( Yazıyı sabırla okumanız dileği ile )
O kadar çok demokrasi özgürlük ve sevgi havarileri olmasına, veya bu kadar inançlı vatansever milliyetçi havariler guruplar kitleler varken neden yüzyıllardır, bin yıllardır amaç ve ideallerini yerine getiremiyor ( uz ) lar..?
Her yörüngenin çapı çevresi bayağı iri olmasına rağmen hep kısır döngü içinde yuvarlanıp duruyor ve el elde el başta sıfır çekiyor ve sil baştan ayni başlandığı noktaya geliniyor, yoksa tarih tekerrür den mi ibarettir lafı yerine mi oturuyor yada bunu ispatlarcasına kısır döngü mü oluyor..?
Çok eski tarihlere gitmeye gerek yok, sadece Cumhuriyet tarihini irdelersek, yıkılmaya yüz tutmuş veya miadını doldurmuş Padişahlık sonrasında umutlar daha özgür daha rahat demokratik ülkede yaşayan herkesin kendine münhasır yaşam hakkı huzur gelişmişlik ve geçim sıkıntılarını bertaraf eder anlayışa mücadeleler yapılmış gerek sınıf mücadelesi gerek bağımsızlık mücadelesi gerek demokrasi ve özgür inanç mücadelesi yapılmış kadar zaiyat o kadar kan ölüm ve zaman kaybı sonrasında tekrar 1946 lı yıllar ve tekli despotik oligarşi tutumdan kurtularak çoklu yönetime katılma ve inanç özgürlüğü demokrasi havariliği yeniden başlamış ve bununla beraber ülke olarak dış ülke mandasından kurtulduğunu sanmasına rağmen daha çok Ekonomik bağımlılık, yönetim ve aday veya iktidar olabilmek için dışarıdan destekli izinler yönlendirmeler.
Amerikan seviciliği ve arkasından gelen 1960 askeri darbesi, bunlarda gösteriyor ki bizler halk olarak demokrasiyi tanımamış içselleştirememişiz, demokrasinin Avrupa seviciliği olmadığı yada sözüm ona sosyalist veya milliyetçilik yada Din devleti olmadığını idrak edemiyoruz, herkesin ama herkesin istisnasız birbirlerini red etmeden ama yek diğerine karşıda apolet ( komutan ) yapmadan hukuk düzeni içinde eşitlikçi dini olmayan ( Devletlerin dini olmaz ) Devlet yaşamı demek olduğunu bir türlü içimize sindiremedik, sindiremiyoruz.
60 darbesi ve arkasından gelen 60 Anayasası daha Katolik daha baskıcı yasakçı olmasa bile yine de çok değişen olmadığı gün gibi ortada,
Çünkü. ;
Komutanların emir-komuta ve dayatmaları ile dikte edilmiş bir yasa. Bir taraftan yasaklar , bir tarafta ambargolar bir taraftan dayatmalar ve ülkenin her yeri Amerikan İngiliz diğer taraftan da Suudi sevdalısı sözde dindar vatan sevdalısı hak adalet sevdalısı nesil ve yönetenler karşılarında da aykırı düşünen 60 gençliği beyinleri emir-komuta dolu kitle bunlar için terörist vatan haini dese de ,Amerika’ya karşı duran ambargoların kaldırılmasını isteyen üniversiteliler..
Halk insanı halk çocuğu halkın bağrından çıkan ve halkı anlayabilen bu nedenle de halka askere polise vesaire tüm kolluğa zarar gelsin istemeyen ancak kendilerini de müdafaa etmek zorunda kalan aydın bilinçli insanlar , nedense bu insanlar hep aykırılıkları doğasından mı suyundan mı yoksa felsefelerinin gereği kimseye baş eğmek ( köle-manda ) istememelerinden mi yada bin yıllardır hep horlanan dışlanan cahil eğitimsiz bırakılan hep maraba köle cariye olanların etki tepkisi mi Alevi’si-Kürdü-Türkü-Zaza’sı birlikte el ele yeni Cumhuriyetin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi demeden birleşen Amerika’ya mandaya dur diyen aydın gençler..
Ama yine de kimsenin burnu kanamasın diye kendi canlarını siper edenler. 68 kuşağı tabir edilen Demokrasi ve Özgürlük savunucuları.
Hepimizin malumu olduğu üzere kimileri Kızıldere ( Maraş) kimileri idam sehpalarında halkların kardeşliğini ve özgürlüğü demokrasiyi savunarak köleciliğe mandacılığa karşı bedellini canları ile ödeyerek usulen ve yine Cunta ( emir-komuta ) mahkemesince katledildiler...!
( maalesef dünden bugüne yarına bu kuşağı yakalamak mümkün olmadı..! )
Aradan geçen süreç kayıp giden yaşamlar ve gerçekleşmeyen ütopyalar..!
Vatansever, milliyetçilik diyerek vatanı kendilerine münhasır sahiplenmek haricinde kalanların vatan haini olmasını iddia etmek aslında vatan sevdası değil, egoist yaklaşım kendisinden başkasına vatanı sevme şansı tanımamak dolayısı ile tek başsına Adolf hitler var…Sadece ben severim ben yaparım ben korurum ben olmazsam bu vatan bu yaşam bu bayrak tarih yok olur silinir..?
Acaba gerçekten öylemi ..;
Hangi fikirden zikirden ırktan olursa olsun.
Kim kendilerine ait olan gerek miras gerek satın alınma menkul ya da gayrimenkulü başkasına peşkeş çeker? Kim ailesine eşine çocuğuna başkalarından gelebileceklere sessiz kalır? Bu mümkün mü?!
Vatan kimin tekelinde kime yalnız başına ait 1974 Kıbrıs harekâtında bulunanlar kimlerdi? Bunları ayrıştırmak mümkün mü.?
O halde vatan ,sevda kimsenin tekelinde olmayacağı gibi vatan sevdası diyerek başkalarını katletmenin öldürmenin neresi vatan sevdası..?
Vatansever veya milliyetçiler sadece tek vatan diyorlarsa o zaman neden farklı ekol anlayış ve uygulamalar içinde oluyorlar, biri Ümmetçi, biri Turancı, biri Hizipçi biri Osmanlıcı ..! Bu şekilde mi vatanseverlik veya hangi vatan, Vatansever hangisi...?
Gelelim inanç ideolojisine, inancın sağı solu olur mu? nice solcuların demokratların sosyalistlerin inan sahibi olduklarını dini vecibelerini yerine getirmeye çalıştığını inkar edebilir misiniz? ve kimseyi de inanıyorsun-inanmıyorsun diyerek ayrıştırma yaptıkları görülmüş müdür..?
İnancı ne olursa olsun inancın madde ile ilintili olmadığı tamamen manevi ve duygusal olduğunu göz önüne alırsak ki öyledir zaten, insanın iç dünyasını değiştirmek var olan doygularını Allah, imam kutsallar vb ne olursa olsun silip atabilir misiniz?.! ASLA.
O zaman dini tekelleştirmeye sınırlamaya ambargo koymak gibi bir durum olabilir mi..?
Ayrıca..;
Madem inanç tek olacak ise gerek İslamiyet’te gerekse Hristiyanlık Yahudiliğin ilk vukuu bulduğu dönemlerde hangi peygamber veya kutsal kitapları numlari hiziplere mezheplere tarikatlara ayırdı, inançlar tek ise neden en az 4-5 parça seklinde uygulama ve yüzlerce tarikat var, ve hepsi birbirinden aynısı. Peki doğrusu hangisi..?
Tekrar dönelim demokrat geçinenlere, asıl bir demokratlık veya kaç çeşit demokratlık, sol veya sosyalist anlayış tek tip tir bildiğim..!
Peki..;
Aynı demokratlar nasıl oluyor da, Rusya’ cı, Arnavut’ çu, Kürt’çü, Çinci olabiliyor, kendi ülkesindeki sorunlar halk sıkıntıları ve çözümler beklerken, Taa Afrika’nın Amerikan in Rusya’nın vs. Ekollerinin tartışmasını kavgasını yapmak neyin nesi..!
Aynı sol cenahta oluşturulan dernek vakıf kurum, sol sosyalist emekçi, işçi hak hukuk savunucuları neden resmi yada gayri resmi birlik yapamıyor hep onlarca yüzlerce hizip dernek gençlik ve halk adına parçalara bölünmeleri ve birbirlerini yemeleri niye..?
Bir anma bir etkinlikte birlik olmaları ortak hareket etmeleri gerekirken neden birbirlerini yiyorlar ,Neden seçim süreçlerinde aynı sol cenah paramparça ve hepsi solcu..
Gerçekten hangi solculuk hangi demokrasi..!
1980 ihtilaline kadar sağlı sollu dinli dinsiz herkes topyekûn birbirini yerken hiç düşünmediler mi Ne İçin Kimin İçin.? ve bizler madem sağcı solcu dinci isek neden kendi alanlarımızda tek çatı da olamıyoruz da başkalarının maşası kuklası mandası oluyoruz. Neden neden...?
Bunun neresi vatanseverlik nerede dindarlık neresi demokratlık..?
Yüz yıllık süreç içinde her yönden yitip giden canlar acaba geride kalanların kendilerinin hayallerinde düşüncelerinde yaşattıkları vatanseverliği, dindarlığı veya demokratlığı nasıl anlamışlar, nasıl idrak etmişler, onun bunun uşağı maşası kölesi olmaktan başka...!
Biz Türkiye olarak hiç ama hiç bir ideolojiyi inancı sevdayı anlamadık anlayamayız da çünkü. ; Akıl bizim değil duygu bizim değil sadece piyonlarız biz. Satranç tahtasına dizili piyonlar, bizleri sağcımız solcumuz dindarımız satranç tahtasına dizili oyuncuların maşası itiraz edemeyen kendi duygularımız da inanmak istemesek bile bizim için yaratılan tanrıların emirlerine harfiyen uyan uymak zorunda kalan. Kör cahil veya kitap yüklü katır olarak gitmek zorundayız.
Ne zamana kadar mı...?
İşte orası meçhul!! kendimizi tanıyana kendimiz olmak isteyene birbirimizi olduğumuz gibi kabul edene ve dış üst akıllara yaratılan tanrılara rest çekip küfür edene kadar....!
Bu nedenle sorgulayalım sağcılığımızı, Vatanseverliğimizi, Dindarlığımızı, Solculuğumuzu, Demokratiğimizi belki de insanlığımızı…
Bir gün mutlaka insan olacağımız bilinci ile Aşk ile... "