ŞANLIURFA – Filistin'de yaşanan insanlık dramı ve İsrail'in Gazze'ye yönelik orantısız saldırıları tüm dünyada ve Türkiye'de infial yaratırken, Şanlıurfa'daki Cumhur ittifakı bileşenlerinin bu vahşete karşı sessizliği kamuoyunda büyük bir öfkeye neden oldu. Özellikle Gazze'ye insani yardım götüren "Madleen" gemisine yapılan barbarca saldırı sonrası, küresel vicdan bir kez daha derinden sarsılırken, Şanlıurfa'da hiçbir Ak partili ve Cumhur ittifakı bileşenlerinin bu insanlık dışı olaylara dair tek bir açıklama yapmaması, bölge halkı tarafından "utanç verici bir sessizlik" olarak yorumlanıyor.
Sessizliğin Perde Arkası: Vicdan mı, Siyasi İnce Hesaplar mı?
Şanlıurfa, tarih boyunca mazlumun yanında durmuş, adaletin ve vicdanın sesi olmuş bir şehir kimliğine sahipken, bugün bu sessizlik şehrin onuruna gölge düşürdüğü belirtiliyor.
Filistin'de bebekler katledilirken, kadınlar hedef alınırken, hastaneler bombalanırken, yerel yönetimlerin bu konuda ağzını bıçak açmaması, "vicdanlar mı köreldi, yoksa siyasi ince hesaplar mı ağır bastı?" sorusunu akıllara getiriyor.
Cumhur ittifakının genel siyasetinde Filistin davasına verilen destek sıkça vurgulanırken, Şanlıurfa'daki Ak Partili ve Cumhur ittifakı yerel teşkilatların ve belediyelerin bu konuda en ufak bir duyarlılık sergilememesi, parti tabanında da rahatsızlığa yol açıyor. Sosyal medyada ve yerel basında yükselen tepkiler, belediyelerin bu konudaki "sağır ve dilsiz" tavrının kabul edilemez olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
"Madleen" Çığlığına Kulak Tıkayanlar:
Gazze'ye insani yardım götüren "Madleen" gemisine yapılan menfur saldırı, uluslararası hukukta bir savaş suçu olarak nitelendirilirken, bu olayın ardından Şanlıurfa'daki AK Parti ve Cumhur ittifakı belediyelerin herhangi bir kınama, açıklama ya da protesto çağrısı yapmaması, vicdanları kanatıyor. Halk, "Bu kadar büyük bir insanlık dışı saldırıya karşı dahi ses çıkarılmıyorsa, ne zaman çıkacak?" sorusunu yüksek sesle dile getiriyor.
Siyasi Hesaplaşmanın Bedeli:
İnsanlık Vicdanı
Şanlıurfa'daki bu sessizliğin, Cumhur ittifakı bileşenlerinin genel seçimler öncesinde aldığı oy oranlarına veya yerel seçimlerdeki olası etkilerine dair bir hesaplaşma olarak değerlendirilmesi, siyasetin insanlık vicdanının önüne geçtiği algısını güçlendiriyor.
Şanlıurfa halkı, yerel yönetimlerden sadece yol, su, elektrik gibi hizmetleri değil, aynı zamanda şehrin ve ülkenin vicdanını temsil etmelerini bekliyor. Filistin'de yaşanan katliamlar karşısında takınılan bu "sessiz ve derinden" tavır, Şanlıurfa'nın adını tarihe kara bir leke olarak yazma riski taşıyor. Bu sessizlik, sadece bir belediye eleştirisi değil, aynı zamanda insanlık onuruna ve vicdanına vurulmuş bir darbe olduğu belirtiliyor.