Gerek Türkiye geneli ve özel de de Güneydoğu (Şanlıurfa )da kadın olmak başlı başına bir beceri, sabır, vicdan ve suskunluk isteyen bir durum.
Güneydoğu’da kadın olmak 50 yıl öncesi ile 50 yıl sonrasını kıyas yaptığımız da çokta büyük farklar olmayan özellikle kırsal kesiminde ki yaşamlarda ayniyet hiç bozulmadan devam etmesi aile kararları eğitim, sosyal yaşam, evlilik ve düşünce tamamen tutucu, bağnaz ve yok sayılan bir tavır sergilemekteydi. Ancak 50 yıl sonrasına baktığımız da bu durum yerini biraz daha özgüven biraz daha özgür, eğitim-öğretim, sosyal yaşam ve kendi ayakları üzerinde durma konusun da biraz daha rahat.
Şanlıurfa Haliliye ilçesi Kısas mahallesinde tüm ömrünün yaşamını 40 yıllık süreçte yaşayan kadın sizce var mıdır, yok mu dur???
Bahse konu edilen kadın yaşamının süresi içerisin de hayatta her türlü zorluğu, sıkıntıyı, kısıtlamayı, aile baskısını, evliliği, ayrılığı, çocuk mahremiyetini yaşamış bir abide…
Mesude POLAT
1977 yılında Şanlıurfa merkez kısas köyünde doğdu. İlk mektebi Kısas da okudu. Daha sonra Urfa Kız Lisesinde okudu. Ancak 2005 yılında açıktan ve evli iken Gaziantep’te sınavlara girerek liseyi bitirdi.
Hayat kendisine liseyi bile bitirme imkânı vermeden gelenek töre kurbanı olup evlilik yaptı.
12 yıl Gaziantep, 6 ay Suudi Arabistan ( Cidde ) yaşamından sonra hayatındaki değişiklik nedeni ile İstanbul’a yerleşti. Orada 7 yıl kaldı ve bu süre içinde sosyal ve inançsal çevrelerde bulundu. Dinler arasındaki diyaloga uygun İslam,Hıristiyan Yahudi, Ateist, Realist düşünebilen gerçeği sorgulayan kişilerle sohbetleri ve ibadet erkanları ile kendini bulmaya çalıştı.
19 yıllık memleket ayrılığından sonra Baba ocağına Urfa/Kısasa geri döndü. Halen Harran Üniversitesinde Özel Güvenlik Kurumunda Çalışmakta olan Polat kazanımlarını bakış açılarını ve beklentilerini inançların kişiler üzerindeki olumlu-olumsuz etkileşimlerini yapılanla söylemlerin çelişkilerini akıl süzgecinden geçirerek sorgulama doğruyu bulma ve özgüven oluşturma duygularında insanlara ışık olabilmek için kitap çalışmalarına başladı ve bunun ilk semeresi KANUNSUZ ŞEHİR okuyucuya sundu.
Polat ikinci üçüncü kitaplarının çalışmalarına ve hayat mücadelesine baba evinde devam etmektedir…
Polat, kendi halinde yaşayan hayatın en zor ve imkansız koşullarını içinde yoğurup bütünleştirerek yetişti.
Karanlık yollarda umut feyz arayan kişiliği ile gelecek nesillere umut, vicdan, sorgulama aşılamayı amaç edinmiştir.
Tüm yaşamıyla Güneydoğu daki kadının adını var olduğunu süreç içerisinde geleceğe yönelik daha başarılı adımlar atılabileceğini bunun için de insanların ( İncil, Tevrat, Kur’an )kutsallarında yaratıcının yarattıklarına hiçbir şekilde üstünlük taslamamasına rağmen ve biri birleriyle kardeş olmaları, birlikte yaşamaları kaynaşmaları ve paylaşmaları yönün de ayetler göndermesine rağmen bunları yorumlayan insanların hiçte kendi kutsallarında ki gibi olmaması karşısında tüm kutsalları kıyas yapmak ve kendi düşüncesini de katarak insanlara vicdan, saygı ve birlikte yaşamı anlatan güzel bir çalışma olan ‘’KANUNSUZ ŞEHİR’’ isimli eseri nedeniyle Urfa’daki kadınlar adına bir erkek olarak kutluyor, başarılarının devamını diler ve kadınlara örnek olmasını arzu ederim.
***Aşk ile….***