Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan araştırmalar doğrultusunda; Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; evin badana/boyası hariç tüm işlerin genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından üstlenildiği görüldü. Hanehalkı ferdi tarafından en fazla üstlenilen işler sırasıyla, yüzde 97,5 ile sofranın kurulup kaldırılması, yüzde 97,4 ile bulaşık yıkama (makineyle bile olsa) ve yüzde 97,0 ile akşamları çay servisi yapma oldu.
Hanehalkı ferdi olmayan kişilerin yaptığı hanedeki ev işleri göz önüne alındığında, hanehalkı ferdi olmayan kişiler tarafından en fazla yapılan ev işleri sırasıyla, yüzde 54,3 ile evin badana/boyası, yüzde 25,2 ile küçük bakım, onarım, tamir işleri ve yüzde 8,8 ile evin haftalık/aylık temizliği oldu.
Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi.
Eşler arasında en fazla harcamalar konusunda sorun yaşandı
Eşi ile sorun yaşadığını belirten evli bireylerin sorun yaşadıkları seçilmiş konular incelendiğinde, bireylerin yüzde 5,6'sı harcamalar, yüzde 5,5'i ailece birlikte vakit geçirmeme, yüzde 4,9'u gelirinin yeterli olmaması, yüzde 3,7'si ev ile ilgili sorumluluklar ve yüzde 3,6'sı sigara alışkanlığı ile ilgili konularda sıklıkla veya her zaman sorun yaşadı.
En önemli boşanma nedeni sorumsuz ve ilgisiz davranma oldu
En az bir kez boşanmış bireylerin (görüşme sırasındaki medeni durumuna bakılmaksızın ve birden fazla boşanmış bireylerin son boşanma olayına göre) boşanma nedenleri incelendiğinde, yüzde 32,2 ile sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer aldı. Bu boşanma nedenini yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele izledi.
Boşanma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, boşanmış erkeklere ve kadınlara göre en önemli boşanma nedeni eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması oldu. Bu oran, erkeklere göre yüzde 41,2, kadınlara göre yüzde 24,2 oldu. Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri yüzde 11,0 ile aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve yüzde 9,7 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise yüzde 19,3 ile aldatma ve yüzde 14,6 ile dayak/kötü muamele oldu.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan kadınların oranı yüzde 10,6 oldu
Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı yüzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 10,6 olduğu görüldü.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin yüzde 61,8'i ve kadınların yüzde 36,4'ü ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı. Erkeklerin yüzde 20,3'ü eğitimde başarısızlık, kadınların ise yüzde 28,8'i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı.
Kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlaması önemli bulundu
Kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 82,6 iken kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 35,8 oldu.
Bireylerin %83,1'i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü
Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin yüzde 83,1'i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin oranı yüzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 28,8 oldu.
Bireylerin yüzde 30,7'si yaşlandıklarında evde bakım hizmeti alarak yaşamayı istediklerini belirtti
Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 30,7'si evde bakım hizmeti almayı, yüzde 27,5'i çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 15,0'i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 46,0'sı çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 31,6'ı evde bakım hizmeti almayı, yüzde 10,3'ü ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin, çocukları tarafından haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 oldu
Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı yüzde1,4 oldu.
Hanehalkı ferdi olmayan kişilerin yaptığı hanedeki ev işleri göz önüne alındığında, hanehalkı ferdi olmayan kişiler tarafından en fazla yapılan ev işleri sırasıyla, yüzde 54,3 ile evin badana/boyası, yüzde 25,2 ile küçük bakım, onarım, tamir işleri ve yüzde 8,8 ile evin haftalık/aylık temizliği oldu.
Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete göre incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların üstlendiği görüldü. Kadınlar en fazla yüzde 94,4 ile çocuk bakımı, yüzde 85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yüzde 85,4 ile yemek yapma ve evin günlük toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlendi.
Eşler arasında en fazla harcamalar konusunda sorun yaşandı
Eşi ile sorun yaşadığını belirten evli bireylerin sorun yaşadıkları seçilmiş konular incelendiğinde, bireylerin yüzde 5,6'sı harcamalar, yüzde 5,5'i ailece birlikte vakit geçirmeme, yüzde 4,9'u gelirinin yeterli olmaması, yüzde 3,7'si ev ile ilgili sorumluluklar ve yüzde 3,6'sı sigara alışkanlığı ile ilgili konularda sıklıkla veya her zaman sorun yaşadı.
En önemli boşanma nedeni sorumsuz ve ilgisiz davranma oldu
En az bir kez boşanmış bireylerin (görüşme sırasındaki medeni durumuna bakılmaksızın ve birden fazla boşanmış bireylerin son boşanma olayına göre) boşanma nedenleri incelendiğinde, yüzde 32,2 ile sorumsuz ve ilgisiz davranma ilk sırada yer aldı. Bu boşanma nedenini yüzde 14,1 ile aldatma, yüzde 9,8 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve yüzde 8,1 ile dayak/kötü muamele izledi.
Boşanma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, boşanmış erkeklere ve kadınlara göre en önemli boşanma nedeni eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması oldu. Bu oran, erkeklere göre yüzde 41,2, kadınlara göre yüzde 24,2 oldu. Erkeklere göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri yüzde 11,0 ile aile büyüklerinin aile içi ilişkilere karışması ve yüzde 9,7 ile evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama oldu. Kadınlara göre sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en önemli boşanma nedenleri ise yüzde 19,3 ile aldatma ve yüzde 14,6 ile dayak/kötü muamele oldu.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan kadınların oranı yüzde 10,6 oldu
Eğitime devam etmek istemesine rağmen (üniversite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı yüzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın yüzde 12,7, kadınlarda ise yüzde 10,6 olduğu görüldü.
Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin yüzde 61,8'i ve kadınların yüzde 36,4'ü ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı. Erkeklerin yüzde 20,3'ü eğitimde başarısızlık, kadınların ise yüzde 28,8'i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı.
Kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlaması önemli bulundu
Kadınların çalışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının çalışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 82,6 iken kadının asli görevinin çocuk bakımı ve ev işleri olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 35,8 oldu.
Bireylerin %83,1'i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü
Çocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin yüzde 83,1'i çocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini düşündü. Çocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını düşünen bireylerin oranı yüzde 80,4, çocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini düşünen bireylerin oranı yüzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek çocuk ile sağlandığını düşünen bireylerin oranı ise yüzde 28,8 oldu.
Bireylerin yüzde 30,7'si yaşlandıklarında evde bakım hizmeti alarak yaşamayı istediklerini belirtti
Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 30,7'si evde bakım hizmeti almayı, yüzde 27,5'i çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 15,0'i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yüzde 46,0'sı çocuklarının yanında kalmayı, yüzde 31,6'ı evde bakım hizmeti almayı, yüzde 10,3'ü ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti.
Yaşlı bireylerin, çocukları tarafından haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 oldu
Çocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin çocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkaç kez ziyaret edilme oranı yüzde 56,7 iken hiçbir zaman ziyaret edilmeme oranı yüzde1,4 oldu.