olan ses çıkaran itiraz eden sağcısı, solcusu, dincisi dinsizi ayrımsız herkese zulüm katliam zindan ve geriye ölüm ve beraber yaşama bir araya gelememe korkusu yaşama ve birlikte yaşatılma alanlarının kısıtlanması ve her türlü yaşam siyaset ve devlet erklerinin tekelleştirilmiş Cunta Anayasası ile Baskı rejimi hüküm sürmesine rağmen diğer taraftan insanların maneviyatları inançları üzerinden prim yapmak ve onları kendi egolarının baskısı altında tutarak yine bölmek uğruna sözde hukuk devleti ve laik cumhuriyeti idame ettirmek adına oluşturulmuş gücünü halktan almayan kapitalist sermayeden alan ( Bunun adı Yeşil sermaye, Kızıl sermaye, vs ) ama hep halk ve Vatan ve vatandaş düşmanlığı planları ile kendi devlet gücünü oluşturma peşinde olan gayri resmi güçler görev başına bir bir geliyordu. Tabii görev başına gelmek yetmiyordu. Birde görev de kalabilmek için bir dünya entrikalar desise yalan dolan, kendi kendilerine senaryolar üretme, bu üretilen senaryolar içinde devlete hakim olmak gibi sözüm ona gayri nizami oluşumları diskalifiye etmek ve bu vesile ile gerek içerde gerekse dışarda teknik takip, fiziki takip, hürriyeti engelleme, baskı, korku göz dağı tehdit , şantaj ve daha şeytanın aklına gelmeyecek film fırıldaklar ile kandırılma hikayeleri, Günah çıkartmalar ve “ AMACA ERMEK İÇİ,N HER YOL MÜBAH “ anlayışı ile yaşatılmaya çalışılan adına Allah kitap din konulan ama hiç ama hiçbir şekilde inançla örtüşmeyen tamamen bağnaz egoist, sadist sadece ve sadece kendi çevre erkanından başka vatanın bir karışını bile düşünmeyen bir TL için milyarlarca liralık milli serveti gözden çıkarta bilecek ormanlar, doğal yaşam, evrensel insani değerler, norm hukuklar ve dinlerin hiç ama hiçbir şekilde değeri harbiyesi olmayan bir UCUBE yönetim ve basiretsiz dünyadan toplumdan uzak her tarafı bir anda kan gölüne çevirtebilecek gözlerini para ve servet hırsı koltuk makam ve sonsuzluk hırsı bürümüş Nemruda taş çıkartacak derece de, firavun kadar gaddar, Komünist kadar inancı yozlaştıran, faşist kadar kafatasçı, ama bir o kadarda dindar ehli iman vel Kur’an ve demokrat eşitlikçi aydın ve birlik beraberliği savunan bir ne idiğü belirsiz, Bu gün..!!!!
***************************************************************************************
YARINIMIZ….;
Yarınımızı dünümüze bu günümüze ve bu süreçler içinde yaşadıklarımıza bakarak değerlendirmek ve gelecekle ilgili olanlar yapmak artık akıllı, ilim ve bilim insanlarının bile oluşturamayacağı kaostik bir yarının bizleri beklediğini görmemek için ya kör ya da çok saf olmak gerekir,
Bir yanımız da Orta Doğu bataklığı, bir yanımız da kardeş kanı dökülen İslam coğrafyası bir yanımız da kendi ülkemiz içinde entrikalar dolaplar ve herkesin yönetimi ele geçirip ülkenin yarını ile ilgili kaderini çizmeye çalışan, Pennsylvania, İsmail ağa, Menzil, Taliban, Hizbullah, El Kaide, devletler savaşı ve sermaye savaşları ve sözüm ona Kemalist, liberal, Vatansever ve dini İslam’ı şeriyye ( şeriat yönetim isteklileri ) o kadar etrafımızda pelesenk durumdalar ki nereye döneceğiz kime inanacağız, kiminle el ele tutacağız, kime selam versek borçlu çıkmayacağız içeri tıkılarak yarınımız zindan edilmeyecek.’’Offfff offff’’ çok imkansız ve çaresiz…
Tüm bu karamsar ama bir o kadar da gerçek yaşamın içinde olan bizler yarınımızdan bi haber fakat kardeşçe birbirimizi kesmeden biçmeden bir şeyleri dayatmadan hoşgörü ve kabul ile yaşamak ve yaşatabilmek umudu ile aşk ile…..