Fatih Erbakan'dan kritik Suriye çağrısı!...
Fatih Erbakan’dan kritik Suriye çağrısı: “Türkiye bu oyuna fırsat vermemeli!”
Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, “Ankara mutlaka siyasi inisiyatif almalı... İsrail ve ABD’nin planlarına karşı bir emniyet subabı olarak kurulacak, Esad’ın da içinde bulunacağı bir hükûmet; Suriye'nin tamamını temsil eden bir nitelikle siyasi temsil niteliği kazanmalı ve İsrail, ABD ve PKK başta olmak üzere çeşitli güçlerin Suriye ile ilgili planlarına geçit verilmemeli. Bu hükümet tarafından bütün Suriye halkı kucaklanmalı ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı mutlaka korunmalı. Irak gibi Suriye’nin de bölünmesi Allah vermesin arkasından Türkiye ve İran’ın bölünmesini getirir. Türkiye bu oyuna asla fırsat vermemelidir.” Dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan partisinin Aralık Ayı Olağan İl Başkanları Toplantısı öncesinde Türkiye ve dünya gündemine dair basın toplantısı gerçekleştirdi.
Suriye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini söyleyen Fatih Erbakan, Türkiye’nin Suriye’de ABD ve İsrail oyunlarına fırsat vermemesi gerektiğini belirtti.
Suriye’de olayları İsrail, ABD, PKK ve diğer aktörlerin de yakından takip ederek pozisyon olduğunu ifade eden Erbakan, Türkiye’nin rolünün hayati önem taşıdığını söyleyerek şu şekilde konuştu:
“Suriye ve hatta bütün Orta Doğu denklemini derinden etkileyen gelişmeleri yaşıyoruz. Halep ve Hamas zincirine Humus da eklenirse rejimin elinde sadece Şam, Tartus ve Lazkiye kalacak. Ayrıca Şam’ın Akdeniz’le bağlantısı kopacak. Yaşanan bu olayları İsrail, ABD, PKK ve diğer aktörler de yakından takip ediyor ve ona göre pozisyon alıyor.
İşte tam bu noktada Türkiye'nin rolü hayati önem taşıyor. Ankara mutlaka siyasi inisiyatif almalı; Esad, İran ve muhaliflerle beraber bir orta yol bulunmalıdır. Daha fazla kan akmasının ve Suriye’nin bölünmesinin önüne geçilmelidir. Dürzi, İsmaili, Kürt, Türkmen, Nusayri, Ermeni, Arap ve diğer azınlıkları da kapsayan bir hükûmet yapısı kurmalıdır.
İsrail ve ABD’nin planlarına karşı bir emniyet subabı olarak Esad’ın da içinde bulunacağı bu hükûmet Suriye'nin tamamını temsil eden bir nitelikle siyasi temsil niteliği kazanmalı ve İsrail, ABD ve PKK başta olmak üzere çeşitli güçlerin Suriye ile ilgili planlarına geçit verilmemeli. Bu hükümet tarafından bütün Suriye halkı kucaklanmalı ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve üniter yapısı mutlaka korunmalı. Irak gibi Suriye’nin de bölünmesi Allah vermesin arkasından Türkiye ve İran’ın bölünmesini getirir. Türkiye bu oyuna asla fırsat vermemelidir.”
“Katil Siyonistlerin çöplerini temizlemek bize mi düştü!?"
İsrail ile ticarete ilişkin çarpıcı bir iddiayı da dile getiren Erbakan, terör devleti İsrail’in çöplerinin Türkiye’ye getirildiğini ve hükümete yakın bir firma tarafından geri dönüştürüldüğünü anlatarak şunları söyledi:
“İsrail ile ticaret konusu gündeme gelmişken bizlere dün itibariyle ulaşan bir iddiayı paylaşmak ve yetkililerden bunu sormak istiyorum. Bize ulaşan bir iddiaya göre; Washington merkezli kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Environmental Investigation Agency’den elde edilen bilgiler İsrail’in atık maddeleri ve çöplerinin Türkiye’ye gemilerle taşındığını ve Adana’da sahipleri iktidara yakınlığıyla bilinen bir geri dönüşüm firması tarafından geri dönüşüme tabi tutulduğunu ortaya koyuyor. 2024 yılında 270 bin ton İsrail çöpünün Adana’ya ulaştırıldığı iddiası var. Ve bu atıkların dönüştürülmesinin ülkemizde büyük bir çevre kirliliğine yol açtığı iddia ediliyor. Çocuk ve bebek katili siyonistlerin çöplerini ayıklamak ve temizlemek bize mi düştü! Bu iddiayla ilgili olarak sorumlu bakanlardan ve yetkililerden açıklama beklediğimizi burada ifade ediyoruz.”
“Erdoğan’ın manda yoğurdu yüzde 178 zamlandı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşa tavsiye manda yoğurdu tarifini hatırlatan Fatih Erbakan, bu tarife gelen zam üzerinden vatandaşın durumunu anlattı:
“İktidar tarafı ‘çalışanları enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ söylemlerine devam ediyor. Ancak Erdoğan’ın kendi yaptığı market alışverişi bile yüzde 78 zamlandı. Erdoğan’ın 2021 yılı Ekim ayında İstanbul Kısıklı’daki evinin yakınlarındaki Tarım Kredi Kooperatifleri Marketi’nde yaptığı alışveriş o gün 1.002 TL tutmuştu. Erdoğan’ın alışveriş yaptığı markette fiyatlar 3 senede tam 5 kat, geçen yıla göre de “yüzde 78” arttı. Asgari ücrete 2025 yılı için bu oranda zam yapılırsa yeni asgari ücretin 30 bin 263 lira olması gerekiyor.
Vatandaş fırınlarda askıda ekmek kuyruğunda beklerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sağlıklı bir yaşam için vatandaşlara manda yoğurtlu tarif vermişti. 2022 yılının Mart ayında Erdoğan, ‘Ben her akşam manda yoğurdu, onun içine Medine hurması doğrarım 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığıyla kestane balı koyarım ve bir de içine yulaf atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer, yatarım. Şifa’ demişti. Bu tarif o gün 405 lira tutuyordu. Bugün aynı tarifi hazırlamak için en az 1.229 lira gerekiyor. Yüzde 178 zamlandı. Bu şartlarda kalkıp asgari ücreti 22 bin, en düşük memur emeklisi maaşını 17 bin 400 TL, en düşük işçi emeklisi maaşını 14 bin 643 TL yapmaya çalışıyorlar. Bu tablo karşısında “el insaf” diyebiliyoruz ancak!”
“Çocuklarımız okula aç gidiyor”
Türkiye’de çocukların yoksulluk çektiğini ve okula aç gittiklerini söyleyen Erbakan şu ifadelere yer verdi:
“Yapılan araştırmalar Türkiye’de 7 milyon çocuğun yani 3 çocuktan birinden fazlasının yoksulluk içinde olduğunu gösteriyor. Yine araştırmalar okul çağındaki her 3 çocuktan birinin okula aç gitmekte olduğunu, bir simit alacak harçlığı dahi bulamadığını ortaya koymaktadır. Haftalık 5 okul günü yaklaşık 700 TL’ye mal olan bir sandviç, bir meyve ve bir kutu sütten oluşan en sıradan bir beslenme çantası hazırlama maliyeti aylık olarak da 3 bin TL’ye yaklaşmıştır. İki çocuğu olan bir velinin beslenme çantası için aylık 6 bin TL; 3 çocuğu olan velinin 9 bin TL civarı harcama yapması gerekmektedir ki bu o çocukların haftada beş gün sadece bir öğününü karşılamaktadır. Bu maliyetler yüzünden çocuklarımız derslere aç girmektedir.
Diğer yandan çocuk yoksulluğu ve beyin gelişimi arasındaki ilişkiyi ele alan araştırmalar dikkat çekmektedir. Bu yönde yapılan çalışmalar, çocuklardaki dil ve okuma becerileriyle, “yürütücü işlevler” olarak genel bir başlık altında toplanan; bilgiyi algılama, kısa süreli bellek, odaklanma, bilişsel yetenekler ve yönetme becerileriyle ailelerin sosyoekonomik durumları arasında doğrusal bir ilişkiyi ortaya koymaktadır. TÜİK’in ilk kez yayımladığı “Türkiye Çocuk Araştırması 2022 Raporu”nda tüm çocukların %62’si her gün ekmek ve makarna tükettiğini söylüyor. Her gün makarna ve ekmek yemek zorunda kalan yeni nesillerimizin zihinsel gelişimleri de elbette olumsuz etkileniyor.”