Farklı bir imajla kameralar karşısına geçen Pekin'in aslen Urfalı olduğu Güneri Civalıoğlu'nun 'Şeffaf Oda' programında ortaya çıktı.
Programda, babasının elektrik mühendisi olduğunu anlatan Pekin, 'Onun işleri nedeniyle Suudi Arabistan‘da doğdum. Babam aslen Bozova Yaylaklıdır' dedi.
Büşra Pekin, Suudi Arabistan‘dan döndükten sonra ailesinin Çeşme‘de ev aldığını, sonrasında İzmir‘de yaşamaya başladığını söyledi.
Programa konuk olanlar arasında Bozova Yaylaklı sanatçı Ferhat Göçer de vardı.
Göçer nasıl Cerrah olduğunu şöyle anlattı: ’Ailemin tercihiydi. O yıllar da bunu mutlak isteyecek bilinçte olduğumu düşünmüyorum. Hayatımda müzik bile yoktu. Öğretmen bir ailenin derslerini düzenli yapan bir çocuğuydum. Onlar için de bir umut vaat ediyordum. Herkes, “Sen çok iyi bir doktor olacaksın” derdi. Ailemin evlatlarının doktor olmasını isteme güdüsüyle tıp fakültesine geçtim. Müzikle ilgim ilk olarak tıpta başladı. 3’üncü sınıftayken yaklaşık 15 kişilik bir doktor ekibiyle Devlet Konservatuvarı’na oradan da yine öğrenciyken Devlet Opera ve Balesi’ne gittim. Haydarpaşa Numune Hastanesi’ni konservatuvara yakın diye tercih ettim. Dolayısıyla müziğin bu kadar etkisindeyken tamamen yönelmekte geç bile kaldım diyebilirim..''
Programda, babasının elektrik mühendisi olduğunu anlatan Pekin, 'Onun işleri nedeniyle Suudi Arabistan‘da doğdum. Babam aslen Bozova Yaylaklıdır' dedi.
Büşra Pekin, Suudi Arabistan‘dan döndükten sonra ailesinin Çeşme‘de ev aldığını, sonrasında İzmir‘de yaşamaya başladığını söyledi.
Programa konuk olanlar arasında Bozova Yaylaklı sanatçı Ferhat Göçer de vardı.
Göçer nasıl Cerrah olduğunu şöyle anlattı: ’Ailemin tercihiydi. O yıllar da bunu mutlak isteyecek bilinçte olduğumu düşünmüyorum. Hayatımda müzik bile yoktu. Öğretmen bir ailenin derslerini düzenli yapan bir çocuğuydum. Onlar için de bir umut vaat ediyordum. Herkes, “Sen çok iyi bir doktor olacaksın” derdi. Ailemin evlatlarının doktor olmasını isteme güdüsüyle tıp fakültesine geçtim. Müzikle ilgim ilk olarak tıpta başladı. 3’üncü sınıftayken yaklaşık 15 kişilik bir doktor ekibiyle Devlet Konservatuvarı’na oradan da yine öğrenciyken Devlet Opera ve Balesi’ne gittim. Haydarpaşa Numune Hastanesi’ni konservatuvara yakın diye tercih ettim. Dolayısıyla müziğin bu kadar etkisindeyken tamamen yönelmekte geç bile kaldım diyebilirim..''