Duvarlardan Birincisi..:
İnançları vahdet-i vücut değildir, yani inandığı değerleri özüne uygun değil Saadet-i vücud ( saadet için var olmak ) yani inen değil uydurulan dinin kölesi ve papağanıdır, Sorgulama algılama kavrama ve idrak yetisi yoktur, Silinmiştir.
Fetvalar ve akıl yoksunu değerler üzere hareket eder. Din inanç kitap ibadet hepsi çıkar üzere kullanılan araç gereç işi olduğunda Allah'a sarılır kitap açar ancak o iş bitince hepsi mızraklara saplanır savaşın kalkanı olarak kullanılır.
Duvarlardan İkincisi..:
Karakter ve kişilik yani kendisi olabilmek, yani olamamak. Kişinin eğitimi diplomasi makamı mevkisi veya inancı değildir. Bu kendisi olması için gereken insanı kriterler, duygular gerçekler ELİF GİBİ olmak kırılmamak çekinmemek sözünü ve özünü saklamamak yan çizmemek nabza göre şerbet vermemek, ama kişiliğin yoksunluğu karakterin oluşmaması insan olmasına engeldir, istese de olamaz.
''Ben'' duygusu virgül olması olmazlara biati ve inanmadığı bilmediği halde çıkarı için tiyatro yapmasıdır.
Duvarlardan Üçüncüsü.. :
Mülk ve Makam sevdası yani sürekli burada kalacakmış gibi buraya kazık çakmış üzerine de beton dökmüş gibi bu evreni özel mülkiyeti gibi sahiplenmesi paylaşmak istememesi ‘’hep bana rab bana’’ zihniyeti ile Karşısındakileri yok sayması kabullenmemesi istememesi bu vesile ile gaddarlık vahşet katliam zulüm ve nefret dolu olması.
Bir gün ölme olasılığını aklına getirmemesi bu şekilde kendi tanrılığını ilan etmesi ve kendine göre dünya yaratması, kendisi ile beraber var olan canlı doğayı yok sayma..
Duvarlardan Dördüncü. :
Yapay olmak, kendi gerçeğini duygularını fikirlerini yaşamını ekonomisini inançlarını kişiliğini red ederek başkası olmaya çalışmak daha açık ve yalın bir dil ile söylemek gerekirse sahtekâr yalancı kendisinden utanan ( tabi varsa ) inkar eden ailesine toplumuna karşı tavırlarında olduğu gibi inancında ve İnançsal değerlerine bile sorgulamadan incelemeden sırf laf ola beri gele anlayışı ile oymuş gibi inanmış gibi sadakat ve dürüstlük abidesi kesilerek ahkam kesmek.
Kendi aslını gizleyerek olmayan biri olmak bu şekilde dalkavukluk yaparak yaşamını bedavaya getirme güdüsü. Sahtekârlık, ikiyüzlülük...
Evet, bu kriterler Beşer de olması gerekenler. Ancak günümüz gerçeğinde insan dediklerimiz yani biz yani dürüstlük abidesi yani Dindar yani kahraman yani mülkte makamda gözü olmayan gibi görünüp kendimizi insanlığımızı heba ederek insana hakaret ederek, gerek yaradılış mitolojisi gerek gerçek yaşamda karşılığı olmayan olmaması gerek iki ayaklı eli ayağı gözü kulağı kullandığı ( sözde ) aklı iyiyi güzeli çirkini ayırt edici ruh hali maneviyatı hiçe sayan biz...
Kısacası insanlığı harcayan hiç eden bir yaratık manzume.
Acaba bu tarif ve tanımlar dan sonra bizler insan mıyız? sorusuna cevabımız ne olmalı nasıl olmalı sizce....?
Buna cevap vermek verebilmek çok da kolay değil, her şeyi ile dört dörtlük olmak robot olmakla eşdeğerde, doğrunun, dürüstlüğün, kişiliğin kabul görmediği riyakârlığın gösterişin yapılan yardımın ibadetin bile kameralar önünde yapılması için özel program reklam ve konumların oluşturulduğu Sosyal siyasal İnançsal tüm argümanların iç içe girdiği bunlara aykırı davranmanın mümkün olmadığı yapanlarında Dokuzuncu köyden kovulduğu, asıldığı yakıldığı cezaevlerine tıkıldığı bir yaşam da ELİF GİBİ OLMAK'dır İnsan olmak.
Zorda olsa imkânsızda olsa asgari müştereklerde beraber olmak birlikte dobraca ve insanca yaşamak ve yaşatılmak umudu ile Aşk ile....
-SON-