DOBRA DOBRA
Değerli Okurlarım; Dünkü yazımda, bana gönderilen yazıyı yorumlayacağım demiştim.
Dünya’nın en pahalı şeyi iyilik yapmaktır, dünyanın en ucuz işi kötülüktür.
Bunu önce bilelim okurum; Beyefendi ne demiş. Bunları, Ben kıt kanaat imkânlarla, Büyük şehir yönetimine yaptım. Muhalefet partisi iken. Bundan doğal ne olabilir.
Peki iddia edilen Özdiker Çarşısı veya Pasajı ve yahut Ahmet Bahçıvan iş merkezi ve bunla benzer yerlerin yıkımı .Peki buna karşı koyan guruplar bunların yerine neler yapacağı projeleri var mı?.. Buna bir değinelim. Ama şunu söylemeden geçmek istemiyorum. Bakın şunu iyi okuyun….
# AKIL KUZUDUR, NEFİS KURTTUR, ZEKA ŞEYTANDIR, İMAN ÇOBANDIR# Bunları bir arada tutup kimin nimetinden kiminin külfetinden bir arada tutmak lazım…Sosyolojik bir vakadır.
İBNİ HALİDUN Hz.’leri şöyle der: Zirve ALLAH’a MAHSUSTUR, ALLAH kimseye zirveyi bırakmaz. O, ‘’Yüce Mevla’nındır’’ der.
Şimdi soruyorum sizlere 124 TOFAŞ Taksiler vardı. Sizler ona binemezken son model özel yapım uçağa, pilotluk kursu almadan bir hostes ’ten ‘’kabin nerede?’’ sormadan bu uçağa bindiniz. Yanınıza kabinleri gösterecek hosteslerin ne hayat tecrübesi ne de kâmil bir yaş olgunluğu ne akademik kariyeri, ne karizması var. Hostes size ne koltuk ne pilot kabinini gösterebilir. Şimdi ne olur?...Bindiğimiz uçakta eğitimsiz bir personelden sağlıklı bilgi alamadığınızdan uçağı yakıp yıkmak istersiniz.
Bakın Emmiler!!! Entelektüellik temiz elbise grand giyinmekle olmuyor. ÜÇ NESİL-HATTA DÖRT nesil aileden hayatı foto romanlarda ( youtube) kırıntılardan olmuyor. Ağlayan çocuğa süt ısıtamayan annenin çaresizliğini gördün mü? Sen Belediyede iktidar döneminde SGK, TEDAŞ çarçur edilen paralar için işçi maaşını ödeyemeyen muhalefetsin. Ödeneğinin kesildiği dönemleri gördün mü? Belediye çalışanların çaresizliğini yoksulluk içinde kıvrandığını gördün mü? Siz süper şehir statüsünde olan bir şehirde bu şehri nasıl daha ileri getiririz. Varsa eksiği olan yapılaşma projelerini geliştirelim Yani bir vizyonla halka çıktınız mı? Sizin arkanız da kim olduğunu biliyor musunuz? Yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ŞANLIURFA SEVDALISI… Peki size soruyorum: Üstadın dediği gibi ‘’Kim olduğunuz önemli değil, Kiminlesiniz, önemli’’.( Hz. Keyf ile cennette kainatta tek giren kıtmirdir) Siz kimlerle berabersiniz.
Siz şantaj dilini bilirsiniz… Ben de Kabadayı (Dobra Dobra) dilini bilirim. Siz bu kadim şehrin bu kutlu davanın yükünü kaldıracak bir ekiple mi çalışıyorsunuz, yoksa ne gecekondu hovardaları ne de İmarlı bölge hovardalarıyla çalışıyorsunuz….
Bakın..!!!! yarın ki yazım: NE KADAR eski Urfalısınız….
Bir yazımı alıntı olarak alın akıl danışmanlarınızla okuyun. Şehrimle, Şehri Ümminle uğraşmayın, bırakın..!!!
Size tavsiyem; siz ve Beş darbe Altı muhtıra, Yedi Post model darbe gören Nesille değil, Hollanda da paraşütten yüzlerce metre adrenalin tedavisi gören akıllılarla devam edin…
Yıkım projelerinize biz de eskiden bir yere giderken Yazın saçımızda ki tozdan Urfalı olduğumuz, Kış’ın ayağımızda ki kunduranın çamuruyla Urfalı olduğumuzu anlarlardı. O, Urfa’yı buraya getirenlere hakaret dili şantaj dili tetikçilerinizle kullanmayın.!!!
Ben geçen yazımda dedim: ‘’Biz Besso demesini de biliriz, Besim Teyze demesini de biliriz.
Bakın Efendiler!!! Bu şehri Twiiteer, Facebook, Bilboardlarla hayal yazıları sorun çözmez. Dağınık Belediye birimlerini fikrinizi alkışlıyorum. Mevcut Belediyenin hemen yanında her şeyi hazır Sağlık Bakanlığı’na devir edin, hastane yapın (otoparkta hazır altında ) 4 yıldızlı otel yapın, şehrin konaklama merkezlerine ihtiyacı var. Mevlahane Camisinin gün yüzüne çıkması için devlet TRİLYONLAR verdi. Haşimiye’ye indiniz mi? Ya da bulabilir misiniz? Bu meşhur ekibinizle Cuma namazını MEVLAHANE Camiinde kılın o TRİLYONLAR nereye gittiğini bulursunuz.
Ahmet Bahçıvan İş Merkezinin temeli atıldığında bir arkadaşımla geçiyorduk. Şunu söyledim: ‘’ Nevali Oteli şehrin alnına çakılmış bir çivi ‘’ dedim. Yazdım… Çok geldiler, çok şeyler teklif edildi… Arkadaşa; ''Ahmet Bahçıvan siyasi kariyeri ile oynuyor, işçi parası yok, araçların gaz parası yok…'' ''Yapamaz dedim'' ve yapıldı. ''Telefon açtım, tebrik ettim''.
Urfa’da su arıtma tesisiyle alakalı Süleyman Demirel’e sunum yaparken Süleyman Demirel’in yanındaydım. ‘’Tebrik Etti’’ Başkan bir şehrin su sorununu çözen 50 yıl iktidar kalır. Çünkü su hayattır.. Etrafınızda ki dehalar onu da yıkın… Hazır eliniz değmişken bir ara Altyapı Kanalizasyon borularını da değiştirin!!!!
Ey Lololar!!! Bu kadim şehir için
Ağır Ceza Mahkemede yargılananlar,
Yurt dışına kaçanlar,
Ceza mahkemelerinde yargılananlar,
Ama sonunda hepsi ak süt gibi aklanıp geri dönenler
Bu kadim şehre hayla cüce sesleri ile haykırıp Şanlıurfa’yı Urfalıyı başının tacı edenler susuyor.
Bizim efendiler Sırma Köşklerde şehirde yapılanları sırf konuşulması için yıkmak istiyor. Hala konuşmaya hakkı var mı? Mahso Emmi’ye sormak lazım, getirin projelerinizi konuşalım. Ellerinizi değil, ayağınızı öpelim… Haydi buradan ERBAKAN Hoca’nın dediği gibi ‘’ Evlerinde kırık bir pencerenin Kırık kolunu yapmışlar mı bunlar???