HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında şu ifadeleri kullandı:
"2011’den bugüne kadar çatışmasız tek alandır Afrin. Son 53 gündür Afrin bombalanıyor. Son 53 gündür Afrin’de çatışmasızlık ortamına son veren bir işgal girişimiz var. Buna son verilmeli. Birleşmiş Milletler (BM) ateşkes kararı almasına rağmen karar tanınmadı, hayata geçirilmedi. Arkasında ulusların kirli ittifak ilişkileri var.
Ateşkes kirli ittifaklar yüzünden uygulanmıyor
Bu kararın hayata geçmesini sadece Türkiye engellemedi, ABD de Rusya da engelledi. Neden buna engel olunuyor, neden ateşkes yürürlüğe girmiyor diye sorduğunuzda, bu devletlerin çıkarlarının, kirli ittifakların olduğunu görüyorsunuz.
Şimdi ABD, BM Güvenlik konseyine yeni bir ateşkes kararı sunuyor. Bir önceki kararda Doğu Guta ve Afrin birlikte zikredilirken bu kararda Afrin çıkarılmış. İşte bu pazarlıkların kirli yüzü.
Hangi ittifaklar? Kirli savaş ve ticaret ittifakları. Tam da bugünlerde Boeing ile THY arasında 7 milyar dolarlık bir anlaşma imzalanıyor. Evet Trump’ı da biliyoruz, her şey ticaret diye hayata bakan, Afrin’e yaşayan insanların yaşam hakkını gözetmeyen bir zihniyet.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Afrin’de barış her yerde barış diyerek sesimizi yükseltmeliyiz
Oradaki insan kayıplarına dur demek için biz bu ülkelerin ticari anlaşmalarına güvenmemeliyiz. Biz halklar olara savaşa karşı sesimizi yükseltmeli, savaş karşıtları olarak bir araya gelmeliyiz. Afrin’de barış her yerde barış diyerek sesimizi yükseltmeliyiz. Bunu ancak biz başarabiliriz, halklar başarabilir. Kapı kapı gezerek Bir arada yaşamı, barışı anlatmalıyız.
Afrin’de zaten meclis var
Birisi çıkmış diyor ki, “Afrin’e girmeden önce Afrin’de meclis kurulsun”. Afrin’de meclis var, halkların meclisi var. O meclisi halklar yönetiyor. O Mecliste Araplar var, Kürtler var, Êzidîler var, Türkmenler var. Sen meclisi buradaki meclisten ibaret zannediyorsun, hayır orada halkların meclisi var. Zaten oraya saldıranlar, halkların meclisini yok etmeye çalışanlardır.
Şimdi tam da burada halklar olarak yan yana gelerek bu meclislerin dile getirdiği bu barış sevdasını yaygınlaştırarak savaş karşıtlarıyla mücadelemizi güçlendirmeliyiz.
ÖSO’cular önüne çıkan her şeyi katleden bir güruh
Başbakan diyor ki, “Bu Afrin Harekati’ndan sonra Afrinliler Afrin’e dönecekler. Bu harekatı Afrinliler sürdürüyor.” ÖSO’culara Afirinli diyor. Biz bu ÖSO’cuları iyi biliyoruz. Afganistan’dan geldiler, Çeçenistan’dan geldiler. Önüne çıkan her şeyi katleden bir güruh. Bu ÖSO’cuların arkasında Afrin’i yok etmeye gidiyorsunuz, sonra da Afrinliler Afrin’e dönecekler diyorsunuz. Afrinliler zaten Afrin’de. Üstelik savaştan kaçan insanlar da buraya sığınmış. Siz ÖSO’cuları oraya salarak huzur ortamını yok ediyorsunuz.
Kurt işareti yaparak ancak Osmaniye’ye kadar gidersin
Biz savaşa karşıyız. Bizlerin kaynaklarının savaş sanayisine aktarılmasına, insanlarımızın öldürülmesine karşıyız. Bu ülkenin kaynaklarını bu şekilde kullananlar sanıyorlar ki bu ülkede bu milliyetçi duygularla iktidarları ilelebet olacak. Kürt halkına, kalkmış kurt işareti yapıyor. Bu işareti yapanlar, 50 yıldır Osmaniye’den öteye gidemedi, sen de ancak oraya kadar gidersin.
Hocaların hırpalamasından daha vahimi: Bu halk seni hırpalayacak
Bu iktidarın ve Erdoğan’ın sözüne kimsenin güveni kalmadı. Hiç kimse inanmıyor. Bakın en son din konusundaki sözleri. Bir gün önce “dinde güncelleme yapılmalıdır” dedi. Ertesi gün “yahu dinde reform olur mu” dediler. Orada bu lafı söylerken bir anda anladı, “hocalar beni hırpalayacak” dedi. Ama hocaların hırpalamasından daha vahim bir şey var. Bu halk seni hırpalayacak.
İki prompter arasında fikir değiştirebilirler
Bunlar konuşmalarını prompterdan yapıyorlar ya, insanlar anlıyor tabi, bunlar niye pilli bebek gibi bir sağa bir sola bakıyorlar. İnanın iki prompter arasında fikir değiştirebilirler. Yani üzerinden bir gün geçince şaşırmamak lazım, iki prompter arasında fikir değiştirebilirler.
Şeker fabrikalarını satacağınıza vergi affı getirmeyin
Yetmiyor tabii, özelleştirme. Bakan, “bugüne kadar her şeyi sattık” demiş. Ellerinde şeker fabrikaları var, “zarar ediyor diye satacağız” diyor. Kamu teşebbüslerinin zararı bu şekilde hesaplanmaz. Kamu özel şirketler gibi kar zarar hesabıyla hareket etmek. Kamuda sosyal fayda vardır. Çiftçilerin, fabrikada çalışanların, tüm halkın, halk sağlığının bu hesaplara girmesi lazım. Bu açıdan şeker fabrikaları fazlasıyla kardadır. Bu toplumsal bir kardır. Zarar ediyor diye satarsanız toplumun kaybı çok daha yüksek olacaktır. Bunları satana kadar vergi affı getirmeyin. Ne kadar müteahhit varsa hepsine özel af çıkarıyorsunuz. Sadece bir tek müteahhitin 450 milyon liralık vergi borcunu sildiniz. Şeker fabrikalarının toplamının zararı 31 milyon. Şeker farikaları 15 yıl zarar etse sizin sildiğiniz vergi borcunu karşılamaz. Bu nasıl hesap! Onlar inatla şeker fabrikasını satma peşinde.
Yangından mal kaçırırıcasına yasayı geçirdiler
Yetmiyor. Minarenin kılıfı dün akşam dikildi. Referandumda kılıfsız bir şekilde minareyi çalmışlardı. Dün gece yangından mal kaçırırıcasına yasayı geçirdiler. Böylece aslında referandumdaki ne kadar hile, şaibe varsa yasalaşmış oldu.
Bilin ki aciz içindeler, bilin ki seçimi şimdiden kaybetmişlerdir
Bu yasayla seçime girecek kadar acz içindeler. Hangi koalisyonu kurarlarsa kursunlar bu tür yasalara muhtaç oldukları için aciz içindeler, bilin ki seçimi şimdiden kaybetmişlerdir.
Yasa geçti gitti, geçmiş olsun Bahçeli
Yasaya yine bir şey sıkıştırmışlar. D’hondt sistemi uygulanıyor. İttifak yapan partiler için aynı yere mühür basılacak, kayma olursa geçerli sayılacak. Oylar partilerin oy oranında yeniden dağıtılacak. Anketlerde bile böyle dağıtım olmaz. Anketlerde bile kararsız oylar dağıtılırken bir senaryosu vardır. Burada senaryo falan yok, düz hesap. Hani o ittifak yasasına çok destek veren, sabaha kadar mecliste bekleyen Bahçeli var ya onu da atlatmışlar. Bu oyların yeniden dağılımında da dhondt sistemini uygulamaya koymuşlar. Yasa geçti gitti, geçmiş olsun Bahçeli. Onlar 40 vekil hesabı yapıyor ya 5 vekille kapı ağzında otururlar, beşinci parti olarak.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
İyi ittifak örneği arıyorsanız HDP’ye bakın
İyi ittifak örnekleri de var. İyi ittifak örneği arıyorsanız HDP’ye bakın. Bileşenleriyle, toplumsal kesimlerle yaptığı ittifaklar, radikal demokrasi anlayışıyla yan yana gelmeyi başaran partimiz nasıl ittifak yaparak demokrasinin güçlenmesi sağlanır bunun örneğini göstermiştir. Bugün Türkiye’nin tek Türkiye partisi olan, bütün kesimlerle ilkeler bazında buluşarak söylemini güçlendirmeye devam ediyor.
Tüm halkları Newroz alanlarına davet ediyoruz
Müzakereci bir demokrasi anlayışımızla, demokrasiden ve barıştan yana herkesle ittifak yapılabileceğini gösteriyoruz. Biz fabrikada işçilerle, tarlada çiftçilerle, sokaklarda kadınlarla ittifak yapıyoruz. En güçlü ittifaka sahibiz. Bu ittifak üzerinden önümüzdeki Nevroz’a tüm Türkiye halklarını davet ediyoruz. Gelin Nevroz alanlarına, kadınlar, emekçiler, Aleviler, Müslümanlar, Ermeniler herkesi davet ediyoruz. Bu sistemden mağdur olanlar, tüm savaş karşıtlarını Nevroz’a davet ediyoruz. Nevroz direniştir. Nevroz bugün faşizme karşı direniştir. Tüm arkadaşlarımız, bugünden Nevroz’a kadar Nevoz çalışmalarını hayata geçireceklerdir." diye konuştu.
"2011’den bugüne kadar çatışmasız tek alandır Afrin. Son 53 gündür Afrin bombalanıyor. Son 53 gündür Afrin’de çatışmasızlık ortamına son veren bir işgal girişimiz var. Buna son verilmeli. Birleşmiş Milletler (BM) ateşkes kararı almasına rağmen karar tanınmadı, hayata geçirilmedi. Arkasında ulusların kirli ittifak ilişkileri var.
Ateşkes kirli ittifaklar yüzünden uygulanmıyor
Bu kararın hayata geçmesini sadece Türkiye engellemedi, ABD de Rusya da engelledi. Neden buna engel olunuyor, neden ateşkes yürürlüğe girmiyor diye sorduğunuzda, bu devletlerin çıkarlarının, kirli ittifakların olduğunu görüyorsunuz.
Şimdi ABD, BM Güvenlik konseyine yeni bir ateşkes kararı sunuyor. Bir önceki kararda Doğu Guta ve Afrin birlikte zikredilirken bu kararda Afrin çıkarılmış. İşte bu pazarlıkların kirli yüzü.
Hangi ittifaklar? Kirli savaş ve ticaret ittifakları. Tam da bugünlerde Boeing ile THY arasında 7 milyar dolarlık bir anlaşma imzalanıyor. Evet Trump’ı da biliyoruz, her şey ticaret diye hayata bakan, Afrin’e yaşayan insanların yaşam hakkını gözetmeyen bir zihniyet.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
Afrin’de barış her yerde barış diyerek sesimizi yükseltmeliyiz
Oradaki insan kayıplarına dur demek için biz bu ülkelerin ticari anlaşmalarına güvenmemeliyiz. Biz halklar olara savaşa karşı sesimizi yükseltmeli, savaş karşıtları olarak bir araya gelmeliyiz. Afrin’de barış her yerde barış diyerek sesimizi yükseltmeliyiz. Bunu ancak biz başarabiliriz, halklar başarabilir. Kapı kapı gezerek Bir arada yaşamı, barışı anlatmalıyız.
Afrin’de zaten meclis var
Birisi çıkmış diyor ki, “Afrin’e girmeden önce Afrin’de meclis kurulsun”. Afrin’de meclis var, halkların meclisi var. O meclisi halklar yönetiyor. O Mecliste Araplar var, Kürtler var, Êzidîler var, Türkmenler var. Sen meclisi buradaki meclisten ibaret zannediyorsun, hayır orada halkların meclisi var. Zaten oraya saldıranlar, halkların meclisini yok etmeye çalışanlardır.
Şimdi tam da burada halklar olarak yan yana gelerek bu meclislerin dile getirdiği bu barış sevdasını yaygınlaştırarak savaş karşıtlarıyla mücadelemizi güçlendirmeliyiz.
ÖSO’cular önüne çıkan her şeyi katleden bir güruh
Başbakan diyor ki, “Bu Afrin Harekati’ndan sonra Afrinliler Afrin’e dönecekler. Bu harekatı Afrinliler sürdürüyor.” ÖSO’culara Afirinli diyor. Biz bu ÖSO’cuları iyi biliyoruz. Afganistan’dan geldiler, Çeçenistan’dan geldiler. Önüne çıkan her şeyi katleden bir güruh. Bu ÖSO’cuların arkasında Afrin’i yok etmeye gidiyorsunuz, sonra da Afrinliler Afrin’e dönecekler diyorsunuz. Afrinliler zaten Afrin’de. Üstelik savaştan kaçan insanlar da buraya sığınmış. Siz ÖSO’cuları oraya salarak huzur ortamını yok ediyorsunuz.
Kurt işareti yaparak ancak Osmaniye’ye kadar gidersin
Biz savaşa karşıyız. Bizlerin kaynaklarının savaş sanayisine aktarılmasına, insanlarımızın öldürülmesine karşıyız. Bu ülkenin kaynaklarını bu şekilde kullananlar sanıyorlar ki bu ülkede bu milliyetçi duygularla iktidarları ilelebet olacak. Kürt halkına, kalkmış kurt işareti yapıyor. Bu işareti yapanlar, 50 yıldır Osmaniye’den öteye gidemedi, sen de ancak oraya kadar gidersin.
Hocaların hırpalamasından daha vahimi: Bu halk seni hırpalayacak
Bu iktidarın ve Erdoğan’ın sözüne kimsenin güveni kalmadı. Hiç kimse inanmıyor. Bakın en son din konusundaki sözleri. Bir gün önce “dinde güncelleme yapılmalıdır” dedi. Ertesi gün “yahu dinde reform olur mu” dediler. Orada bu lafı söylerken bir anda anladı, “hocalar beni hırpalayacak” dedi. Ama hocaların hırpalamasından daha vahim bir şey var. Bu halk seni hırpalayacak.
İki prompter arasında fikir değiştirebilirler
Bunlar konuşmalarını prompterdan yapıyorlar ya, insanlar anlıyor tabi, bunlar niye pilli bebek gibi bir sağa bir sola bakıyorlar. İnanın iki prompter arasında fikir değiştirebilirler. Yani üzerinden bir gün geçince şaşırmamak lazım, iki prompter arasında fikir değiştirebilirler.
Şeker fabrikalarını satacağınıza vergi affı getirmeyin
Yetmiyor tabii, özelleştirme. Bakan, “bugüne kadar her şeyi sattık” demiş. Ellerinde şeker fabrikaları var, “zarar ediyor diye satacağız” diyor. Kamu teşebbüslerinin zararı bu şekilde hesaplanmaz. Kamu özel şirketler gibi kar zarar hesabıyla hareket etmek. Kamuda sosyal fayda vardır. Çiftçilerin, fabrikada çalışanların, tüm halkın, halk sağlığının bu hesaplara girmesi lazım. Bu açıdan şeker fabrikaları fazlasıyla kardadır. Bu toplumsal bir kardır. Zarar ediyor diye satarsanız toplumun kaybı çok daha yüksek olacaktır. Bunları satana kadar vergi affı getirmeyin. Ne kadar müteahhit varsa hepsine özel af çıkarıyorsunuz. Sadece bir tek müteahhitin 450 milyon liralık vergi borcunu sildiniz. Şeker fabrikalarının toplamının zararı 31 milyon. Şeker farikaları 15 yıl zarar etse sizin sildiğiniz vergi borcunu karşılamaz. Bu nasıl hesap! Onlar inatla şeker fabrikasını satma peşinde.
Yangından mal kaçırırıcasına yasayı geçirdiler
Yetmiyor. Minarenin kılıfı dün akşam dikildi. Referandumda kılıfsız bir şekilde minareyi çalmışlardı. Dün gece yangından mal kaçırırıcasına yasayı geçirdiler. Böylece aslında referandumdaki ne kadar hile, şaibe varsa yasalaşmış oldu.
Bilin ki aciz içindeler, bilin ki seçimi şimdiden kaybetmişlerdir
Bu yasayla seçime girecek kadar acz içindeler. Hangi koalisyonu kurarlarsa kursunlar bu tür yasalara muhtaç oldukları için aciz içindeler, bilin ki seçimi şimdiden kaybetmişlerdir.
Yasa geçti gitti, geçmiş olsun Bahçeli
Yasaya yine bir şey sıkıştırmışlar. D’hondt sistemi uygulanıyor. İttifak yapan partiler için aynı yere mühür basılacak, kayma olursa geçerli sayılacak. Oylar partilerin oy oranında yeniden dağıtılacak. Anketlerde bile böyle dağıtım olmaz. Anketlerde bile kararsız oylar dağıtılırken bir senaryosu vardır. Burada senaryo falan yok, düz hesap. Hani o ittifak yasasına çok destek veren, sabaha kadar mecliste bekleyen Bahçeli var ya onu da atlatmışlar. Bu oyların yeniden dağılımında da dhondt sistemini uygulamaya koymuşlar. Yasa geçti gitti, geçmiş olsun Bahçeli. Onlar 40 vekil hesabı yapıyor ya 5 vekille kapı ağzında otururlar, beşinci parti olarak.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
İyi ittifak örneği arıyorsanız HDP’ye bakın
İyi ittifak örnekleri de var. İyi ittifak örneği arıyorsanız HDP’ye bakın. Bileşenleriyle, toplumsal kesimlerle yaptığı ittifaklar, radikal demokrasi anlayışıyla yan yana gelmeyi başaran partimiz nasıl ittifak yaparak demokrasinin güçlenmesi sağlanır bunun örneğini göstermiştir. Bugün Türkiye’nin tek Türkiye partisi olan, bütün kesimlerle ilkeler bazında buluşarak söylemini güçlendirmeye devam ediyor.
Tüm halkları Newroz alanlarına davet ediyoruz
Müzakereci bir demokrasi anlayışımızla, demokrasiden ve barıştan yana herkesle ittifak yapılabileceğini gösteriyoruz. Biz fabrikada işçilerle, tarlada çiftçilerle, sokaklarda kadınlarla ittifak yapıyoruz. En güçlü ittifaka sahibiz. Bu ittifak üzerinden önümüzdeki Nevroz’a tüm Türkiye halklarını davet ediyoruz. Gelin Nevroz alanlarına, kadınlar, emekçiler, Aleviler, Müslümanlar, Ermeniler herkesi davet ediyoruz. Bu sistemden mağdur olanlar, tüm savaş karşıtlarını Nevroz’a davet ediyoruz. Nevroz direniştir. Nevroz bugün faşizme karşı direniştir. Tüm arkadaşlarımız, bugünden Nevroz’a kadar Nevoz çalışmalarını hayata geçireceklerdir." diye konuştu.