Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı Mağaracık Mahallesi'nde çiftçiler, yaşadığı su sorununa ve buna bağlı kuruyan ekinlerine dikkat çekmek için basın açıklaması düzenlendi. Yapılan açıklamalarda; çiftçilere suyun yaklaşık 10 gün geç ve rotasyon yapılarak verilmesiyle çiftçilerin ekilerinin kuruduğuna ve bu sebeple ciddi mağduriyetler yaşadıklarına dikkat çekildi. Kuruyan ekinlerini yakarak eylem yapan çitfçiler hükümet yetkililerine seslendi, bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini ve zararlarının karşılanmasını talep etti.
"ADI SU, KENSİSİ BELA!"
Mağdur çiftçiler adına söz alan Mehmet Yıldırım: "Bize iyilik adı altında, Gün Işığı projesi kapsamında su getirdiler. Adı su, kendisi bela.
Normalde su hayattır derler, bugün su bize ölüm getiriyor. Ekonomik anlamda çöküyoruz. Bu küresel krizde zaten olmayan ekonomimizle ordan burdan borç alıp alnımızın teriyle bir şeyler kazanmaya çalışırken, hayatta kalmaya çalışırken şimdi halimize bakın. Seçim zamanlarında meydanlara inen, köylünün ayağına gelen kodamanlar oy toplamasını çok iyi biliyor. Ama ekinler kuruduğu zaman millet perişan olduğu zaman bu adamlar nerede? Köyde toplam 70 bin dönüm arazimiz kurudu. Şimdi Urfa'nın 12 Milletvekili nerede? Zengin
kodamanların elektrik borcu yok, olan fakire oluyor. Elimiz kolumuz bağlı bağırıp çağırıyoruz. Üst bölgede oturan iktidar yanlılarının suları gayet güzel geliyor, 4 kere sulama yaptılar hiçbir sıkıntıları yok, biz daha tek sulama yapamadık. Ektiğimiz ekinler kurudu,
hepsinin üstünü sürdük artık umudu kestik. Artık çiftçilik adına hiçbir şey yapamıyoruz çünkü borç harç içindeyiz, bu da yetmezmiş gibi DSİ ile uğraşmamız gerekirken TEDAŞ ile uğraşıyoruz, bizden elektrik parası istiyorlar. Bugün burada köylü yüzde 90 oranında AKP'ye oy verdi ama bunun hiçbir faydasını görmedi. Fayda gören kim; yine iktidar yanlıları, yine ensesi kalınlar. Fakir fakirleşmeye, zengin zenginleşmeye devam ediyor." dedi.
"DSİ BİZİ KARIŞ KARIŞ KURUTTU!"
Çiftçi Mehmet Ali Baytar: "Tarım bakanımız diyor ki ekilmeyen bir karış toprak bile bırakmayın. Gün Işığı projesi, DSİ bizi karış karış kuruttu. Bunun sorumlusu DSİ'nin 15.Bölge Müdürlüğüdür. Mardin kanalı aşağısında dönüme 200 lira su parası istiyorlar bizde 1200 lira.
Yapılan proje sahte bir proje, sorunları 5 yıldır dile getiriyoruz ne bir arayan soran var, ne bir kontrole gelen var. Çiftçilik ölüyor.
Fiyatlar yüksek, biz bir dönüme 1200 lira masraf yapıyoruz, 1200 lira da su parası ödeyeceğiz. Peki çiftçi ne kazansın? " dedi.
"NEREDE HER BİR KARIŞIMIZA EKİN EKİN DİYEN BAKANLAR?"
Daha sonra söz alan Türkiye İşçi Partisi İl Başkanı Halil İbrahim Şansal: "Bugün sizinle burada bulunma sebebimiz AKP'nin yine bir başka ihanet politikasının Urfa'da bir köyde çiftçi kardeşlerimize sirayet etmesi sebebiyledir. AKP kurumları eliyle, birkaç litre
suyu çiftçiler arasında sözde pay ediyor,sözde rotasyon yaparak çiftçiyi birbirine kıdırıyor. AKP'nin bize dayattığı Neoliberal politika bizi birbirimizle kavga etmeye mecbur bırakıyor. Az önce bir arkadaşımız biz seslendi, dedi ki "Birinci sınıf tarım arazileri otobana verildi."
Nerede her bir karışımıza ekin ekin diyen bakanlar, nerede türkiye tarım ülkesi diyen siyasiler? Hepsi yalan. Üreten bir Türkiye halkı istemiyorlar, bağımlı bir türkiye halkı, Urfa halkı istiyorlar. Siz bugün kendi üretiminizi yapabilirseniz, kendi buğdayınızı,
arpanızı, pamuğunuzu üretebilirseniz dışarıya bir bağımlılığınız kalmaz. Öyle olursa ne olur, allah kurusun özgürleşme ihtimaliniz doğar.
Böyle bir şey ne iktidarın ne de iktidarın hesap verdiklerinin işine gelir. Size verilmeyen suyu ensesi kalınların bol bol içmesi lazım ki siz zayıf kalasınız, siz zayıf kalasınız ki muhtaç olasınız. Bu politika, bu düzen böyle sürmez; bu çarka bir çomak sokan elbet çıkacaktır.
Bizler Türkiye İşçi Partisi olarak ne bugün burdaki çiftçiyi, ne de başka köydeki işçiyi bu yoksulluğa, bu acıya mahkum etmeyeceğiz. AKP'nin bu ihanet politikalarına halkımızı terk etmeyeceğiz." ifadelerini kaydetti.
Açıklamadan sonra ekinlerini yakarak protesto yapan çiftçiler daha sonra konvoylar eşliğinde dağıldı.
"ADI SU, KENSİSİ BELA!"
Mağdur çiftçiler adına söz alan Mehmet Yıldırım: "Bize iyilik adı altında, Gün Işığı projesi kapsamında su getirdiler. Adı su, kendisi bela.
Normalde su hayattır derler, bugün su bize ölüm getiriyor. Ekonomik anlamda çöküyoruz. Bu küresel krizde zaten olmayan ekonomimizle ordan burdan borç alıp alnımızın teriyle bir şeyler kazanmaya çalışırken, hayatta kalmaya çalışırken şimdi halimize bakın. Seçim zamanlarında meydanlara inen, köylünün ayağına gelen kodamanlar oy toplamasını çok iyi biliyor. Ama ekinler kuruduğu zaman millet perişan olduğu zaman bu adamlar nerede? Köyde toplam 70 bin dönüm arazimiz kurudu. Şimdi Urfa'nın 12 Milletvekili nerede? Zengin
kodamanların elektrik borcu yok, olan fakire oluyor. Elimiz kolumuz bağlı bağırıp çağırıyoruz. Üst bölgede oturan iktidar yanlılarının suları gayet güzel geliyor, 4 kere sulama yaptılar hiçbir sıkıntıları yok, biz daha tek sulama yapamadık. Ektiğimiz ekinler kurudu,
hepsinin üstünü sürdük artık umudu kestik. Artık çiftçilik adına hiçbir şey yapamıyoruz çünkü borç harç içindeyiz, bu da yetmezmiş gibi DSİ ile uğraşmamız gerekirken TEDAŞ ile uğraşıyoruz, bizden elektrik parası istiyorlar. Bugün burada köylü yüzde 90 oranında AKP'ye oy verdi ama bunun hiçbir faydasını görmedi. Fayda gören kim; yine iktidar yanlıları, yine ensesi kalınlar. Fakir fakirleşmeye, zengin zenginleşmeye devam ediyor." dedi.
"DSİ BİZİ KARIŞ KARIŞ KURUTTU!"
Çiftçi Mehmet Ali Baytar: "Tarım bakanımız diyor ki ekilmeyen bir karış toprak bile bırakmayın. Gün Işığı projesi, DSİ bizi karış karış kuruttu. Bunun sorumlusu DSİ'nin 15.Bölge Müdürlüğüdür. Mardin kanalı aşağısında dönüme 200 lira su parası istiyorlar bizde 1200 lira.
Yapılan proje sahte bir proje, sorunları 5 yıldır dile getiriyoruz ne bir arayan soran var, ne bir kontrole gelen var. Çiftçilik ölüyor.
Fiyatlar yüksek, biz bir dönüme 1200 lira masraf yapıyoruz, 1200 lira da su parası ödeyeceğiz. Peki çiftçi ne kazansın? " dedi.
"NEREDE HER BİR KARIŞIMIZA EKİN EKİN DİYEN BAKANLAR?"
Daha sonra söz alan Türkiye İşçi Partisi İl Başkanı Halil İbrahim Şansal: "Bugün sizinle burada bulunma sebebimiz AKP'nin yine bir başka ihanet politikasının Urfa'da bir köyde çiftçi kardeşlerimize sirayet etmesi sebebiyledir. AKP kurumları eliyle, birkaç litre
suyu çiftçiler arasında sözde pay ediyor,sözde rotasyon yaparak çiftçiyi birbirine kıdırıyor. AKP'nin bize dayattığı Neoliberal politika bizi birbirimizle kavga etmeye mecbur bırakıyor. Az önce bir arkadaşımız biz seslendi, dedi ki "Birinci sınıf tarım arazileri otobana verildi."
Nerede her bir karışımıza ekin ekin diyen bakanlar, nerede türkiye tarım ülkesi diyen siyasiler? Hepsi yalan. Üreten bir Türkiye halkı istemiyorlar, bağımlı bir türkiye halkı, Urfa halkı istiyorlar. Siz bugün kendi üretiminizi yapabilirseniz, kendi buğdayınızı,
arpanızı, pamuğunuzu üretebilirseniz dışarıya bir bağımlılığınız kalmaz. Öyle olursa ne olur, allah kurusun özgürleşme ihtimaliniz doğar.
Böyle bir şey ne iktidarın ne de iktidarın hesap verdiklerinin işine gelir. Size verilmeyen suyu ensesi kalınların bol bol içmesi lazım ki siz zayıf kalasınız, siz zayıf kalasınız ki muhtaç olasınız. Bu politika, bu düzen böyle sürmez; bu çarka bir çomak sokan elbet çıkacaktır.
Bizler Türkiye İşçi Partisi olarak ne bugün burdaki çiftçiyi, ne de başka köydeki işçiyi bu yoksulluğa, bu acıya mahkum etmeyeceğiz. AKP'nin bu ihanet politikalarına halkımızı terk etmeyeceğiz." ifadelerini kaydetti.
Açıklamadan sonra ekinlerini yakarak protesto yapan çiftçiler daha sonra konvoylar eşliğinde dağıldı.