Devlet sınırları çizili toprak bütünlüğü üzerinde birlikte yaşamın idame ettirildiği halklar bütününü temsil eden erk.
Bu erkinde yönetim şekli ne olursa olsun ( demokrasi, teokrasi, din, sosyalist, kapitalist vs vs.. ) yönetimde görev alan yetkili ( ler ) makam ve mevkileri ne olursa olsun , gerek içeride gerek dışarda temsile yetkili olduğu ( yetkilendirildiği ) halkları temsil eden devleti temsil noktasında olması hesabi ile oturması kalkması yemesi içmesi konuşması verdiği mesajlar vücut dili ile tamamen sorunlu ve aynı zamanda sorumluluk bilinci ile hareket etmek zorunda olması gerekir.
Devlet bir yaşayan canlı değil, ancak sınırları üzerinde yaşayan halkların kültür bakış açısı yaşam tarzı ve adabı üslubu ve dolayısı ile evrensel saygınlığı bu zat ( lar ) ın tavır ve davranışları ile insani vasıflarını ve evrensel dünya ülkelerinde ki konumunu belirlemesi bakımından Devlet adamı statüsünü kendine ya da egosuna münhasır olmadığının bilincinde olması gerektiğidir.
Devlet adamı olmak sağa sola Hönkürmek, bağırıp çağırmak veya astığım astık kestiğim kestikle olmaz ve de olmamalı, çağımızın kılıç kalkan çağı olmadığı aklın, bilimin ve teknolojinin üstünlüğü çağıdır, bu çağda ve hele ülkeler arası diyaloglarda yuvarlak masa toplantılarında zeka oyunlarının doruk noktalara eriştiği ortamlarda kabadayılık veya ben bilirim sen kimsin gibi devlet ve devlet adamlığı onur ve vakarına yakışmayan tavır tutum ve davranışlar sergilemek, söz konusu ülkenin kariyer ve söz sahibi olmasının önündeki en büyük engele ve devlet adamlığı yakışmayan bulunduğu makam ve mevkii yi dolayısı ile temsil ettiği devleti itibarsızlaştırmaktan başka hiç bir işe yaramaz devleti de yalnızlaştırır.
Bu durum ülke dışında olduğu kadar ülke içinde de ayni durum geçerlidir.
Düşünün bir aile ve aile babası aile fertleri ve geniş aile içinde astığım astık demeden insani davranışlar sergilemesi sonucu aile bütünlüğü ve huzuru ve kendisinin kabul görülür oluşu saygınlığı ve sözüne itibar edilmesi ve birde bunun tam tersi
( Höst ulan ,sen ne anlarsın, sen kimsin, en iyisini ben yaparım, kabul etmiyorsan ..vs vs..) gibi agresif kavgacı kendini beğenmişlik ve dayatmacı tutumu ile ne kadar saygın ve güvenilir kalabilir. Bunu asla unutmamak lazım; ‘’SAYGI KORKUDAN OLMAZ,KORKU GEÇİNCE SAYGIDA KALMAZ’’.. Alman Düşünür ( eylemci )
Martin Luther 19.yy da Sağlık emekçilerinin haklarının korunması için yapılan yürüyüşte ‘’BEN BİR İNSANIM’’ Pankartı ile Siyahi halk ile beraber yürüyordu..
İste mesele bu Önce İnsan ve insan olmanın verdiği ulviyet ve yücelikle de EMPATİ..
Makamlar ve koltuklar gelip geçer ancak insanlık Baki kalır..
***Aşk ile canlar***...