Değerli okurlarım, uzun bir zamandır yazmıyorum, değerli kardeşim Mustafa Çiçek’i kırmak da olmazdı, bundan sonra, FIRAT’ın KALEMİ olarak haftalık öneri, eleştiri, dilek ve anekdotlar ile beraber olacağız.
İLKELİ DURUŞ
İnsan olabilmemiz için ilkeli duruş, inançlarımızın gereği gibi yaşayabilmek için ilkeli duruş. Örnek bir aile reisi, esnaf, iş insanı, siyasetçi, sanatçı, din adamı, gazeteci, akademisyen olabilmek için ilkeli duruşa ihtiyacımız var.
Bu örnekleri olabildiğince çoğaltabiliriz. Evet ilkeli gibi görünmek de olmaz, illaki İlkeli olmamız zaruri yet hasıl olmaktadır.
Dinle, anla, düşün, tanı ve cevapla ki, ilkeli duruşun gereğini yapasın ve ilkeli ve sorumlu bir vatandaş olasın.
Neden böyleyim, neden böylesin hep bir NEDEN ’imiz olsun ki, ilkeli duruşumuza zemin hazırlayabilelim.
İlkeli toplumlar hep siyaseti dizayn edip medeni bir birey olarak refah içinde yaşarken, ilkesiz toplumlar ise, sürü psikoloji ile kapitalizm ve feodalizmin değirmenine su taşımışlardır.
İlkeli duruşlar medeniyete merdiven dayarken, ilkesiz toplum ve insanlar ya dincinin dizinin dibinde sorgulamadan, yaratıcının insanı ne kadar yüce yarattığının bilincine varmadan mürit olarak yaşamıştır.
yada at gözlüğü ile (feodalite)Korku imparatorluğu kurmuş liderinin, ağasının arkasında çepik (alkış) çalarak, iradelerini ipotek altına koyup bir kazanıp bin kayıp ederek, ikinci sınıf avam kitle olarak, medeniyetten, mutluluk ve huzurdan, yaşam kalitesinden, ilkeli duruşundan feragat ederek, onurlu insan olabilmeden ödün vererek, tarihin karanlık sayfasında kayıp gitmişlerdir.
İnsani ölçülerde, müspet ilim ve ilkeli duruş, İslami ölçülerde müspet ilim ve ilkeli duruş, insani yaşayış gereği iken, insanlığa ilham kaynağı olmuş, çağ kapatıp, çağ açmış bu coğrafyada, güneş batmayan verimli topraklarda, insanlığın sıfır noktası olarak telakki edilen coğrafyamıza zül ve ihanet değil midir?
Bu güzel ve özel coğrafyamızı, ilkeli, hakkaniyetli, adaletli ve akademik bir anlayış ile hizmet edip,bir arada yaşamayı destekleyen projelerle taşlandırmak bu coğrafyaya olan ahde vefamız değil midir?
Benim ağam senin ağan, senin liderin yok benim liderim deyip, bölgede korku imparatorluğuna zemin hazırlayarak, bedevi anlayıştan soyutlanmadan, medeni bir toplum ve yaşantı hayal ve hatıralarda kalır. Unutulmamalıdır ki, ‘’Filler Tepişir Olan Çimlere Olur’’
Ağa ve feodalizm ile toplumları dizayn eden, anlayış, mektepli ve akademik bir anlayışa hayat hakkı tanımamıştır.
Tarihin tozlu sayfaları, insanlığa hayatı cehennem eden hatıra ve hikâyeler ile doludur. Son yıllarda, bölgemizde, ilkeli gibi durmak, dürüst samimi ve içtenmiş gibi durmak, özellikle fikri ve zikri olmadan biliyormuş gibi durmak alışkanlık haline geldi.
gibi gibileri istemiyoruz, aslına rücu edip, insanlar yanıltılıp aldatılmamalıdır.
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.
YA BİLEN OL, YA DİNLEYEN OL! Zira helak olursun, helak edersin.
Kahrolsun eğreti duruş, eğreti bakış, kibirli ve bencil yaşam. Yaşasın görev ve sorumluluğunu hakkıyla yerine getiren namuslu, çalışkan, dürüst ve İlkeli duruş.
***Sevgi ve Saygılarımla***
İLKELİ DURUŞ
İnsan olabilmemiz için ilkeli duruş, inançlarımızın gereği gibi yaşayabilmek için ilkeli duruş. Örnek bir aile reisi, esnaf, iş insanı, siyasetçi, sanatçı, din adamı, gazeteci, akademisyen olabilmek için ilkeli duruşa ihtiyacımız var.
Bu örnekleri olabildiğince çoğaltabiliriz. Evet ilkeli gibi görünmek de olmaz, illaki İlkeli olmamız zaruri yet hasıl olmaktadır.
Dinle, anla, düşün, tanı ve cevapla ki, ilkeli duruşun gereğini yapasın ve ilkeli ve sorumlu bir vatandaş olasın.
Neden böyleyim, neden böylesin hep bir NEDEN ’imiz olsun ki, ilkeli duruşumuza zemin hazırlayabilelim.
İlkeli toplumlar hep siyaseti dizayn edip medeni bir birey olarak refah içinde yaşarken, ilkesiz toplumlar ise, sürü psikoloji ile kapitalizm ve feodalizmin değirmenine su taşımışlardır.
İlkeli duruşlar medeniyete merdiven dayarken, ilkesiz toplum ve insanlar ya dincinin dizinin dibinde sorgulamadan, yaratıcının insanı ne kadar yüce yarattığının bilincine varmadan mürit olarak yaşamıştır.
yada at gözlüğü ile (feodalite)Korku imparatorluğu kurmuş liderinin, ağasının arkasında çepik (alkış) çalarak, iradelerini ipotek altına koyup bir kazanıp bin kayıp ederek, ikinci sınıf avam kitle olarak, medeniyetten, mutluluk ve huzurdan, yaşam kalitesinden, ilkeli duruşundan feragat ederek, onurlu insan olabilmeden ödün vererek, tarihin karanlık sayfasında kayıp gitmişlerdir.
İnsani ölçülerde, müspet ilim ve ilkeli duruş, İslami ölçülerde müspet ilim ve ilkeli duruş, insani yaşayış gereği iken, insanlığa ilham kaynağı olmuş, çağ kapatıp, çağ açmış bu coğrafyada, güneş batmayan verimli topraklarda, insanlığın sıfır noktası olarak telakki edilen coğrafyamıza zül ve ihanet değil midir?
Bu güzel ve özel coğrafyamızı, ilkeli, hakkaniyetli, adaletli ve akademik bir anlayış ile hizmet edip,bir arada yaşamayı destekleyen projelerle taşlandırmak bu coğrafyaya olan ahde vefamız değil midir?
Benim ağam senin ağan, senin liderin yok benim liderim deyip, bölgede korku imparatorluğuna zemin hazırlayarak, bedevi anlayıştan soyutlanmadan, medeni bir toplum ve yaşantı hayal ve hatıralarda kalır. Unutulmamalıdır ki, ‘’Filler Tepişir Olan Çimlere Olur’’
Ağa ve feodalizm ile toplumları dizayn eden, anlayış, mektepli ve akademik bir anlayışa hayat hakkı tanımamıştır.
Tarihin tozlu sayfaları, insanlığa hayatı cehennem eden hatıra ve hikâyeler ile doludur. Son yıllarda, bölgemizde, ilkeli gibi durmak, dürüst samimi ve içtenmiş gibi durmak, özellikle fikri ve zikri olmadan biliyormuş gibi durmak alışkanlık haline geldi.
gibi gibileri istemiyoruz, aslına rücu edip, insanlar yanıltılıp aldatılmamalıdır.
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL.
YA BİLEN OL, YA DİNLEYEN OL! Zira helak olursun, helak edersin.
Kahrolsun eğreti duruş, eğreti bakış, kibirli ve bencil yaşam. Yaşasın görev ve sorumluluğunu hakkıyla yerine getiren namuslu, çalışkan, dürüst ve İlkeli duruş.
***Sevgi ve Saygılarımla***